İyi okumalar."SANA ODAMDA NE İŞİN OLDUĞUNU SORDUM!"Bağırdı Yoongi karşısında korkudan tir tir titreyen çocuğa.
Cevap verememişti Hoseok.Onun yerine kafasını eğmiş,gözünden akmasına izin vermişti yaşla baraber tüm acılarının.
Boğazına o büyük yumru oturduğunda ise kesik kesik nefes alışverişleri de eklenmişti akan gözyaşlarına.
Yoongi'nin sinirli bakışları,oğlanın üzerinden yerde duran pijamaya kaydığında iğrenir bir hâl almıştı.
Bir çabukta yerde duran pijamasını aldığında sinir katsayısının,karşısında duran aptal yüzünden daha ne kadar yükselebileceğini hesap etmeye çalışıyordu.
"Ne yani oturup pijamalarımı mı okşadın?Zavallıca..."Yoongi'nin alayla çıkan ses tonu yakıyordu Hoseok'un içindeki bir yerleri.
Delip geçiyordu Hoseok'un kalbini Yoongi.Önemsemeden,kaygılanmadan kendi elleriyle öldürüyordu küçüğün içindeki saf sevgiyi.
Ama sorun yoktu Hoseok için...
Yine severdi ki o Yoongi'yi...
yine gelirdi her sabah camının altına,yine orada bekleyip Yoongi'nin sabahları ilk göreceği yüzü kendi yüzü yapardı ki o.
Kuşkusuz çok güzel seviyordu küçük olan...
"Daha ne kadar iğrençleşmeyi planlıyorsun?Senden daha fazla nefret edemem sanıyordum ama nefes aldığın her saniye bile sinirlerimi oynatmaya yet-"Pijamanın üzerindeki gözyaşlarını farkedince birkaç saniye duraksayıp yüzünü buruşturmuştu Yoongi."Cidden iğrençsin.Mikrobunu her yere bulaştırmışsın.."Elindeki pijamayı igrenerek odanın bir köşesine attığında,Hoseok kendini tutamayıp bir hıçkırık kaçırmıştı sımsıkı örttüğü dudaklarının arasından.
Yanıyordu Hoseok.
Gözleri,boğazı,kalbi...Cayır cayır yakıyordu saplandığı yeri Yoongi'nin zehirli ok misali sözleri.
Bağıra bağıra,boğazı yırtılana kadar ağlamak,içinde biriken zehri kusmak istiyordu küçük olan.
"Kafanı kaldır ve diyecek olduklarımı o beynine iyi sok."Gelen emirle Hoseok sımsıkı kapamıştı gözlerini.
Kafasını kaldırmak,Yoongi'nin yüzüne bakmak istemiyordu.Zaten akan göz yaşları da burnunun ucunu bile görmesine izin vermiyordu.
"KALDIR KAFANI!"Otoriter ses odada yankılandığında Hoseok korkudan kaldırmıştı kafasını.Gözleri karşısındakine değil halıya sabitliydi.
Sanki o gözlerin içine bakarsa yok olacakmış gibi bakmaktan kaçınıyordu Hoseok.
"Sana defalarca gözümün önünden kaybolman gerektiğini söyledim.Neden söylediğim onca şeye rağmen hâlâ bir beyinsiz gibi peşimde dolanıyorsun?Anlama sorunun mu var ya da hiç gururun yok m-"
"Neden bu kadar kötüsün?"Burnunu çekti Hoseok.Gözündeki yaşlar son hızda akmaya devam ederken, bakışlarını acıtsada büyüğün gözlerinde sabitledi.
"Ne-neden bana bir pislikmişim gibi davranıyorsun?Be-ben sadece seni se-sevdim.Sırf sevdim diye neden kötü olan ben oluyorum?Neden tek sahip olduğum şeyi...sevgimi aşağılıyorsun?"
Sinirden gülmeye başladı Yoongi.Ne yani şimdi de kendini acındırmaya mı başlamıştı?"Cidden...Bunları söyleyince sana acıyıp kollarıma mı alacağımı düşünüyorsun?Bu kadar düştün mü?Seni anlayamı-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish//Sope✓
Fanfic"Ne dilediğine dikkat et ölümlü.Ne kadar pişman olursan ol hiçbir dilek geri alınamaz." Tamamlandı.