°Bölüm15:Doğru olan°

5.5K 726 994
                                    

İyi okumalar.

Her eylemi etkiler geleceğini insanın.Bu yüzdendir ki insan,karar verirken hep kendi çıkarlarını düşünür.

'Peki ya ben ne olacağım?'Neden bir kez olsun sadece karşısındakinin duygularına odaklanamaz?Bir kez olsun,sadece bir kereliğine karşısındaki için en iyi olanı yapıp, fedakarlığın tadına varamaz?

Çünkü bilir,o sadece kendi çıkarlarını düşünen bir yaratıktır koskoca evrende.Duygular yalan,zaman kaybı,tükenecek olan bir zehirdir.

Peki Kim Taehyung...Koskoca evrendeki,'insan' denen yaratıklardan sadece biri...O da diğerleri gibi sadece kendini mi düşünür?

Hoş...O da insan değil mi?

"Ben de insanım."

Tıpkı Hoseok'un olduğu gibi.

"Tıpkı Hoseok gibi."

Kendi kendine konuşuyordu Taehyung çıktığı balkonda,üzerine bir battaniye alıp sandalyeye oturmuş.Havanın soğuk olması gram umrunda değildi.Aklını kurcalayan şeyler vardı.Sabah cebinde bulduğu kâğıt gibi.

Gecenin karanlığında,süzülen kar taneleri aydınlatıyordu puslu zihnini ve biliyordu doğru olanı.Kabul etmek istemese de.Düşündü uzunca.Biri ona,onun Hoseok'a yaptığını yapsaydı,nasıl hissederdi?Biri onun kaderini,kendi isteğine göre şekillendirse...

Açılan balkon kapısıyla, düşüncelerinden sıyrılıp ürktü Taehyung.Annesi,elinde iki fincanla gülümseyerek geliyordu.

Uzatılan fincanı alıp,annesinin sandalye çekerek oturuşunu izledi.

"Bu günlerde çok durgunsun.Sorun ne bebeğim?"

Sıcak çikolatadan bir yudum aldıktan sonra fısıldadı Taehyung. "Sorun yok."

"Sen öyle diyorsan...Öyle olsun o zaman küçük bey."Oğlunun sırtını sıvazladıktan sonra gözlerini uyuyan şehre çevirdi.

"Aslında."Bir kar tanesinin süzülerek burnunun tam ucuna düştüğüne şahit oldu Taehyung."Sana sormak istediğim bir şey var."

Annesinin bakışları 'dinliyorum' dermis gibi üzerinde sabitlendiğinde derin bir nefes verdi.

"Doğru olanı yapmak çok zor geldiğinde...Bu yükün altından nasıl kalkarım?"Bakışlarını terliklerine indirdi Taehyung.

"Vicdanın rahatsa,ezileceğin bir yük de yok demektir.Bu yüzden doğru olanı yapmak senin için bir yük değil,o yükün altından çıkmak için bir kurtuluştur."

Dakikalar birbirini kovalarken sessizce,soğuk balkonda oturdular.

°
°
°
Damlayan musluğun sesi,karanlık banyoda ritim tutuyordu.Belki de acıklı bir şarkı mırıldanıyordu kendince ya da eşlik ediyordu,aynada yansımasını izleyen gence.

"Zavallıyım."Elini aynaya koydu yansımasına dokunmak ister gibi."ve özel olmaktan çok uzak."

"Neden böyleyim ben,böyle görünüyorum?"Göz yaşları bir bir yanaklarından süzülerek yeri boylarken acıyla kırıştı yüzü,gözleri kısılırken.

"Sadece...Bir su damlası gibi toprağa karışmak isterdim."Donuk gözlerle damlatan musluğa baktı.

"Önemsiz,değersiz,sessiz bir damla gibi."

Başını çevirip küvete baktı Hoseok.Belki de tüm bunlara son verebilirdi.Önemsiz,değersiz,sessiz damlalar ile...

Yavaşça küvete yürüdü.Titreyen elleri ile gideri tıkayıp,soğuk suyu açtı.Şırıltı tüm banyoda yankılanırken,kendini yere bırakıp soğuk zemine oturdu.

"Özür dilerim...Özür dilerim.Her şey için.Doğduğum için,hasta olduğum için...ve ölmeyi beceremediğim için."Dolan küvet su akıtırken yavaşça kalktı,aynanın önündeki ilaçlarını aldı.

Hoş...Yaşamasını sağlayan o ilaçların,şimdi ölümüne neden olacağını kim bilebilirdi?

Islak avcuna boşalttı rengarenk hapları.Zararsız şekerlere benziyorlardı.Tıpkı küçükken,gülerek yediklerine.O zamanlar bilmiyordu,sonunun böyle olacağını.

Başını yukarı kaldırıp,avcunu ağzına götürdü.Hissediyordu,tüm o hapların aşağı inişini.

Üstünü çıkartmadan sendeleyerek taşmış küvete yürüdü.Taşan şu ayaklarına değdiğinde ne kadar soğuk olduğunu farketmişti.

O soğuğu severdi.

Kendini sırtüstü küvete bıraktı.Etrafa koca bir su dalgası sıçrarken,suyun boğuk sesinden başka bir şey duyamıyor,soğuk sudan başka bir şey hissedemiyordu.

Bedeni uyuşurken,nefes almamaya yemin etmiş gibi kapadı,ilaçların etkisiyle ağırlaşan göz kapaklarını.Bir daha açamamayı diledi bedeni hafiflerken.

Dakikalar sonra,karanlık banyoda su şırıltılarından başka bir şey duyulmuyor,küvetin içinde yüzen cansız bedenden başka bir şey görülmüyordu.

"HOSEOK!!"Taehyung şakaklarından süzülen ter ile sıçrayarak uyandığında,güneş daha doğmamıştı bile.

Karanlık odada göz gezdirip,titrekçe elini terden ıslanmış alnına götürdü ve sonrasında saçlarını geri ittirdi.

'Bu nasıl bir rüya?'Diye düşündü Taehyung.Canından can gitmişti adeta.Bedeni hâlâ zangır zangır titriyordu.

"Daha fazla dayanamam!"Başının dönüyor olmasını umursamadan hızla yataktan kalktı ve odanın ışığını yaktı.

Hızla çalışma masasına yürüyüp çekmecesini açtı.Biraz karıştırdıktan sonra eline gelen kağıdı alıp tereddütle üzerindeki numaraya baktığında,az önceki rüyanın etkisiyle gözünde biriken yaşlar süzülmeye başlamıştı.

'En azından şimdilik sadece bir rüyadan ibaret'diye düşündü.Birgün böyle bir şeyin gerçekleşmeyeceğinin garantisini kim verebilirdi?

Hoseok'un kılına bile zara gelsin istemiyordu.Telefonunu alıp numarayı tuşladı.Istemiyordu,Hoseok'u bırakmayı hiç istemiyordu ama bırakmazsa onu sonsuza kadar kaybederdi belki de.

Karşı taraf aramaya cevap verir vermez söyledi."Her şeyi eski haline getirelim."

Wish//Sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin