5.Bölüm

118 16 2
                                    


Yine sıkıcı bir Üniversite günüydü,çok uykum vardı o gün bir çok kez uyuya kalmıştım Esmada habire dürtükleyip beni uyandırmıştı. Dersler bitti tam eve giderken Parsı gördüm bir Kızla konuşuyordu merak etmişdim kim olduğunu , onu bir kızla görünce içim çok garip olmuştu. Konuşmalarını dinlemek istedim biraz yaklaştım onların yanına, ağacın arkasına saklandım, sadece gülmelerini duyuyordum ne konuştuklarını duyamıyordum.
Sinir olmuştum kıza baksana nasıl da kahka atarak gülüyor acaba Pars ne anlatıyorsa ona dedim,ben kendi kendime söylenirken bir anda "Napıyorsun burda bizi mi izliyorsun dedi bir ses."

Kafamı kaldırdım Parsdı.
"Hayırdır şimdi de konuşmalarımı mı dinliyorsun".
"Ne alaka ben birşeyimi kaybettim ona bakınıyordum".
"Ağacın arkasında mı "?
"Olamaz mı yani bahçeye çıkarken burda düşürmüş olamazmıyım".
"Anladım iyi aramalar sana fazla kendi kendine konuşma deli sanarlar".

Arkasından taş fırlatıcakdım bulsaydım sinir etmişdi beni.
Peşinden koşdum bekle nereye gidiyorsun herseferinde sen konuşuyorsun birşey söyleyip gidiyorsun bu sefer ben konuşucam, duymasına rağmen devam yürüdü peşinden gittim peşimden gelmeyi bırak dedi, beni dinleyene kadar peşinden gelicem dedim.

Ne kadar yürüdük bilmiyorum ama yorulmuştum.
" Ya sen nasıl birisin bütün yol peşinden geldim şuan nerde olduğumu bile bilmiyorum arkanı dönüp bir dinlemedin beni "hey sana diyorum duyuyormusun beni"?

Burası neresi diye sormuştum niye kimsenin olmadığı bir yere geldik dedim burası çok ıssız değil mi, sen gelmek istedin peşimden ben seni gel diye zorlamadım dedi sonra yolda bir an durdu, niye durdun diye bağırdım sus çok ses yapma birileri var burda..

O an dediğini anlamamıştım, ama tedirgindim biryandan da.

Sonra birden koş diye bağırdı ve elimden tuttu hızlıca koşmaya başladık daha hızlı koş peşimizdeler, kim peşimizde noluyor burası neresi niye kaçıyoruz biz?

Fazla konuşma sadece koş yakalanmamamız lazım bunlar tehlikeliler.
Üç adam peşimizdeydi hepside siyah giyinmişti nefesimiz kesilicek gibi olsada yakalanmamak için daha hızlı koştuk üzülsem mi yoksa sevinsem mi bilemedim bir yandan korkuyordum bizi yakalamalarından bir yanda da mutluydum çünkü o benim elimi tutuyordu ne kadar kötü bir durumda olsakta bu beni yinede mutlu ediyordu. Adamlar git gide yaklaşıyolardı .Kaçamassınız boşuna nefesinizi tüketmeyin diye bağırdı biri arkamızdan. Şu köşeden dönelim burdan kestirme bir yol biliyorum , elimden daha da sıkı tuttu köşeyi döndükten sonra sol tarafta bir bina vardı oraya girdik bina yıkık dökükdü kimse yoktu içerde, orda saklandık .

"Sakın sesini çıkartma adamlar gidene kadar burda bekliyelim."

Ben   halen korkudan titriyordum ve koşmaktan çok yorulmuştum.

Korkma ben burdayım ellerimi sıkı bir şekilde tuttu ısıtmaya çalıştı ellerin donmuş dedi, biraz daha bekleyelim sonra çıkarız burdan. Bu arada benim adımı öğrendin senin adını hiç sormadım ?

"Adım Işık, gülmeye başladı ,o nasıl bir isim Işık diye isim mi olur ,ailen niye öyle bir isim koymuş ki "?

"Ben sana soruyormuyum niye adının Pars olduğunu senin ki sanki günlük hayatda duyduğumuz isimlerden biri de bide bana soruyorsun."

"Adımı ailem Işık koymuş çünkü doğduktan sonra odaya getirildiğimde odanın içi birden aydınlık olmuş ailemde bu isme karar vermiş Işık koyalım demişler."

"Böyle anlatınca kulağa güzel geldi. "

"Peki seninkini niye Pars koydular"?

"Benimkinin pek bir anlamı yada önemi yok, Babam bu ismi güzel bulmuş ve koymuş."

"Bence ismin çok güzel hiç kimsede duymadım bu zamana kadar." 

O akşam başımıza böyle bir şeyin geldiğine sevinmiştim aslında, onun yanında olduktan sonra ben herşeye razıydım sadece unutmak istemişdim kötü şeyleri.

Yavaşca ordan çıktık ve eve doğru yürümeye başladık. Ne kadar konuşmak istemesemde bu konu hakkında ona yinede o soruyu sormuştum.
"O adamlar niye peşimizden geldiler."
Biraz durdu birşey söylemedi bir süreliğine, sonra Babam Savcı, böyle şeylerin olması normal tehtidler intikam almak isteyenler oluyor dedi.
"Babam bir çok suçluyu içeri tıkdı ondan kaynaklanıyordur kesin. "

"Baban gerçekden Savcı mı ne güzel. "
"Suçluları hak ettiği yere göndermek için bende Savcı olucam dedi."

"Nasıl yani sende mi Savcı olucaksın"?

"Hukuk okuyorum son senem, bitince 2 sene daha okumam lazım Savcılık için. "
"Kaç yaşındasın ki sen diye sordum" ?

"Çok soru soruyorsun eve gitmek istiyorum artık. "
"Son soru gerçekten kaç yaşında olduğunu merak ettim"?
Söylemessem rahat bırakmicaksın galiba 24 yaşındayım dedi.

"Bana sormadın ama bende Gemi mühendisliği okuyorum ikinci senemdeyim ve bende 21 yaşındayım."
"Senin Gemi mühendisliği okuyacağını hiç düşünmezdim gülmeye başladı."
"Niyeymiş nasıl görünüyorum ki ben senin gözünden acaba "?

"O anlamda değil yani genelde erkekler yapar da bu mesleği hani kızlarında böyle şeylerle ilgilendiğini tahmin etmezdim. "
"Ben farklıyım işte diğer kızlardan. "

Kesinlikle dedi ve gülerek, peşimden buralara kadar gelip benimle birlikte adamlardan kaçan başka hangi kız olabilirdi ki dedi.

"Sadece tuhafıma giden bir şey var başkası olsaydı birsürü soru sorardı ve paniklerdi bir ara çok sakin geldin bana başta korkuyordun ama sonradan alıştın gibi bu duruma."

"Ne demek istiyorsun yani önceden de böyle olaylar yaşadım ondan mı bu kadar rahatım bunu mu demek istedin"?

"Sinirlenme şaka yaptım sadece biraz gülmeni istedim demin ki olaydan sonra ".
"Geç oldu artık yarın erken kalkmam lazım devam gidelim".

Beni eve bıraktıkdan sonra bir kelime bile etmeden gitti.

25 MayısHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin