AKIL

60 5 2
                                    

İnsanlar hiçbir zaman susmayacaklar. İyi bir şey yapsan da güzel olmak için çabalasan da hep kötü diyecekler sana. Gözlerin maviyse, yeşil olsaymış diyecekler. Saçların sarıysa, siyah olsaymış diyecekler. Hep bir yolunu bulup elindekilerle mutlu olmanı engelleyecekler. Ve sende hep onları dinleyeceksin değil mi? Daima "Böyle yapsam beğenilir miyim acaba?" diyerek yaşayacaksın ömrünü. O insanlar sana hastalık gibi yapışır diyeceğim fakat hastalık bile vücuda güçlü olmayı öğretir. O tip insanlar, bırak sana güç vermeyi aksine bütün gücünü yok ederler. Bir bakarsın; ne yapsan olmuyor, olmayacakta belki! Yorulursun, tükenirsin bir müddet sonra. Sonuç olarak ise güç kazanmak yerine olanı da kaybedersin.
Şimdi, ne mi yapmalısın sevgili okur? Mesela:

Başkaları beğensin diye taktığın, o renkli lenslerini çıkar. Sırf "sana yakışıyor" dediler diye dolabını istila eden onca kıyafeti at! "Bence o seni sevmiyor" dediler diye aranı bozduğun sevdiğinle barış. Sevdiğini anlamaya çalış, insanların anlattıklarıyla değil, kendi gördüklerinle tanı onu. Başkası dedi diye değil, sen istediğin için olsun bazı şeyler işte. Daha sonra, kilolusun diye laf edenlere aldırış etme, senin gerçek yakınların seni böyle sevdiler zaten. Tüm özelliklerinle seni sen bildiler ve hiç değişmeni istemediler. Kendini nasıl iyi hissedeceksen, o yönde kararlar al.
Güzel bir gülün tek yaprağı, bir papatyaya ait olabilir mi? Eğer gülden papatya olabilseydi, ikisinin birbirinden ne farkı kalırdı ki? Sende öylesin işte: gül iken çok güzelsin bırak papatyalar, karanfiller, leylaklar hepsi kendine has kalsınlar. Ne sen onlara benze ne de onlar sana benzemeye çalışsın...

Birde "Filancalar ne der acaba?" diye karar alanlar var. Sen başkaları ne der diye karar alırken bir de şöyle düşün:

"Eğer seni yaratan, başkasının aklı ile hareket etmeni uygun görseydi. Dünyada sadece bir kişiye beyin verirdi. Ve diğer milyonlarca insanı, o tek kişinin beynine muhtaç bırakırdı"

Sen insansın, kafanın içindeki dünyan ile doğru veya yanlış şeyler yapabilirsin. Başkaları ne derse desin! Zaten onlarda, kafalarında olan o dünyaları ile senin geçtiğin o yollardan geçmiş veya geçeceklerdir. Senden pek bir farkları yoktur yani. Sana her ne kadar "ben yaşadım biliyorum, aman sende yapma aynısını!" deseler de sen o hissi yaşamadan olgun bir insan olmayacaksın, olamayacaksın. Sana kendi başına, başkasının etkisi olmadan karar verebilesin diye lütfedildi o akıl. Ama hâlâ inatla "ben başkalarının kölesi olacağım, azat edilmek istemiyorum" diyormuş gibi hareket etmek istersen, sana bir şey diyemeyeceğim. Bir gün "keşke" dolu cümleler, diline dolanmasın diye benim bu çabam. Çünkü hayatta "çıkmaz sokak" diye tabir ettiğimiz yerden bile geri adımlarla kurtulabiliyoruz. Çıkmaz sokaklardan çıkabildiğin, tükenmez kalemleri tüketebildiğin bir dünyadasın. Ama:
"Keşke" denilen o kelime, kapısı penceresi olmayan dört duvar gibi girersen dönüşün olmuyor. Bundan dolayı iyi düşün! Hayatının amacı; başkalarının olurunu almak olacaksa eğer, yıllar sonra herhangi bir rafta küflenmeye yüz tutmuş bir "keşke oyuncağı" olmaya hazır ol... 

AYNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin