Bazı insanlar cinselliği savunmakla, cinsellik barındıran bir kitap yazmayı karıştırıyor. Ben, romanımda katilin ağzından bir bölüm yazsam adam öldürmeyi desteklemiş mi olurum? Bu konuda birçok kişiyle ters düşeceğimi biliyorum o yüzden biraz daha açıklayıcı olmaya çalışacağım.
Diyelim ki iki yazar var: iki yazarın kurgusu da birbirine çok benziyor. İki kitapta da gizemli bir adam bir kızı kaçırıyor ve sonra kız adama aşık oluyor. Birinci yazar erkeğin yaptığı her şeyin özür diledikten sonra affedildiğini o yüzden kızın aşık olduğunu savunuyor ama ikinci yazar adamın yaptıklarının yanlış olduğunu lakin kızın babasıyla arası bozuk olduğu için ve Stockholm Sendromu gibi psikolojik sorunları olduğu için adama aşık olduğunu veya aşık olduğunu sandığını anlatıyor.
Kurguları neredeyse aynı olsa da bir kitap romantik diğer kitap psikoloji kategorisindedir benim gözümde. Bu yüzden sadece konusuna bakarak, okumadan veya okuduysak da içindeki mesajı benimsemeden kadına şiddeti, tacizi savunuyor diyemeyiz.
Birinci yazarın vurgulamak istediği kızın tüm bu olaylar karşısında her şeyi affedip büyük bir aşk yaşaması ve susması olurken ikinci yazarın vurgulamak istediği şey kızın tüm bu olaylar karşısında nasıl tepkiler verdiği, psikolojisinin nasıl etkilendiği olabilir. Aşk olan her kitap romantik kitap değildir. Bu ince çizgiye dikkat etmek çok önemlidir.
Umarım kendimi ifade edebilmişimdir.
Farklı düşündüğüm insan varsa söylemek istiyorum; yazdığım her şey kendi görüşümdür. Ve benim düşünceme tezatlık olan tüm düşüncelere saygım vardır. Eğer bana katılmıyorsanız belirtebilirsiniz ve bir beyin fırtınası yaparız, yeni fikirler ve düşünceler ediniriz.
İyi Günler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitap Bu Olmamalı
RandomGüzel kurgular yarım kalıyor, iyi yazarlar kayboluyor, kitaplar oylara göre değerleniyor iken, kuytu köşemden isyanla gerçeği ve doğruyu savunmaya çalışıyorum. Ağzı süt kokan bir yazar olarak, tecrübelerimi, okuyucu olarak görüşlerimi paylaşmak için...