°Bölüm11:Görevimiz Tılsım°

7.3K 885 709
                                    


İyi okumalar.

Sevmek ne demekti?Büyük küçük herkesin bu eylemi tanımlayacak cümleleri mutlaka vardı.

Kimisi için gecenin karanlığında,
yorganının altında sarıldığı koca ayıcığa duyduğu saf duygular,kimisi için de her gün,ölen eşinin mezarına çiçek götürüp o üşümesin diye toprağın üzerini ceketiyle örten masum bir adam olabilir miydi bu tanım?

En basit tanımı araştırıldığında,birine gönül vermek,aşık olmak denebilirdi.
Peki sevmek gerçekten de iki üç cümleyle tanımlanabilecek kadar basit bir eylem miydi?

Peki bir insan sevdiğini nasıl anlardı?

Bu sorunun cevabını bilememişti Yoongi ve bu bilinmezlik de ona pahalıya patlamıştı.

Kendi elleriyle itmişti sevdiğini,şimdi de kime tutunduğunu ölesiye merak ediyordu.Kimin yanında olduğunu,kime gülümsediğini,saf sevgisini kime sunduğunu merak ediyordu ve istiyordu...Geçmişe dönebilmeyi,tüm hatalarını düzeltebilmeyi istiyordu.

Eğer dönebilseydi Hoseok'un ona gülümsedigi ilk güne,kollarının arasına hapsederdi onu.Onu orada, kimse alamasın diye herkesten saklar,her güldüğünde çıkan gamzesinden öperdi.

"Daha ne kadar orada duracaksın?"
Namjoon önündeki küreden bakışlarını çekmeden seslendi.Parlayan kürenin ışığı yüzünde dans ediyordu.

Yoongi bakışlarını süzülen kar tanelerinden çekti ve Namjoon'a çevirdi.Önünde durduğu cama elleri dayanmış bir vaziyetteydi.Böylece dışarının soğuğunu avuç içinde hissedebiliyordu.Içindeki yanmayı biraz olsun hafifletmek istiyordu.

"Hoseok'u buldum."

Yetmişti bu cümle Yoongi'nin,
Namjoon'un başında bitmesine.

Zaman kaybetmeden başını küreye çevirip Namjoon'un baktığı yere baktı.O an kalbi tekledi Yoongi'nin.Oradaydı Hoseok.

"Şuan markette."Yoongi'ye doğru baktı Namjoon.

O sırada yüzünde buruk bir tebessümle izlemeye devam ediyordu küçük olanı Yoongi.

Hoseok raflara bakarak yürüyordu.
Suratındaki, yüzünü gözlerine kadar örten atkısı onu küçük bir çocuğa benzetmişti.

Hayranlıkla izlemeye devam etti Yoongi.

Fazla şirindi Hoseok.Fazlasıyla şirin ve güzel...narin.Farkındaydı Yoongi onun montun altında kalan cılız bedeninin.

Yavaşça,sulanan gözlerini kolunun tersiyle sildi büyük olan.Burnu sızlıyor,boğazı yanıyordu.

Biraz sonra başka biri göründü kürede Yoongi'nin gülümsemesi yavaşça kaybolurken.

"Ve...Yalnız değil."

Namjoon gözlerini Yoongi'nin yüzüne dikip mimiklerini dikkatle izlemeye başladı.

Gencin çenesi kasılmış çehresi koyulaşmıştı.

Masanın üzerindeki eli yumruk halini aldı.

"Taehyung."

°
°
°

Ketçaplı mı sade mi?...En iyisi hepsinden almak."Taehyung umursamazca,ne kadar cips varsa market arabasına atıyordu.

Ona göre hayat,'seçim karmaşasına girmek için fazla kısa,anı yaşamak için daha uygun' idi.

Korkardı Taehyung.Seçimlerinin ona vereceği zararlardan.

Wish//Sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin