°Bölüm9:Geçmişten biri?°

7.7K 923 1.1K
                                    

İyi okumalar.

Tıkırtılar devam ederken Hoseok, ne yapacağını bilemiyormuş gibi bir serum takılı olan koluna bir de taş atılan camına bakıyordu.

Buraya taşınalı çok olmamıştı ki daha.Kim taş atıyor olabilirdi Hoseok'un camına?

Merakla dudaklarının dişlerken elindeki kitabını yan tarafa koydu.Kesilmeyen tıkırtılar onu daha da meraklandırıyordu.

Uzanıp yatağının baş tarafına asılı olan serumunu aldı Hoseok.Serumunu çıkartamıyorsa gideceği yere onunla beraber giderdi.

Yavaşça yataktan kalkıp çıplak ayaklarıyla camına yürümeye başladığında kalp atışları yaşadığı korku ve gerilimle artmıştı.

Perdesini kaldırırken ' Bir canavar olabilir mi?'diye düşündü Hoseok.Sonra da bu salakça düşüncesi yüzünden kendi kendine minik bir tebessüm etti."Canavarlar cama taş atmaz."Minik bir çocuk gibi fısıldadı Hoseok.

Camını açıtığı an etrafına bakmasına bile izin vermeden suratına gelen çakıl taşıyla neye uğradığını şaşırıp geriye düştüğünde kendini halının üzerinde bulmuştu.

Gözlerini kocaman açıp düşen serumu yerden aldığında neredeyse ağlamak üzereydi.Düştüğünde,serum kolundan çıkacak diye çok korkmuştu fakat neyse ki bir şey olmamıştı.

O elindeki serumuyla dikkatlice yerden kalkmaya çalışırken dışarıdan bir ses duyuldu.

"Hoseok!İyi misin?"

Hoseok dışarıdakinin adını da bildiğini görünce zaman kaybetmeden tekrar camına uzandı.

Gördüğü yüz tozla kaplanmış geçmişini tekrar canlandırırken o yerinde adeta donmuştu.

Birkaç saniye sonra aralandı şaşkın dudakları."Tae-Taehyung?"

°
°
°
Ayak sesleri koridorlarda yankılanırken Yoongi,çıkışa yürüyen bedenlerin arasından sıyrılıp geçiyordu.

Jimin'in sınıfına gidecekti.Merdivenleri pek hevesli olmayan bir şekilde çıkarken yine aklında küçük olan vardı.

Berbat hissediyordu Yoongi.Içi gibi dışıda berbat durumdaydı.Dağılmış saçları ve mor göz altları onu yeterince korkunç yaparken bir de buna bu huysuzluğu ve önüne gelene bağırması eklenince bir canavara dönüşüyordu.

Içindeki öfkeyi başkalarından çıkartarak rahatlamaya çalışıyordu Yoongi.Tıpkı Hoseok'a yaptığı gibi...

Ve biliyordu Yoongi hatalıydı...

O gün Hoseok'a öyle dememeliydi.

Onu her camının altına geldiğinde hırpalayıp,kalbini kırıp, aşağılamamalıydı.

Biliyordu Yoongi.Gec olsa da bazı şeyleri farkedebilmişti ama bildiği bu şeyleri kabul etmek ona zor geliyordu.

Yediremiyordu gururuna hatalı olmayı.Yediremiyordu gururuna Min koskoca Yoongi,Küçük olana karşı suçluluk duyduğunu.

Jimin'nin sınıfına yaklaştığında kendi adını duymasıyla duraksadı Yoongi.Jimin biriyle konuşuyordu.

"Yoongi'yi cidden seviyor musun?"Alayla çıkan ses ile Yoongi farkedilmeden içeridekileri dinleyebilmek için hızla duvarın dibine saklanmıştı.

Dudaklarını kemirerek Jimin'in vereceği cevabı bekledi.Kalp atışları hızlanmıştı.

O Jimin'in kendisini sevdiğinden emin bir şekilde saklandığı duvarın dibinde otururken,Jimin'in ağzından onu şaşırtan kelime döküldü.

Wish//Sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin