°Final:"Ay ışığı şahit olurken bu geceye..."(Parça1)°

5.6K 758 704
                                    


İyi okumalar.Çünkü gerçekten ihtiyacınız olacak.Bu çok uzun bir bölüm.Hatta bu uzun bölüm finalin parçalanmış hali.Bir sonraki bölüm finalin geri kalan parçası olacak ve sizden bir isteğim var.Bir sürü yorum yapın lütfen.

"Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu bilmenizi istiyorum.Ölümlü yaşamınızı,kendi iradenizle tehlikeye atıyor musunuz?"Namjoon ayrı koltuklarda sessizce oturan ikiliye sordu,kapalı perdeler yüzünden karanlık olan odada adımlarken.

"Size anlattım.Eğer bir şeyler ters giderse...Zaman çizgisinde toza dönüşüp,kaybolabilirsiniz"

"Sanki hiç var olmamışsınız gibi."Jin fısıldadığında Namjoon da onu yineledi"Sanki hiç doğmamışsınız gibi."

"İlk ve sonsuz aşkıma kavuşabilmek için her şeyi riske atmaya hazırım."

Yoongi büyük bir kararlılıkla konuştuğunda Taehyung'da söyledi.

"Eğer Hoseok için en iyisi bu olacaksa ben de her şeyimi riske atmaya hazırım."Sesi titrerken boğazında bir yumru olduğuna yemin edebilirdi.

Bu hüznün sebebi ne ölüm korkusu ne de buna benzer başka bir şeydi,aslında o sadece Hoseok'u bırakmak zorunda olduğu gerçeğini hazmedemiyordu.

Bir insanın özgür iradesini elinden alıp onu kendine bağlamak ciddi bir olaydı ve biliyordu.Canavar diyerek suçladığı Yoongi'den daha beter bir canavardı o.Korkunç bir şey yapmıştı.

Fakat bilmediği bir şey vardı.Bilseydi belki rahatlardı vicdanı, bu bencil düşüncesinin aslında büyük bir iyiliğe de vesile olduğunu.O bu bencil hareketiyle Yoongi'nin asıl sevdiği kişiyi bulmasını sağlamıştı.O bu sayede Hoseok'u geçde olsa 'gerçek' aşkına kavuşturacaktı.En azından bununla teselli edebilirdi kendini.

"O halde bu akşam,dolunay tam tepedeyken bu iş bitecek."Perdeyi kemikli elleriyle aralayıp,bulutsuz gökyüzünü izlemeye başladı Namjoon,odadakiler bakışlarını onun sırtında gezdirirken.

°
°
"Sen ne tatlı şeysin öyle."Hoseok camdan,erimeye başlamış olan karı,yiyecek bulabilmek umuduyla eşeleyen kuşlara bakıyordu.

Bir kaç kez,annesinin ona yemesi için getirip çalışma masasına koyduğu ama onun yemediği yiyecekleri, camdan kuşlara fırlatmayı denemişti fakat onlar attıklarını yemek yerine her seferinde kaçmıştı.

Somurturken sordu."Neden attıklarımı yemek yerine salak gibi o şeyi kazıyorsunuz?"

Kaşlarını çatıp,yanaklarını şişirdi."Küstüm size!"Derin bir nefes vererek yaslandığı camdan geri çekildi ve ayaklarıyla duvardan destek alıp kendini odanın ortasına doğru ittirdi.Sandalyesiyle,döne döne çalışma masasına doğru süzülürken kollarını kocaman açtı sanki bir kuşmuşcasına.

Gözlerini kapattığı sırada dikkatsizliğinin bir cezasıymış gibi dizini masaya çarptığında, acı bir tıslama eşliğinde dizini tutup kendine çekti.

"Aptal!Pislik masa!"Tuttuğu bacağını bırakıp derin bir nefes verdi.

Batmaya başlayan güneşin,turuncu ışığı karşı duvara vurup yayılarak odayı turuncuya boyuyordu.

Wish//Sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin