İnsanları anlamak güç. Yapılanlara anlam vermek zor..
Kimisi hatalarının üzerini örter başkalarının yanlışlarıyla.
Kimisi küçük dağları ben yarattım havasında gezinir etrafta.
Kimisi yukardan baktığını sandığı insanların ayaklarının altında ezilir aslında.
Kimisi size kardeş olur güya, sonra sizden saklananların mimarına bir bakarsınız; o kişi duruyordur karşınızda.
O yüzden ilk önce, kimseye güvenmemeyi öğretiyor hayat.
Anne ile babanız ilk adımlarını atmanız için ellerinizi bıraktığında:
Hayat size "artık seni tutacaklarını düşünmeden en çok kendine güvenerek ilerle" diyor.
Aslında kimseye değil kendine güvenmen gerektiği söyleniyor. Küçüklüğümüze vererek anlamıyoruz..
Mutluluk yalanlarda, başkaları gibi davranmakta veya hep kendinden çok başkalarına inanmakta mı oysa? Kendimiz olmaktan daha güzeli daha mutlu edeni yokken üstelik.
Mutlu olmak için kendi kendinize yetmiyorsanız "kullanın"
Kağıt kalem kullanın kimseye değil kendinize anlatın içinizi.
Bir müzik aletini kullanın
Eğer eğlendiriyorsa araba, bisiklet veya motorsiklet kullanın
Alışverişle mutlu oluyorsanız paranızı kullanın
Kendinizi başarı ile mutlu hissediyorsanız aklınızı kullanın
Eğer öğrenmek isterseniz:
Yazları sörf tahtası, kışları kayak takımı kullanın.
Onlar da olmazsa serin suları kullanın yüzmek için, kardan adam yapın dolu dolu yağan karı kullanın.
Bakın ne kadar çok kullanırken kendinizi mutlu hissedeceğiniz eylem veya öge var.
Daha sayamadıklarımda dahil..
Sayamadıklarım var ama aklınıza gelenler arasında "insanı kullanmak" olmasın. Çünkü insanları kullandığınız da ne siz mutlu olursunuz ne de karşınızda sizi eğlendirir sandığınız kişi. Menfaatleriniz uğruna başkalarına çaba harcatmayın siz çabalayın. İnsanı kullanırsınız da en çok kendinizi kandırmış olursunuz. Aynaya ters yüzünden bakıp, kendinizi görmek için çabalar durursunuz bir nevi.
Sonra ne mi olur? Sonrasında:
Bir kere daha öğrenir o insanlar inanmamayı,
Kırdığınız kalplerden, her yere saçılır can kırıklıkları.
Ve o an hayatta ilk öğretilen şey hatırlanır.
Siz saçılan can kırıklarına basarak, acınızdan tökezlerken,
Kimsenin sizi tutmayacağı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNA
Non-FictionBaktığını sandığın aynanın, aslında daima ardında duruyorsun. Kendini ne kadar tanıyorsun, biliyorsun? Bunu sordun mu hiç kendine? Senin iç dünyanı sana anlatan, sana ruhunu gösteren tek ayna bu kitap. Bunu iyi değerlendir, bir gün kendini tanıma...