forest fic [stay in place (sing a chorus)] //joshler {türkçe}

on beş

"Sorun ne, Tyler?" diye sordu Tyler'ın annesi.
"Huh?" dedi Tyler, bakışlarını kaldırdı.

"Tüm gün boyunca orada oturdun," dedi annesi, koltukta onun yanına oturdu. "Bir sorun mu var?"

"Şey," dedi Tyler. Kendini durdurmayı denese de sözcükler aniden dudaklarından dökülmeye başladı. "Josh ve ben seviştik, tamam mı? Ve bundan beri bana karşı çok soğuk ve ben ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Ve dün kavga ettik çünkü o her şeyin mavi-siyah olduğunu söylediğinde onu onayladım ve o delirdi çünkü onun nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum. Ve o haklı, her şeyin mavi-siyah olmasının nasıl bir şey olduğu konusunda hiçbir fikrim yok. Ama o bağıtmaya ve bağırmaya devam etti ve anne, o evinde çok zarar görmüş ve ben ona yardım etmek istiyorum ama yapamıyorum ve bu çok acıtıyor."

"Sen- sen Josh'la mı seviştin?"

Tyler başını kaldırdı ve annesinin yüzünün tamamen bembeyaz olduğunu gördü.

"Evet," dedi yavaşça. "Ben de öyle dedim, değil mi?"

"Tyler," dedi annesi korumacı bir şekilde, oğlunun elini sıktığında bir miktar canı acıdı, "acıttı mı?"

Tyler yüzünün tamamen şaşkın ve iğrenmiş bir ifadeye büründüğünü hissedebiliyordu. "Ne?"

"Josh'la seviştiğinde, acıttı mı?" Dedi annesi. "O senin canını acıttı mı?"

Tyler somurttu. "Yani, birazcık. Ama o anda hissetmedim bile." Düşünceli bir ifadeyle anılarını gözden geçirdi. "Ertesi gün oturmak acıtıyordu," dedi dürüstçe.

Annesi tamamen şok olmuş görünüyordu. "Oh, Tyler," diye fısıldadı, ona sıkıca darıldı. "Çok özür dilerim."

"Ne?" Dedi Tyler, kafası karışmıştı. Neden annesi özür diliyordu? Seks iyi bir şey değil miydi? İyi hissettirmişti.

"Her şey geçti," Dedi Tyler'ın annesi, onu hafifçe sarstı. "Her şey geçti. Burada güvendesin."

Tyler tamamen şaşkın bir şekilde orada oturdu. Bundan zevk alması gerekmiyor muydu?

Annesini elini oğlunun saçlarından geçirdi. "Sen iyisin. Kimse senin canını yakamayacak. Artık asla."