MULTİMEDYA= BARDAKİ ÇOCUK
1 HAFTA SONRA
İSTANBUL
Bir haftadan beri ne okula gidiyorum nede evden dışarı çıkıyorum. Zaten dışarı çıkmaya yüzümde yok.Bütün magazinlerde ''ÜNLÜ PROFÖSER DOKTOR ALİ VAROL'UN KIZI BU DÜGÜNE NEDEN KARŞI ÇIKTI?. NELER OLUYOR? . YAREN HANIM VE ALİ BEY ÖNCEDEN TANIŞIYOLARMIYMIŞ? . ALİ BEY KIZINA ŞİDDETMİ UYGULUYOR?......Ve bir sürü saçmalık daha. Bir açıklama yapılamdıgı için Çogu yerde yalan haber yapılmış.
Hatta bir yerde ^''Yaren Hanımın oglu Bora ve Ali Beyin kızı Irmak ilişkileri yüzünden annesinin ve babasının evliliklerine karşılar.''Gibi saçmalıklar. Eminim bizim okulda herkez beni konuşuyordur. Doga bir çok kez aradı yanıma geldi. Doruk'da öyle. Bir çok kez yanıma geldi.Hatta beni okula götürmeye ugraştılar ama ya ülkemi degiştirecektim yada bu odadan ölene kadar çıkmayacaktım.
Annem ve teyzemde bir haftadan beri gittmiyorlardı. Ama bugün ikiside gidecekler, Yani evde bir başıma kalacağım.Yemek yedikten sonra annem ve teyzem çıktı. Benimde canım sıkıldıgı için bulaşıkları toplamaya karar verdim.
Bulaşıkları tezgaha dizip önlüğümü taktım ve son ses müzik açıp bulaşıkları yıkamaya başladım.Köpükleme işinin bitmesine bir, iki şey kalmıştıki kapının çalmasıyla elimdeki bardagı tezgaha koyarak elim köpüklü gene kapıyı açtım.
Açmamla kapamam bir oldu. Akın'ın burda ne işi vardı. Kapı tekrar çalmaya başlayınca hızla saçlarımı düzeltip ellerimi önlüge sildim.Yavaşca kapıyı açtım.
''Ne işin var senin burda?''dedim sinirle. Aslında sinirlendigim pek söylenemez onu özlemiştim. Mavi gözlerini üzerime dikerek beni baştan aşşagı süzdü ve kücük bir kahkaha attı.''Tam bir köylüsün.''deyip. İzin bile almadan içeri daldı. Öküz.
''Köydekilerde bir insan ve sen onlarla dalga geçemezsin.''dedim. Gerçekten başka derdim yok köylüleri koruyorum. Gözlerini devirip kendini koltuga attı. Herzamanki gibi Ayaklarını masaya uzatıp kafasını koltugun başına dayadı.
''Hem senin bu saatte uyuyo olman gerekmiyormu?''dedim kaşlarımı çatarak. Suratına piç bir gülümseme gelirken gözleri vicudumda gezinmeye başladı.''Sen benim yatış kalkış saatlerimi not alıp üzerimde degişik fantazilermi kuruyosun?''dedi. Bu sefer ben gözlerimi devirip tekli koltuga oturdum.
''Ya ne demessin senin fantazilerini kurmaktan gözüme uyku girmiyor.''dedim dalga geçer gibi. Kücük bir kahkaha attı. Akın normalde pazartesi okula ögleden sonra gelirdi. Bu saatte kalkıp buraya gelmesi tuhaf.
''Neden burdasın?'dedim merakla.''Sensiz okul çekilmiyor.''Akın'ın cümlesini duyar duymaz kafamı ona çevirdim. ''Ne?''dedim. Beni okula götürmek içinmi gelmişti yani. Aşkım ya.
''Yani dalga geçilecek kişi kalmıyor,canım sıkılıyor.''dedi. Hayallerim suya düşerken yan taraftaki yastıgı kafasına fırlattım. ''Ben senin oyuncagın degilim.''dedim bagırarak.
Malesef yastıgı havada yakalayıp tekrar bana geri attı ve tam kafama geldi. ''Hiç misafir perver degilsin bana kahve yap''diye emir verdi. ''Emredersiniz majesteleri başka bir emriniz varmı?''dedim dalga geçerek.
Başını hayır anlamında salladı. ''Yok. Sadece kahve istiyorum, Sade olsun.''dedi. Gözlerimi tekrar ve tekrar devirerek omuz silktim. ''Yapmassan buradan akşama kadar gitmem.'' dedi tehditkar sesiyle.
Aslında benim işime gelir gözümün önünden ayrılmamış olur. Buda demek oluyorki yanına başka kızlar yaklaşmicak sadece ben olucam. ''Ne sırıtıyosun?''Akın'ın sesiyle sırıtmam yüzümde donarken ayaga kalktım. ''Off tamam yapıyorum şimdi ama gidiceksin.''dedim. Başını sallayıp kumandaya uzandı bende mutfaga ilerledim.