İyi Okumalar.
"Bunu yaptığımıza inanamıyorum."Jin söylenerek odaya girdi.
Marketten çıkar çıkmaz eve geri dönmüşlerdi ve tabii ki de Jin dönüş yolunda Yoongi'yi azarlamayı ihmal etmemişti.
Yoongi ise kendinden beklenilenin aksine yol boyunca kendini azarlayanı bir şey demeden dinlemişti.Ne yapabilirdi ki?Konu küçük olan olduğunda eli ayağına dolaşıyor,ne yapması gerektiğini şaşırıyordu.
"Beni özledin mi?"Jin şirin bir sesle, kendini Namjoon'un karşısında kalan koltuğa atarken sordu.Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle karşısındakinin vereceği cevabı bekliyordu duyacaklarını bilmeden.
"Ölümlü nerede?"Namjoon düz bir şekilde,önündeki kitaptan başını kaldırmadan sorduğunda Jin'in gülümsemesi yavaşça kayboldu.
Ne yani o,Namjoon'a bir soru soruyordu ve Namjoon cevap vermeye bile tenezzül etmiyor muydu ve sorduğu,önemsediği tek şey neden Jin'den başka herkesti?
İçinde bir yerler burkuldu Jin'in.
Kendini aciz hissediyordu.O ölümsüz yaşamının her saniyesinde Namjoon'u sevmişti ve kuşkusuz sevmeye de devam edecekti...fakat artık yorulmaya başlamıştı.Sevgisine karşılık bulamamak günden güne daha fazla yoruyordu onu.Fiziksel olarak zarar görmese de içten içe çürüyordu benliğinde sevgiye hep aç kalmış bir taraf.
Ve onu yaralayan bir diğer noktaysa Namjoon'un onun duygularından haberdar olmasına rağmen hiçbir şey yokmuş gibi davranmasıydı.
Sanki biraz daha soğumuştu Jin'in duygularını öğrenince...Onun dışında da bir şey yapmıyordu zaten.
Gözünün önüne gelen saçlar görüşünü kısıtlarken o umursamadan karşısındaki bencil meleğe bakıyordu.
Üstündeki gömleğin kolları dirseklerine kadar kıvrıktı.Önündeki bir kaç düğmenin açık,saçlarının dağınık olması içindeki sıkıntının dışa vuruluşuydu adeta.
Ve her şeye rağmen mükemmel görünüyordu hâlâ Jin'in gözünde.
Yavaşça kalktı yerinden.Kendinden emin bir şekilde Namjoon'a yürürken bedenini ele geçiren yasak duygular damarlarında geziniyordu.
Hırs
Aşk
Nefret
Her türlü duygu ve arzular melekler için zehirli ve lanetli olarak kabul edilirdi.Eğer bir melek bu duyguları başka bir melek veya insan için hissederse cezalandırılırdı.Lakin bu ceza duygunun yoğunluğuna göre değişirdi.
Bazen meleğin kanatları koparılırdı,
bazen de tüm güçleri elinden alınıp düşürülür,yeryüzünde tek başına ölüme terkedilirdi.Bunların yanında birçok ceza daha bulunurdu...Fakat Jin'in umrunda değildi hiç biri, adım sesleri içeride yankılanırken hızla Namjoon'un yanına ulaşıp,diğerinin önünde duran kitabı altına alacak şekilde masaya oturdu.
"Ben seni çok özledim ama.."
Namjoon şaşkınlıkla geri çekilirken Jin onu gömleğinin yakasından kavrayıp kendine çekti.Kollarını da karşısındakinin boynuna doladığında dip dibeydiler."Jin..."Yavasça yutkundu.Aralarındaki aura yoğunlaşırken birbirlerine bakışları da derinleşiyordu.
"Bir sorun mu var?"Parmakları diğerinin saçlarında dolaşırken sordu Jin.Yavaşça okşuyor, bazen de elinin geçtiği yerlerdeki tutamları çekiştiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wish//Sope✓
ספרות חובבים"Ne dilediğine dikkat et ölümlü.Ne kadar pişman olursan ol hiçbir dilek geri alınamaz." Tamamlandı.