Tekrar merhaba! Havalar bir güneşli bir yağmurlu, umarım siz güneşlisinizdir. Uzun zamandır yokum, bu yokluğumda ne kadar bölüm yayınlayamasam da birçok kitap okudum. Gelecek bölümlerin birinde kim bilir belki yine bir kitap önerileri yaparım.
Hazır havalar yağmurluyken size biraz efkarlı kitaplardan bahsedeyim. Bilirsiniz, çoğu kitabın -istisnalar hariç- başında, sonunda veya ortalarında trajik ve depresyona sokucu bir olay olur, tabii genelde sonunda oluyor. Bunları okuduğunuzda o duyguyu iyi bir yazarda bire bir yaşarsınız.
Acı gerçeğe gelirsek, her depresyona girdiğiniz olay dizisini iyi bir yazar yazmıyor. Genelde bu çok sevilen kitapları okurken çok yaşadığım bir durumdur. Hüzünlü bölüme geldiğimde, bu bölümde ağlamam gerektiği özellikle planlanmış gibi geliyor bana, zorlama geliyor. Bakın, gerçek hayatta o kadar çok ağlayacak durum var, bu durumlara bazısı ağlar bazısı güler bazısı küçümser. Okuyucuyu ağlaması için zorlamayın, doğal olun, gerçek hayattaki gibi, gerçek duygular gibi anlatın.
Ben bu durumu daha çok Aynı Yıldızın Altında ve Ölüme Fısıldayan Adam'da gördüm. Amacım kitap ve yazar kötülemek değil, hatta bu bölüm göreceli bir bölüm, size önerim bu kitapları okuyun ve sizde inceleyin. İki kitapta da neredeyse ağlamam ve depresyona girmem için bir baskı hissettim. Gerçek dışı, yapmacık bir acı anlatımları var gibiydi.
Size açıkça söyleyeyim; bir yerde okuyucuyu ağlatmanız veya depresyona sokmanız iyi duyguyu yansıttığınız anlamına gelmez. Bu dünyanın en kolay şeyidir. Eğer -bu kesinlikle sadece benim düşüncem- birini ağlatmak istiyorsanız hayal gücünüzü kullanın. Ölüm herkesi ağlatır, ayrılık da. Bunu değiştirin, öyle bir şey bulun ki hem insanlara bir ışık olun, hem de içleri cız ettirin. Siz olaya kendi duygunuzu katın, okuyucu üzülürse üzülür zaten, zorlamaya girmeyin.
Örneğin; Kurtlara Söyle Eve Döndüm kitabı, kitapta üzücü olaylar var ama seni ağlamaya zorlamıyor. İçindeki duyguyu, minik ayrıntıyı hissettiğinde dokunuyor sana. Gerçekte de böyle olur, annemden örnek vereyim: benim anneannemin kulakları duymuyormuş ve annemin abisi hep evden kaçarmış, bu ona o zamanlar kolay, normal bir şey gibi geliyordu, şuanda biz ona garip garip bakarken o normal bir şekilde anlatır. Acı bazı kitaplarda olduğu gibi her akşam ağlatmaz, insan öyle bir şey ki acıya bile bir müddet sonra alışıyor.
Ben böyle aşırı depresif, aşırı ağlamaya zorlayan kitaplara artık Ağla Ya Da Öl kitapları diyeceğim. Eğer sizin de bildiğiniz böyle kitaplar varsa yorumlara yazabilirsiniz. Son olarak, sizi ağlatan ve sizi depresyona sokan her kitap size bir şey katmış olmaz.
Her acıya bir gün alışır insan, pişmanlık dışında. Ne diyeyim pişman olmayacağımız kitaplarla ve insanlarla tanışmamız dileği ile, görüşürüz!
(Aynı Yıldızın Altında ve Ölüme Fısıldayan Adam kitaplarını okumanızı öneririm. Sizde bir eleştirin, iyi veya kötü, okuduysanız da yorumlarda düşüncenizi belirtirsiniz.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitap Bu Olmamalı
DiversosGüzel kurgular yarım kalıyor, iyi yazarlar kayboluyor, kitaplar oylara göre değerleniyor iken, kuytu köşemden isyanla gerçeği ve doğruyu savunmaya çalışıyorum. Ağzı süt kokan bir yazar olarak, tecrübelerimi, okuyucu olarak görüşlerimi paylaşmak için...