9. Bölüm - Kar ve Getirdikleri

4.5K 212 261
                                    


Merhaba fandoom. Hikaye günümüzü cumaya almış olduk dimi bu iki oluyor çünkü :D Bilemedim nasıl devam etsek cuma mı pazar mı. O yüzden aşağıda yorum olarak fikirlerinizi belirtin ona göre yeni günümüzü kesinleştirelim. Pazar okuyoruz derseniz pazar, haftasonuna girer girmez sal haftasonu daha çok vakit oluyo derseniz de cuma. Ama her türlü akşam yayınlarım onu da söyliyim. :D

Bu bölümü mekanlara ve olaylara göre giflerle yer belirterek biraz daha görselleştirmeye çalıştım. Eğer bu durum daha ilginizi arttırıyorsa ya da dikkatinizi dağıtıyorsa onu da söyleyin ona da bir ayar çekerim :D

Neyse. Sonuçta bugün ayın 29'u artık. 2017'yi kapattık, 2018'e giriyoruz. Bu yüzden size yılbaşılı olmasa da, karlı kışlı yeniyıl tadında bir bölüm getirdim. İçimizi ısıtacak kadar da aşk koydum ♥ Umarım bölümü seversiniz. Yorumlarınızı böyle uzun uzun bekliyorum tamam mı benim en büyük motivem onlar çünkü.

Artı bu bölüm, artık arkadaşlığımızın 1 senesini tamamladığımız Merve'me ithaf edilmiştir. Merve okumayı yetiştirmişsin, ama yorumlamayı yetiştirememişsin. Olsundu. Bu bölüm açığı kapatacak kadar yorumların gelir umarım. Seviliyorsun bebik :**

ÇENEM DÜŞTÜ SEVGİLİ OKUYUCU.

Son olarak, her bölüm Sinoş Sinoş diye başımızn etini yiyen Mero'yu hikayeye dahil edip, onun sayesinden Sinoş'tan kurtulmak adına da bir adım attım :P Şaka şaka. Mesut olsunlar umarım ♥ bgfjndoksm Hoşgeldin Merooo

PS: Sevgi, mutluluk, huzur, aşk, sağlık, para ve tabi ki YAĞHAZ dolu bir yıl olsun 2018. Mutlu Yıllarrr -Yazarınız, Hazal

                Hazan bardakları tek tek bulaşık makinesine yerleştirirken bir yandan da şekillerini inceliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Hazan bardakları tek tek bulaşık makinesine yerleştirirken bir yandan da şekillerini inceliyordu. Yağız yeni evine taşınıyordu ancak neredeyse hiçbir şeyi eski evden getirmemişti. Bardaklar gibi basit şeyleri bile yeniden almıştı, daha doğrusu muhtemelen aldırmıştı. Babasının davet verdiğinde kullandığı işlemeli bardakları fazla fazla bile kullanmıştı anlaşılan. Gerçi adam böyleydi. İşlemeli ve fazla gösterişli şeyleri pek sevmezdi. Daha çok zevkli sade bardaklar kullanmayı severdi. Babasının eski usül, işlemeli mobilya zevkleri de Yağız'a yansımamıştı ve salonunu modernize mobilyalarla döşemiş, gereksiz hiçbir şey almamıştı. Burası Yağız'ın yaşamaya alışık olduğu tarzda bir evdi. Hazan adamın Amerika'daki ve Fransa'daki evini de görmüştü daha önce. Çok fazla tartışmaya gerek yoktu. İçindeki İngiliz Beyefendisi, mobilya zevkine yansımamıştı.

Bunu düşündüğünde kalbinin sıkıştığını hissetti Hazan. Doğru ya dedi kendi kendine. Onu çocukluklarından beri hep yarı İngiliz sanıyorlardı. Görüntüsü de bunu yalanlar şekilde değildi gerçi. Ancak Yağız'da biraz bile İngiliz kanı yoktu aslında. Annesi has be has Türk'tü. Yağız'ın içindeki de bir İngiliz Beyefendisi değil, baya Türk Beyefendisi'ydi.

Geceyarısı Mumları [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin