35.BÖLÜM- YALAN

29.9K 1.2K 49
                                    

DOGA'NIN AGZINDAN

Kendi dogum günümde sıkılacagım hiç aklıma gelmezdi. Irmak'da nereye kaybolduysa artık. Saat 12'yi geçiyor.Herkes yavaş yavaş dagılmaya başladı.

Elimdeki portakal suyunu bırakıp ayaga kalktım. Etrafa bir bakış attım Bora' yı görünce yanına dogru ilerledim. ''Bora Irmak'ı gördünmü?''diye sordum. Sırıtmaya başladı. '' En son Akın'la  dans ediyolardı.'' dedi.

Bu Akın arkadaşıma gözmü dikti ne yaptı acaba? Bu zamana kadar Akın'ın  bir kızla ilgilendigini görmemiştim. Kesinlikle Akın Irmak'a aşık ama Akın'a hiç güvenmiyorum. Her gece ayrı bir sürtükle yatıp kalkan birine kim güvenirki. Bugün Irmak'a seni seviyorum der yarın başka bir sürtüke. Helede Irmak'ı üzemeye kalkarsa onu dogduguna pişman ederim. Kİmse benim arkaşımı üzemez.

''Huu daldın gittin bacım ne düşünüyorsun?''diyen Bora'nın sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp gözümün önünde salladıgı elini itikledim. ''Bacım ne be? , senin ilk okul  hocan kim?''dedim. Bora komik çocuktu. ''Off şimdi hoca falan düşünecek durumda degilim midem bulanıyor.''dedi.

''Kaç şişe içki içtin Allah bilir.'' deyip lavabonun yerini tarif ettim. Sedeleyerek ayaga kalktı. Yanagımdan makas alıp şarkı mırıldanarak ilerlemeye başladı. Manyak.

Bora'nın kalktıgı yere kurulup yandaki şişeden bardagıma viski doldurmaya başladıgım sırada telefonum çalmaya başladı. Viski şişesini bırakıp telefonumu aldım. Bilmedigim bir numaradan mesaj gelmişti.

''VİLLANIN  KAPISININ ÖNÜNDEYİM.'' Yazıyordu. Yanlış numara herhalde.

''YANLIŞ NUMARA.''Yazıp aynı numaraya gönderdim. 10 Saniye sonra tekrar mesaj geldi.

''KAPA ÇENENİDE DIŞARI ÇIK CADI.''Yazıyordu. Hızla ayaga kalktım. Bana sadece Barış cadı diye hitap ederdi. Ama onun burada ne işi varki?. Hızlı adımlarla Evin önüne ilerlerken gözüme iki kişi takıldı. Biraz daha yaklaşınca bunların Irmak ve Akın oldugunu anladım.

Agacın altına oturmuşlar Irmak Akın'a sarılmış uyuyolar. Allah'ım sen bana sabır ver bu kız hiç akıllanmayacakmı. Neyse önce şu Barış'la konuşim sonra  bunlarla ilgilenirim.

Bahçeden çıkıp kapının önüne gelince yere oturmuş olan Barış'ı gördüm. Yanına yaklaşıp sinirle ona baktım.

''Ne istiyorsun?''diye sordum soguk bir sesle. ''Kavga etmeye gelmedim.''dedi. Sesi sakin çıkıyordu. Biz  ayrıldıktan sonra ilk defa benimle bu kadar sakin konuşuyordu. ''İyi ne söyliceksen söyle git.''dedim aynı şekilde.

Gözlerini devirip ayaga kalktı. ''Of bütün romantizimin içine sıçtın.''dedi. Valla mal bu çocuk ya. ''Barış saçmalaman bittiyse ben gidiyorum.''deyip arkamı döndügüm sırada kolumu tutup beni tekrar durdurdu.

 ''Dogum günün kutlu olsun.''dedi. Beni çok şaşırtmıştı. Biz çıkarken bile dogum günümü unutan çocuk çıkmadıgımız halde dogum günümü hatırlıyor. ''Barış ben sana dair her şeyi unuttum. Dogum gününü, Sevdigin rengi, tuttugun takımı her şeyi unutttum. Sen de unut.''Dedim katı bir sesle.

''Doga senin kadar inatçı bir kız görmedim.''diye sitem etti. ''Bunları söylemek için geldiysen boşuna ugraşmışsın bunları bana herkez söylüyor. Ha sen söylemişsin ,ha söylememissin farketmez.. Sonuçta senin benim gözümdeki yerin Doruk'la aynı.''dedim tükürür gibi ve onun birşey demesine izin vermeden tekrar bahçeye girdim.

Şu sözleri bile Beni sinirlendirmişti yine. Ayaklarımı yere vura vura Irmak'ların yanına yaklaştım. Akın'ın çenesi Irmak'ın başının hemen üstünde. Irmak Akın'a öyle bir sarılmışki gitmsinden korkuyomuş gibi. Bu manzarada sinirlerimi bozuyor. Bana Barış'la geçirdigimiz günleri hatırlatıyolar.

LİSE KAVGALARI✔️ #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin