Her şey anlamsız geliyor bana artık, ne anlamak istiyorum ne de anlaşılmak.
Ben artık vazgeçtim kendimden, hayata tutunmaktan, sevmekten, artık sonsuz bir uyku uyumak istiyorum..
Her şeyi bilmek iyi değildir derler ya, gerçekten öyleymiş, nefes alabilmek için, hayata tutuna bilmek için,az bilmek gerekmiş..
Bundan sonra kim toparlicaktı bizi, sevdiğim adamın yüzüne nasıl bakıcaktım, ona baktıkça yatalak annem aklıma gelicekdi, onun çektikleri 20 senedir o yatağa mahkum olması.
Ben şahidim her gece çırpınışlarına göz yaşlarına, yıllardır bize susupta anlatamadıklarına.
Düşünsene bağrıyorsun, elini kaldırmak istiyorsun ben burdayım demek istiyorsun, ağlıyorsun, gözlerinle anlatmak istiyorsun ama kimse seni duymuyor, kimse senin içinde yaşadıklarını görmüyor ve sen çırpındıkça onlar sen susuyorsun sanıyolar.
Nasıl bir Cehennem düşünsene, ve bu acıyı 20 senedir her gün yaşıyorsun, bir Ümit belki bir gün biri derdimi anlar diye bekliyorsun.
Bu öğrendiklerimi bile bile nasıl yaşamaya devam edebilirim bilmiyorum..
Kendi kendime derken bile utanıyorum tiksiniyorum kendimden,dudaklarımdan bile çıkmak istemiyordu gerçekler.
Parsın babasının tecavüz ettiği Kadın, benim Annemdi.
Annem onun yüzünden felç kaldı yıllardır onun yüzünden yatalak, onun yüzünden konuşamıyor, o benim annemin hayatını elinden aldı, belki abimde bunları bildiği için intihar etti, belki oda kaldıramadı bu durumu, belki de tek başına bunca zaman bu sırla yaşadı, ve intihara mecbur edildi..
Keşke o Mektubu açıp okumasaydım, bu çağresizliğin tarifini hiç bir Kitap anlatamaz, bu o kadar acı verici bir şey ki, sanki diri diri mezara gömüldüm , ve beni kurtarın diye bağrıyorum.
Benim gibi biri ne yapa bilir ki?
Elimden ne gelir ki?
Onu öldürsem, sevdiğim adamın babasının katili olucam, öldürmesem bütün Kanunlar ondan yana olucak, parası var ve Savcı, elimde bir Kanıtım bile yok, sadece bir mektup oda ölen bir kadından, onu ortaya çıkartsam yine suç üstüme kalıcak.
Öyle bir Cehennemin içindeyim ki gittikçe daha da düşüyorum, çıkamıyorum içinden.
İçimdeki yangından dağlar alev alır.
İçimdeki yangın bütün şehiri yakmaya yeter.
Benim adım Işık,ben fakir bir ailede dünyaya geldim, 15 yaşımda çocuklar oynarken ben çalışmaya başladım, sevgiye muhtaçken oyuncaklarımla oynamam gerekirken ben abimle çalıştım. Ben abimin intiharını seyrettim, sustum deli muamelesi gördüm, hayatım hep birileri tarafından yönetildi bu zamana kadar.
Benim annem felç geçirdi onun hastane masraflarını, ilaçlarını ödeyebilmek için, hem çalıştım hem okudum,babamda kalp hastalığı olduğu için erken emekliye ayrıldı, ona da bakıyordum. Ben fakirlikten kurtuliyim derken pis işlere bulaştım, bu yolda sevdiğim adamla tanışdım, ona yalan söyledim, sonra babasının annemi tecavüz ettiğini öğrendim,abimin ve sevdiğim adamın yakın arkadaş olduğunu öğrendim, ben bir kadının ölümüne şahit oldum, evet benim adım Işık, ben bu pisliğe 20 yaşımda bulaştım,artık kurtulamıyorum, bütün çıkış yollarım kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25 Mayıs
RomanceHepimizin bir çizgisi var bu Hayat da kimimiz doğru yolda ilerleriz herşeye rağmen kimimiz zorluklara galip gelemediğimiz için pes edip o yoldan farklı yerlere gideriz ... İnsan geçmişinden mi kaçar yoksa geleceğinden mi bir çok kez düşündüm, bana...