"Buradayım yine, elime kalemimi aldım, hikayemin sonunu getirmek için yazıyorum.."
Onu sevmekten o kadar yoruldum ki.
İnsan sevmekten yorulur mu ?
Ben yoruldum onu severken , sürekli düşünmekten, onun için endişelenmekten, korkmaktan, sakladığım sırlardan,ona olan sevgimi şöyle açıklayayım sanki ince bir ipin üstünde yürümeye çalışıyorum düşersem aşağısı uçurum, bu yüzden çırpınıyorum her gün, bu yüzden hep ensem de hissediyorum ölümü..
Bu nasıl bir sevgi bende bilmiyorum, ben onunla hem tamamlanıyorum hem de eksiliyorum.
Bu içinde olduğum durumu bir anlasam, onu göremediğim her gün eksildim, her gün kendi kendime acı çektim, onu görmek bana hep acı şeyleri hatırlatsa da, yine de onu görmek istedim.
Ben onu özlediğim için ağlamadım, onu unutmak zorunda olduğum için ağladım her gece.
Ondan gittiğim gün, ruhum bedenimden ayrıldı sanki, kontrolsüzce ağlıyorum, hiç durmadan boşluğa bakıp ağlıyorum, geçeceğinden değil kendimi yıpratınca yorgun düşüp uyumaya başladığım için ağlıyorum.
Resimlerine bakıp yüz hatlarını ezberliyorum, yüzünün her detayını her ayrıntısını beynime kazıyorum, olur da onu bir gün göremezsem diye.
Ona olan aşkımı nasıl anlatırım bilmiyorum gerçekten çok çaresiz hissediyorum elimden bir şey gelmediği için, en çokta bu beni yıpratıyor, bu acizlik ona o kadar yakınken bu kadar uzak olmam.
Kaderimiz bir yazılmış ama farklı yollar çizilmiş ikimize de, benim bulaştığım pislik Babasının yaptığı karanlık işler, biz nasıl bir araya gelebiliriz ki, içim parçalansa da ona nasıl geri dönerim bilmiyorum, bu bildiklerimden ve yaptıklarımdan sonra hangi yüzle dönerim bilmiyorum..
Ne olur bir kere gelsen elimle yüzünün her detayına bir kere dokunsam, o kadar ihtiyacım var ki, elimi tutsan, göğsüne yaslasam başımı, bana bir kere sımsıkı sarılsan hiç gitmeyecekmiş gibi.
Seni hem çok seviyorum, hem de seni sevdiğim için kendimden nefret ediyorum, ikimiz bir arada o kadar imkansızız ki, keşke onunla hiç tanışmasaydım demek istemiyorum, inanıyorum ki tanışmamızın bir sebebi var, ne olduğunu bilemesem de, sen başıma gelebilen en güzel şeydin, yanlış zamanda karşılaştık sadece..
Onunla olamasam bile kimseyi sevmesin istiyorum, birinden nefret edecekse benden etsin, başkasını sevmesin, yeşil gözleriyle bir tek bana baksın istiyorum, gamzeleri bir tek bana gülünce çıksın istiyorum, evet çok istiyorum, ama kalbim bir tek ona çarpıyor, bir tek onun yanında kendimi eksik, yetersiz hissetmiyorum, beni tamamlıyor, onun yanında kendim olabiliyorum ve kendimi hep evimde hissediyorum, bana verdiği güveni anlatamam..
Bir karar vermem gerekti artık, adamlar Parsa bir şey yapmadan, ona gerçekleri anlatmalıydım, ona bir şey olmasına dayanamazdım.
Bütün cesaretimi toplayıp Parsın evine gittim ona her şeyi anlatmak için, kapıyı çalıcakken o sırada arkamdan sesler duydum ayak sesleriydi, arkamı dönmeden kolumdan tuttu iki kişi beni, uzun zamandır uğramadın biz de seni merak ettik dedi sağ tarafta duran adam . Onlardı beni alıp götürdüler yine..
Bütün cesaretimi toplamıştım, anlatacaktım Parsa bu sefer gerçekleri ama yine başaramamıştım.
Beni bir depoya götürüp saatlerce işkence yaptılar yine.
" Bu son şansın ya bize getirsin bize ait olanı, ya da alırım canını, ama sadece senin değil sevdiğin adamın canını da alırım."
"Tamam getireceğim istediğinizi ne olur ona dokunmayın ama, beni alın ama ona bir şey
yapmayın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25 Mayıs
RomanceHepimizin bir çizgisi var bu Hayat da kimimiz doğru yolda ilerleriz herşeye rağmen kimimiz zorluklara galip gelemediğimiz için pes edip o yoldan farklı yerlere gideriz ... İnsan geçmişinden mi kaçar yoksa geleceğinden mi bir çok kez düşündüm, bana...