°Bölüm4:Dilek kitabı?°

7.3K 955 726
                                    

İyi okumalar.

"Cidden...Biyolojiden nefret ediyorum."Kucağındaki kitapları masaya koydu Yoongi.

Araştırma ödevi için değerli uykusunu bölüp erkenden kütüphaneye gelmişti ve işini bitirip acilen sıcak yatağına dönmek istiyordu.

Masanın üzerindeki dağ gibi kitap yığınına bakıp derin bir iç çekti.Bu iş uzun süreceğe benziyordu.

°
°
°
Hoseok minik taşın Yoongi'nin camından geri sekişini izledi.

Hava güneşli olmasına rağmen soğuk ve rüzgarlıydı ve iliklerine işliyordu insanın.

Üzerine montunu almadığı için pişman olmuştu Hoseok.

Gözlerine gelen güneşi engellemek için bir elini yüzüne siper edip bir taş daha attı Yoongi'nin camına.

Yoongi'ye defalarca seslenmiş fakat cevap alamamıştı.Şimdi de evini taşlamaya başlamıştı.

Bir kaç kez daha taş attıktan sonra Yoongi'nin evde olmadığına emin olmuştu.

Yoongi evde olsaydı çıkardığı gürültüler yüzünden çoktan Hoseok'a bağırmaya başlamış olurdu zaten.

Bir kaç dakika daha cama baktıktan sonra ayrıldı oradan Hoseok.

Hava kararmaya başladığında tekrar gelebilirdi belki.Hem o zaman Yoongi'de eve dönmüş olurdu.

°
°
°
Yoongi kitap yığınından kafasını kaldırıp saate baktığında yaklaşık 8 saattir aralıksız araştırma yaptığını farketti.

Bu onun için bir rekordu.Hâlâ incelemeye vakit bulamadığı bir kaç kitap olduğundan onları da evine götürmeye karar verdi.

Ödünç alma işlemlerini yaptırıp kütüphaneden dışarı çıktığında arkasından birinin seslendiğini duydu.

"Bunu düşürdünüz."Elinde kitapla kendine yaklaşan gence baktı Yoongi.

Fazlasıyla geniş omuzlu ve uzun biriydi.

"Teşekkür ederim."Yoongi tek eliyle kendine uzatılan kitabı alıp,diğer elindeki kitap yığınının üzerine koydu.

Yağmur hafif hafif yağmaya başladığında karşısındaki adama tekrar teşekkür edip hızlı adımlarla uzaklaştı Yoongi.Elindeki kitaplar ıslanmasın diye kollarını iyice sarmıştı.

O hızını arttırmış yağmur altında hızla yürürken yoldan vızır vızır geçen arabalar etrafa su sıçratıyordu.

Yoongi durağa vardığında yağmur yerini çoktan sağanağa bırakmıştı bile.

Kollarını gevşetip arasındaki kitapları kontrol etti.Islanmadıklarını görünce rahat bir nefes almıştı.

Kütüphaneden aldığı kitapları mahvetmek istediği en son şeyler arasında bile değildi.

Otobüs geldiğinde en arka koltuğa geçip oturdu.

Yol boyunca da cama çarpan damlaları izledi.Daha doğrusu izlemeye çalışmıştı fakat her bir damla cama yapışıp aşağı akarken,Hoseok'un ağlayan yüzü beliriyordu Yoongi'nin gözlerinin önünde.

Yanakları ıslak,

Saçları dağılmış,

Gözleri kızarmış,

Acı çeken bir Hoseok...

Kendine gelmek ister gibi silkindi Yoongi.Yolun geri kalanını da Hoseok'u zihninden uzaklaştırabilmek için tabelaları okuyarak geçirdi.

Eve vardığında hava çoktan kararmıştı.Elindeki kitapları,kapıyı açan annesinin eline tutuşturup direk banyoya ilerlemişti Yoongi.

Banyoya girdiğinde aynanın karşısına geçip sırıl sıklam yüzüne baktı.Saçlarindan sular sızıyordu.

Yavaşça üstündeki sırıl sıklam kıyafetleri çıkarıp kirli sepetine attı.Artık sadece iç çamaşırıyla kalmıştı.

Üşümeye başladığını hissettiğinde zaman kaybetmeden bir havlu alıp saçlarını silerek banyodan çıktı ve doğruca odasına geçti.

Üstünü giyindikten sonra annesinin çalışma masasına bıraktığı kitapları incelemeye başladı.

Bir an önce lanet araştırmayı bitirirse ödevi yapmaya başlayabilirdi.

Aralarında ilk defa gördüğü siyah deri kapaklı bir kitap vardı.

Kitabın içine bakmadan önce sandalyesini yavaşça çekip oturdu Yoongi.

Bir dilek dilemeye ne dersin ölümlü?

Yavaşça çevirdi sayfayı.

Dileğini boş sayfalardan birine yaz.

"Bu ne sikim şey böyle?Cidden ben bunu ne ara aldım?"Bir sayfa daha çevirdi Yoongi.

Fakat ne dilediğine dikkat et ölümlü.Ne kadar pişman olursan ol hiçbir dilek geri alınamaz.

Elindeki kitaba bakarak sırıttı Yoongi "Cidden...Pişman olmak?"Bir sayfa daha çevirdi fakat boş olduğunu gördü.Geri kalan bütün sayfalar da boştu.

Gülümsemesi yavaş yavaş solarken kafasında tek bir soru vardı.

"Gerçek olabilir mi?"

Wish//Sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin