İyi okumalar.
Yoongi'nin kapalı perdelerine baktı Hoseok.Bütün gün eve gelmemişti Yoongi.Hava kararmasına rağmen hâlâ yoktu.
Yılbaşını kutlamaya gitmiş olmalı diye düşündü.Kendinin aksine Yoongi'nin geniş bir çevresi vardı.
Zaten Hoseok'un annesinden başka kimi vardı ki?
Yüzünü buruşturarak yatağından doğrulmaya çalıştı Hoseok.Yeni yıla yatarak girmeyecekti.Belki oturarak girerdi ama kesinlikle yatmayacaktı.
Belini tutarak yavaş adımlarla penceresine yürüdü.
Zaten zayıf olan bedeni düştüğünden dolayı morluklarla dolmuştu ve her hareketinde tarifsiz bir acı çekiyordu.
Ne kadar saklamaya çalışsa da annesi farketmişti yaraları.Nasıl olduğu,ne zaman olduğu hakkında da soru yağmuruna tutmayı ihmal etmemişti.
"Ayağım takılınca düştüm."demişti Hoseok.
Sırtındaki yaraların ne önemi vardı ki kalbi çoktan paramparça olmuşken?
Camı açtığında yüzüne vuran soğuk havayla titredi.Hafif hafif yağmur çiseliyordu.
Yoongi'nin ıslanmıyor olmasını diledi Hoseok.Yoongi üşütürse çok üzülürdü...
O dalgın dalgın etrafı izlerken Yoongi'nin odasının ışığı yandı birden.
Eve mi dönmüştü?
Nereden geliyordu?
Üşümüş müydü?
Yorgun muydu?
Binbir türlü soru yankılandı Hoseok'un beyninde.
Belki duyar umuduyla seslendi Hoseok."Yoongi!"Sonuçta evleri yanyana,oda camları karşı karşıyaydı.
"Yoongi!"Odanın ortasında dikilmeye başladı Yoongi.Duymuştu bir umutla kendi adını bağıran çocuğu.
Zaten evleri dipdibeyken ve oda camları karşılıklıyken duymaması
imkazsızdı.Jimin'in söyledikleri kafasının içinde yankılanmaya başladı Yoongi'nin.
"Yanındaki o hastalıklı sülükten kurtul."
"Yoongi...Lütfen konuş benimle.Bak bana!"Çocuğun titreyen sesi ağladığının göstergesiydi.
Cevap vermedi Yoongi.Onun yerine ışığını kapatıp yattı.
Yeni yıl umrunda bile değildi.Yatıp uykusunu almak istiyordu sadece.
Butün gün boyunca kafasını dağıtmak için gezmişti.Pek işe yaramasa da..."Yoongi..."Fısıldadı Hoseok onun duyamayacağını bile bile."Neden benden nefret ediyorsun?..."
"Canım kiminle konuşuyorsun?"Annesi yavaşça içeri girip arkasından kapıyı kapattı.
Sustu Hoseok.Hâlâ Yoongi'nin camına bakıyordu.
"Yine mi o Hoseok?"Bıkkınlıkla nefes verdi annesi.
Yavaşça camdan bakan oğluna yaklaşıp kendine çevirdi onu."Hayatım...Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun değil mi?"
Yavaşça başını salladı Hoseok.
"Sevmek acıtır Hoseok...ama daha da acıtan bir şey varsa o da sevilmemektir.Biliyorum onu seviyorsun,önemseyip değer veriyorsun ama o sana karşı aynı şeyleri hissetmiyor.Senin ona baktığın gibi bakmıyor.O senin canını yakıyor Hoseok.Vazgeç artık ondan."
Hoseok'un tuttuğu göz yaşları akmaya başladı birer birer.Haklıydı annesi.O da biliyordu Yoongi ile asla olamayacağını.
Ama nasıl unutabilirdi ki onu bu derece severken?
"Ah..Hoseok yapma böyle bebeğim."Hoseok hızla sarıldı göz yaşlarını silmeye çalışan annesine.Sıkıca sarıldı,küçükken her gök gürlediğinde sarıldığı şiddette.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish//Sope✓
Fanfiction"Ne dilediğine dikkat et ölümlü.Ne kadar pişman olursan ol hiçbir dilek geri alınamaz." Tamamlandı.