Kitap Bu Olmamalı

Bu Kitapları Okuyun

Evet, evet biliyorum. Yine bir bölüm attım. Bugün kendi sevdiğim kitapları size önereceğim, konularından bahsedip. Geçen seferde buna benzer bir şey yapmıştım ama bu sefer aralarda bilinmeyen kitaplarda olacak.

Gönül isterdi ki, size Millennium serisinden bahsedeyim, Katiller Çetesi'ni eleştireyim. Millennium serisini bilmeyenlere biraz açayım: Her kitabı tuğla kadar olan  bu seri dört kitaptan oluşuyor ve Polisiye denince akla gelen ilk serilerden. Polisiyenin kraliçesi diyebilirim. Ben bu seriyi hiç bilmezken bir kitabını alıp ilk yüz sayfasını okudum, açıkçası pek bir şey anlayamadım ve tam o sıralarda fark ettim ki serinin üçüncü kitabını okuyorum. Katiller Çetesine gelirsek, gerçekten adını duyurabilmiş bir kitap, konusundan bahsetmeyeceğim, çoğunuz bilirsiniz. Onun ilk iki kitabını; Sarai ve İzabel'i okudum sonra ise Kötülük Tohumlarını serinin üçüncü kitabı sanarak okudum. Bilin Bakalım ne oldu, dördüncü kitabıymış! En kötüsü de bende serinin üçüncü kitabı yani Kuğu Ve Çakal vardı. 

Sözün kısası lütfen okuduğunuz kitapların kaçıncı kitap olduğunu iyice araştırın.

Size, adını duyurmuş başka bir kitaptan söz edeyim. Distopik kitaplar okumaya veya yazmaya yeni başlayanlar için biçilmiş kaftan.

1.Kitap: Efsane, Marie Lu

Kitapta Cumhuriyet ülkesinden bahsediliyor. Bu ülke de açık konuşmak gerekirse sınıf ayrımı oldukça fazla, gençler bir yaşa geldiğinde genel bir sınava giriyor, eğer o sınavdan iyi alırsalar iyi bir okula gidiyor, çok kötü alırsalar hiçbir baltanın sapı olamıyorlar. Burada, ülke genelinde ilk defa bu sınavdan tam not almış askeri bir deha olan kızın, abisini öldüren ve tüm ülke tarafından yıllardır aranan, sınavdan çok düşük almış bir genç oğlanı aramasından bahsediliyor. Yazarın şöhretinden bahsetmeye bile gerek yok. 

Korku, gizem ve psikoloji sevenlerin zaten çoktan okuduğu bir kitaptan bahsedeyim biraz.

2. Kitap: Psikiyatrist, Wulf Dorn

Bir kadın psikiyatristin; şiddet mağduru olup, her seferinde korkuyla Kara Adam'dan bahseden hastasının birden ortadan kaybolmasıyla hayatı değişir. Kitabın içinde kendinizi büyük bir karmaşanın içinde buluyorsunuz, aynı zamanda kitabı elinizden bırakmak gerçekten çok zor. Sonu gerçekten tüm her şeyi yerine oturtuyor, cidden okuyucuyu şaşırtmayı başarıyor.

Açıkçası size pek bilinmeyen bir kitaptan bahsetmeyeceğim, hiç bilinmeyen bir kitaptan bahsedeceğim.

3. Kitap: Dört Özel Çocuk Ve Birçok Yürek, Gamze Tekeş

 Okulumuzun düzenlediği kermes sırasında bir kadın kitaplarını satıyordu. Gittiğimde bana iki kitabından bahsetti bende bu kitabı seçtim ve aldım. 130 sayfadan oluşan kısacık ama o kısacık süre zarfında çok büyük şeyler taşıyan bir kitap. Kitapta genç bir öğretmen, özel çocuklara eğitim vermesi için gönderiliyor. O zihinsel veya bedensel engelli, birbirinden özel dört çocuğa bakarken, öğretmenin yaşadığı zorluklara nasıl göğüs gerdiğini, o çocukların nasıl hayata olan umutlarını arttırdıklarını okuyorsunuz. Yer yer gözünüz doluyor, yer yer kendinizden utanıyorsunuz, herkesin okuması gereken hatta özellikle öğretmen adaylarının veya öğretmenlerin. Hangi sitede veya hangi mağazada bulursunuz bilmiyorum ama lütfen görürseniz bir okuyun. Kitabın üzerinde yazan söze ilk vurulmuştum ben: "Beş dakika sonra öleceğini bildiğiniz bir engelli ya da engelsize bir şey öğretmezseniz hakkımı helal etmeyeceğim. Helal etmeyeceğim."

  Yazarın bilindiğini biliyorum ama kitap hakkında bir fikrim yok. Umarım bir gün yolunuz düşer de okursunuz.  

4. Kitap: Edgar Casey Akademisi, Beth Revis

Bir adada duran Bo sınıfındaki herkesin özel güçleri olduklarını düşünmektedir, Bo'nun zamanda hareket etme yetisi vardır ve Bo sevdiği kızı eski bir zamana götürür ama bir sorunun çıkmasıyla sevdiği kız dönemez ve orada sıkışıp kalır. Kitapta, herkes intihar etti dese de Bo sevdiği kızın öldüğüne inanmayarak zamanda kendini zorlayarak onu kurtarmaya çalışır. Bir yandan da biri intihar ettiği için gelen müfettişlerden güçlerini gizlemelidir. Kitabın bir kısmında bundan diğer kısmında ise, Bo'nun kız kardeşinden bahsediliyor. Bo'nun kız kardeşi normal bir ailesi olmamasından, her zaman diğerlerinden daha güçlü olması gerekmesinden ve aile içindeki sıkıntılarından Paranoid sanrıları yüzünden özel güçleri olduğunu düşünen kardeşini sorumlu tutmaktadır. Bo gerçeklerle yüzleşirken, Kız kardeşi ailesine içinden geçenleri söylemeyi öğrenir. Gerçekten kitabın sonunda kalbinize garip bir his geliyor. Kitabın içindeki saflığı hissedebiliyorsunuz. Bo'nun içinde yaşadığı o fantastik hayatı görüyor, kız kardeşinin karmaşasında boğuluyorsunuz. Sizi o duygunun içine sokabiliyor. Kesinlikle okumanızı öneririm.

Bugünlük bu kadardı, gerçekten bir kitabı yorumlamanın ne kadar zor olduğunu fark ettim. Spoiler vermemeye çalışmak gerçekten çok zor. Özellikle bu kitaplar sizin okuduktan sonra bir süre düşünüp, içindeki mesajı zamanla keşfettiğiniz kitaplar olunca, içinizde bıraktıkları o soru işaretlerinde boğulmamaya çalışıyorsunuz anlatırken. Diğer iki kitap bana keyifli zaman geçirtse bile, Efsane bir müddet aklımdan çıkmasa da, 3 ve 4 gerçekten hala içimde duygusunu tutuyor. Hala Bo aklıma geldikçe gülümsüyorum mesela.

Umarım bu kitaplar sizinde hoşunuza gider. İyi okumalar dilerim.