( Bundan sonrasını iyi anlayabilmek için arkadaşlar mutlaka 2. Bölümü okumanızı tavsiye ederim. )
Bir gün size bir fırsat verilse ve dense ki "Zamanda" yolculuk yapma Şansın var, bir günlüğüne istediğin Zamana gidebilirsin, siz nereye giderdiniz ve ne değiştirirdiniz Hayatınızda?
Benim gidiceğim Zaman belli, 25 Mayıs bir Çarşamba Günüydü bundan yıllar önce. Hatırlamak istemediğim Gün, keşke Hafızamdan silinseydi..
Hem Doğduğum gün hem öldüğüm gün.
Parsla tanıştığım Gün ve Kaderimizin değişti Gün "25 Mayıs".Yanlış yerde ve yanlış Zamanda yollarımız kesişti. Bunun bedelini Ömrümüz boyunca çektik, ben bedelini fazlasıyla ödedim, bunları anlatırken bile halen hıçkırıklarla ağlıyorum, içimdeki sızı hiç gitmiyor sol yanım tamamlanmıyor , yarım da değilim, bütünüm gitmiş gibi hissediyorum.
Kaldığım yerden devam anlatiyim ben size Hikayemi ..
-
Beni kaçırdıkları gün Pars beni gelip kurtarmışdı, zor olmuştu ikimizde çok yara almıştık, kendimde değildim Gözlerimi bir türlü açamıyordum verdikleri şey bedenimi ele geçirmiş gibiydi adeta. Eve getirdiğinde Pars beni halen baygındım.
Kalktığımda başucumda oturup bana bakıyordu endişeli gözlerle.
" Işık iyi misin?"
" Evet biraz daha iyiyim, ne oldu bana Pars?"
"Hatırlamıyor musun hiç bir şey, kaçırıldın sonra sana bir şeyler verdiler galiba, bende seni kurtarmaya geldim ikimizde yaralandık kaçarken?"
" İyi misin sen Pars bir yerin ağrıyor mu hepsi benim yüzümden, affet beni Pars."
" Saçmalama Işık senin hiç bir suçun yok asıl ben özür dilerim daha erken gelemedim seni kurtarmaya."
"Pars ya sana bir şey olsaydı napardım ozaman ben, iyi ki yanımdasın Pars."
" Sende iyi ki yanımdasın Işık asıl sana bir şey olsaydı kendimi affetmezdim.""Kaç Saatdir burda yatıyorum, başım çok ağrıyor ."
" Işık.. aslında bir haftadır burda yatıyorsun, Hastaneye götüremezdim Polis gelirdi ve olaylar karışırdı bu sefer arkabalarımda Doktor olan biri var onu çağırdım buraya, oda kendine gelmesi uzun sürer dedi verdikleri ilaç öldürücü değil ama Vücuda zarar veriyormuş, baygın halsiz oluyormuşun uzun süre, her gün geldi ilacını vermek için. Çok endişelendim Işık hiç bir şeyin önemi yok, uyanmasaydın seni Hastanye götürücektim sana bir şeyin olmasına dayanamazdım Işık. "
" Pars, seni çok seviyorum, ondan önce dediklerim hep yalandı saçmalıktı ben sensiz yapamam başkasıyla hele hiç yapamam , ama bizim beraber olmamamız lazım birbirimize zarar veriyoruz sadece."
" Işık sana söz veriyorum ben yanında olduğum sürece sana bir şey olmicak anlıyor musun, benimle yaşa Işık ben sana bakarım korururm onlardan seni Işık."
" Nasıl olucak Pars, olmaz böyle bir şeyi kabul edemem münasip olmaz Anneme Babama ne derim başkaları ne düşünür hem başın daha fazla derde girsin istemiyorum benim yüzümden."" Işık seni çok seviyorum, senin için her şeyi yaparım yeterki sana zarar gelmesin, seni bundan sonra yanlız bırakamam aklım hep sende olucak ya bir daha gelirlerse, bu sefer daha kötü şeyler yapa bilirler Işık."
" Nasıl olur Aileme ne derim Pars?"
" Evlen benimle Işık, hemen gidip evlenelim yanımda ol bundan sonra gözümün önünden ayırmak istemiyorum seni Işık. "
" Pars ciddi misin sen, gerçek mi bu?
Ama başına beladan başka bir şey getirmiyorum Pars yapamam sana bunu daha fazla üzülmene izin vermem Pars?"" Hayır Işık asıl sen olmassan hayatımda işte ozaman tam anlamıyla hayatda olmsm ben işte ozaman eksik kalırım ozaman mutsuz olurum.
"Işık benimle evlenir misin ?"
Gözümden yaş gelmeye başlamıştı, çok mutluydum sevdiğim Adam bundan sonra hep yanımda olucaktı ama gerçekleri öğrendikten sonra beni terk ederse...
" Tamam Pars evlenelim, ama gidelim buralardan uzaklara kimsenin bizi bulamiyacağı bir yere."
" Olmaz Işık burdaki işlerimiz bitmedi daha, hem son senem benim yakında Savcı olucam seninde az kaldı dayan biraz daha. Onlara hakk ettiği dersi vermeden bana rahat yok Işık. Onları Kanun karşısına çıkartmadan bana rahat yok..."-
Genelde Alışık olduğumuz Aşklar böyle değil normal sıradan bir Hayatı olan iki Aşık, sorunları olmayan, Parası çok olan, derdi olmayan, kuracak hayali olmayan, sadece giyinip süslenip kameranın önüne geçip biz mutluyuz Oyunları oyniyan İki Aşık . Adam Kadını sever Kadın Adamı sever klişe budur. Mutsuzları kimse anlatmaz. Başrolleri sadece Mutlu, Başaralı, Zengin olanlar oynar. Diğerleri Figürandır bu Hayatda onlara pek önem verilmez, genellikle onlar bir kukla gibi kullanıp atılırlar bir kenara.
Oysa Hayatın değerini bilen düşe kalka bu Hayata tutunan, Aşkının peşinden giden her zorlukla karşı karşıya kalan Figüranlardır, Başroller hep ön planda olurken, Figüranları pek düşünen olmaz.
Bu acımasız Hayatda tutunmaya çalışan birer Figüranız bizlerde. Hiç birimizin Hikayesi önemli değil belkide, ama Aşklarımız da basit İnsanlar tarafından anlaşılmicak kadar değerlidir, biz Aşkı iliklerimize kadar yaşadık emek emek işledik , çaba gösterdik, beraber ağladık, Şiirlerin içinde bulduk birbirimizi, bir çok Satır bizi Anlattı belkide, ya da eski bir Kitabın sayfalarında bulduk birbirimizi,
veya bir Şarkıda, Konuşarak değil Susarak anladık birbirimizi..Bu bizim Hikayemiz, düşe kalka yaşadığımız, bütün zorluklara göğüs gerdiğimiz zorlu, üzücü, yorucu olsada bizim Hikayemiz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25 Mayıs
RomanceHepimizin bir çizgisi var bu Hayat da kimimiz doğru yolda ilerleriz herşeye rağmen kimimiz zorluklara galip gelemediğimiz için pes edip o yoldan farklı yerlere gideriz ... İnsan geçmişinden mi kaçar yoksa geleceğinden mi bir çok kez düşündüm, bana...