°Bölüm1:"Belki öpersen geçer."°

12.3K 1.1K 1.7K
                                    

İyi okumalar

"Yoongiiiiii."Hoseok büzdüğü dudaklarıyla konuşmaya devam etti."Neredesin?Seni özledim."

Morarmış kollarına sürtünen kazağı, feci halde yakıyordu Hoseok'un canını.Yine serumunu çıkartıp evden kaçmıştı Yoongi'yi görebilmek için.Yine kızacaktı annesi ona ama umrunda değildi.Yoongi varsa mutluydu o.

Fakat Yoongi için pek de öyle sayılmazdı...

Hoseok'la evleri yanyanaydı.Üstüne üstlük odalarının camları da karşılıklıydı.

Hoseok hep izliyordu oradan Yoongi'yi.Yoongi ise rahatsız olup kapatıyordu sonuna kadar perdelerini.

Hoseok'u ne seviyor ne de çevresinde istiyordu Yoongi.Küçüklüğünden beri böyleydi bu.

Eskiden Hoseok'la aynı ortaokula giderlerdi.Hoseok o zaman da şimdi olduğu gibi dışlanırdı.Kimse hasta olduğu için onunla oyun oynamak istemez aynı sıraya oturmazdı.Her tenefüs en arka sırada tek başına otururdu o.Bazen de köşelerde kıstırılıp dayak yerdi.

Ama yüzündeki gülümseme hiç eksik olmazdı.Ne olursa olsun dimdik durup gülümserdi.Çünkü insan hasta olunca başına gelen iyi kötü her şeyin değerini bilirdi.Her şeye rağmen doğan güneşi,kuşları tekrar görebildiği için şükrederdi.ya da Hoseok'un dayanacağı bir dalı vardı?..Umudu olan bir şey vardı.

Yoongi gözlerini sıkıca kapatıp yastığını kulaklarına dayadı.Hoseok yine camının altına gelmiş bağırıyordu.

Gider diye bekledi Yoongi ama Hoseok her zamanki gibi pes etmeye niyetli değildi.

"Yoongiiii!Hadi sarılalım.Kollarım çok acıyor.Belki öpersen geçer."

Yoongi gözlerini devirip bir hışımla ayağa kalktı.Elindeki yastığı da odanın bir kenarına fırlatmıştı.

Camını bir hiddetle açıp aşağıdan kendine gülümseyen Hoseok'a baktı.

"Beni uykumdan uyandıracak kadar önemli olan şey nedir?"Sıktığı dişleriyle konuştu Yoongi.Sesinde en ufak bir duygu kırıntısı bile yoktu.

Hoseok titrediğini hissetti ama yüzündeki gülüşü hiç bozmadı.Çünkü Yoongi'nin güzel sesini duyup,güzel yüzünü görebilmişti.Bu her şeye değerdi.

"Kollarım...Onlar çok acıyor Yoongi.Sana sarılmaya ihtiyacım var."

"Peki bundan bana ne?Hasta olurken bana mı sordun da bedelini bana ödetiyorsun?Şimdi camımın altından siktir olup git.Almam gereken bir uykum var."Yoongi,Hoseok'un konuşmasına izin vermeden camını kapatıp perdesini çektiğinde Hoseok'un yüzündeki gülümseme yavaşça kaybolup buruk bir hâl almıştı.

Yoongi yerdeki yastığını alıp yatağına atladığında annesi kapısını yavaşça açıp içeri girmişti.

"O bağırışmalar da neydi Yoongi?"Annesinin sesinde tedirginlik vardı.

Yoongi derin bir iç çekti."Yine o deli,hastalıklı şey.Camımın altına gelmiş saçmalıyordu.Ben de kovdum."

"Aman tanrım Hoseok mu!?"Annesinin eli şaşkınlıkla ağzına gitmişti."Bunu nasıl yaparsın Yoongi.Çok kabasın!"Annesi hızla cama gidip açtı ve aşağı baktı.Tek gördüğü ezilmiş birkaç papatyaydı.Hoseok yoktu.

İç çekerek yatakta umursamazca yatan oğluna baktı.

"Yoongi neden ona bu kadar kötü davranıyorsun?Arkadaş olmayı deneyemez mi-"Yoongi birden yatakta oturur pozisyon almış ve yüksek sesle konuşmaya başlamıştı."Nereye gidersem gideyim hep peşimde!Sürekli bir aptal gibi beni takip edip arkadaşlarımın yanında rahatsız ediyor.Beni sürekli utandırıyor!Ortaokuldayken de böyleydi.Hâlâ bir çocuk gibi davranıyor.Ben artık lise son sınıfım anne!Onunla ve hastalıklı bedeniyle uğraşacak ne vaktim ne de tahammülüm var!"

Kim bilebilirdi ki Hoseok'un sesleri duyamayacak kadar uzaklaşmamış olduğunu?

Açık cam ve biraz yüksek ses duymasını sağlamıştı her şeyi.

Peki onun defalarca kırılmış kalbinin bu seferki sesini kim duyabilirdi?

Burukça gülümsedi Hoseok.Ne yapabilirdi ki?Onu hâlâ seviyordu.Yoongi onu sevmese bile.

Yavaşça evine adımlamaya devam etti Hoseok.Eskisi kadar güçlü değildi.Bedeni iyice sıskalaşmış ve kireç beyazı halini almıştı.Ne yapabilirdi ki?Kaderi böyleyse değiştirmek mümkün değildi.

Eve geldiğinde anahtarı kilide sokmuştu ki onun açmasına gerek kalmadan kapı birden açıldı.

"Hoseok!Neredeydin!Yine mi onun yanına gittin!Ne kadar endişelendim haberin var mı?Serumunu da çıkartmışsın!"

Hoseok bir şey demeden ayakkabılarını çıkartıp içeri girdi.Gözleri sulanmaya başlamıştı nedense.

Odasına çıktığında ise sessizliğini yine koruyup hemşire annesinin serumunu takışını izlemişti.

Sonrasında alnına kocaman bir öpücük bıraktıktan sonra çıktı odadan annesi.

Yine tek kalmıştı acıyan kollarıyla.Yine Yoongi'sizdi.Yine sevgisizdi.

Sulanan gözlerini tavana dikti."Hasta olmasaydım sever miydin beni?Çok mu çirkinim Yoongi?"Yavaşça kapandı Hoseok'un yorgun gözleri.

Wish//Sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin