İyi okumalar.
"Hey jimin!"Yoongi sesini duyurabilmek için bir yandan bağırıyor bir yandan da koşmaya devam ediyordu ama duymadı jimin onu.
Jungkook'la gülüşürken,Yoongi'ye dikkatini veremeyecek kadar meşguldü.
Yavaşça koşmayı kesti Yoongi.Artık olduğu yerde dikiliyordu.
Bıkmıştı artık Yoongi.
O Jimin'i severken Jimin'in onun varlığını bile umursamıyor oluşu adil değildi.
Sessizce arkasını dönüp tek başına çıkışa yürüdü.Dışarı çıktığında adeta kaldırım taşlarını sayarak yürüyordu.
Sevmek neden bu kadar canını yakıyordu insanın?
Neden farketmiyordu Jimin onu çok sevenin Yoongi olduğunu?
Neden umursamıyordu kimse Yoongi'nin kalbini?
Evinin yakınlarına geldiğinde parktan gelen insan kahkahalarıyla duraksadı Yoongi.Duyduğu kafa dinleme isteğiyle parka yöneldi.Insanlar gülüşüyor, oyunlar oynuyor,yürüyüş yapıyordu.
Yoongi'nin ise bir karadelikden farkı yoktu.Öylece durup etraftaki mutluluğu emiyordu sanki.
Değersiz ve boştu kalbi.O her nekadar Jimin ile dolu olduğunu düşünsede.
Bir bank seçip oturduğunda göz yaşları da hafiften akmaya başlamıştı.
Derince bir nefes verip gözlerini kapattığında yüzüne düşen bir gölge ve sonrasında da yanında bir hareketlilik hissetti.
Gözlerini açtığında yüzünün bir kaç santim gerisinde çikolatalı süt tutulduğunu gördü.
"Çikolatalı süt ister misin?"Hoseok adeta şakıyarak sormuştu.
Yoongi'nin ıslak yanakları canını yakıyordu Hoseok'un.
Yoongi,Hoseok'u umursamasa da Hoseok onu umursuyor,acı çekmesine dayanamıyordu.
O Yoongi'yi o kadar çok seviyordu ki onun yerine acı çekmeye bile razı olurdu.
Yeterki Yoongi mutlu olsun...
Yoongi yüzünün önündeki eli tutup sertçe geri ittirdi."Neden buradasın?"
Hoseok'un her yerden çıkıyor olması sinirlerini bozuyordu Yoongi'nin.
"Hastaneye gitmiştik.Dönerken de biraz parka uğramak istedim..."
"Güzel..Tekrar oraya gidip bir daha geri dönmemeye ne dersin?"
Tekrar kapattı Yoongi gözlerini.O an bir şeyler koptu Hoseok'un içinde.
Ama yine de sustu.
Sustu...
Sustu...
Sessizliğin gürültüsü yankılanıyordu aralarında.
Fakat biraz sonra akan burnunu çekerek bozdu sessizliği Yoongi.
Hoseok yavaşça bakışlarını Yoongi'nin soğuktan hafif kızarmış yüzüne çıkarttı.
İlk defa ağlarken görüyordu onu,hem de başka biri için ağlarken.
Dakikalar birbirini kovalarken Yoongi'nin gözleri hâlâ kapalıydı fakat biraz sonra yüzünde hissettiği soğuk parmaklarla açmak zorunda kaldı.
Hoseok yüzünü avuçları arasına almış baş parmaklarıyla göz yaşlarını siliyordu Yoongi'nin.Seviyordu parmaklarının uçlarıyla, Yoongi'nin göz çevresini.Sonsuza kadar öyle kalmak isterdi Hoseok.Sevdiği adamın yüzünü avuçları arasına almak...
Bir kaç saniye sonra ellerini çekmeden yavaş yavaş yaklaştı Yoongi'nin yüzüne.
Yoongi kendine yaklaşan yüzle şaşkınlığını atlatıp konuştuğunda çok geçti."Sen ne yaptığını zanne-"
Öptü Hoseok göz yaşlarından yumuşakça Yoongi'yi.Hep bunu yapan kişinin Yoongi'nin ta kendisi olduğu hayaller kurmuştu Hoseok.
Her zaman istemişti o ağlarken Yoongi'nin gelip onu göz yaşlarından öpmesini...
"Her şey geçecek.Ben yanındayım."dedikten sonra kocaman sarılmasını o kadar çok istemişti ki Hoseok,kalbinde başka dilekler için yer kalmamıştı adeta.
O sırada şaşkınlıktan gözleri büyümüştü Yoongi'nin.Tepki vermeden izin veriyordu çocuğun öpmesine.Donmuştu sanki..fakat onları izleyen Jimin'i görür görmez kendine gelip sertçe ittirdi Hoseok'u.
O hızla ayağa kalkarken Hoseok'da sırt üstü bankdan yere düşmüştü.Aynı anda yere çakılan çikolatalı sütte patlamıştı.
Sert zemine çarpan sırtıyla adeta soluğu kesilmişti Hoseok'un.O acıyla tısladığında Yoongi çoktan kendilerine bakan Jimin'nin yanına ulaşmıştı.
Arkasına bile bakmamıştı Yoongi.
Yine umursamamıştı Hoseok'u.
Her zaman böyle olmaz mıydı zaten?
Sevilen taraf hep bencil olmaz mıydı zaten?
Yoongi telaşla Jimin'in pesinden koşturuyordu."Jimin düşündüğün gibi değil.Cidd-"
"Bana açıklama yapmak zorunda değilsin Yoongi."Jimin daha hızlı yürümeye başladığında Yoongi onu bileğinden yakalayarak durdurmuştu.
"Hayır Jimin!Hayır.Beni dinle!Seni seviyorum.Seni her şeyden çok seviyorum.Neden beni görmüyorsun?Neden beni fark etmiyorsun?Beni kabul etmen için ne yapmam gerek?"
Yavaşça gülümsedi Jimin fakat rüzgarda uçuşan ölü yapraklar bile biliyordu ki bu gülüşte kibirden başka bir şey yoktu.
"Madem sana bir şans vermemi istiyorsun..."Jimin biraz duraksayıp düşünür gibi yaptı."Yanındaki o hastalıklı sülükten kurtul."
Belini tutarak yürümeye çalışan Hoseok'a baktı Jimin."Onu yanında görmek istemiyorum.Şimdi onun dokunmasına izin verdiğin bedenini uzak tut benden."Bileğini Yoongi'nin elinden sertçe çekip kurtardı."Sana kendini kanıtlaman için üç gün veriyorum.Bu süre içinde kesinlikle onu yanında görmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish//Sope✓
Fanfic"Ne dilediğine dikkat et ölümlü.Ne kadar pişman olursan ol hiçbir dilek geri alınamaz." Tamamlandı.