Multimedye-IRMAK
Ben şaşkınlıkla hala Akın'a bakarken Akın gözlerini benden alıp kahvelere dikti iki kahveyide adamın elinden alıp, parasının üstünü almadan çantamın oldugu masaya ilerleyip oturdu.
Anlamıyorum. Akın her bana yaklaştığında kalbim yerinden çıkacakmış gibi atması yetmezmiş gibi bide elim ayağım birbirine dolaşıyor. Ayağımın bağı çözülüyo.Nefes almayı unutuyorum. Hele okyanus kokusu, gözleri beni benden alırken ellerimin titremesine mani olamıyorum.
Derin bi nefes alıp beni umursamadan kahvesini içen Akın'a doğru yürümeye başladım. Eminim şu anda berbat gözüküyordum,dudaklarım soguktan morarmış burnumun ucuda kızarmıştır.
Sıcak bi kahve beni ancak kendime getirebilir o yüzden Akın'a hiç bulaşmadan Akın'ın karşısına geçip oturdum. Hiç birşey demeden ona bakmamaya özen göstererek kahvemi içmeye başladım.
Kahvemi bitirdikten sonra dinç olmam lazımken uykumun gelmesi anormel bir durumdu.Akın'ın burada olup olmadığını kotrol bile etmeden plastik bardağı yan tarafa koyup kollarımı masaya koydum, kafamıda kolumun üzerine koyup gözlerimi kapadım.Uykum gelmişti ve göz kapaklarımı tartamıyodum..
Tam uykuya dalacağım sırada yandan gelen tanıdık sesle gözlerimi açıp hayran olduğum gözlere baktım.
''Burda uyumayı düşünmüyosun herhalde.''dedi. Omuz silkip gözlerimi tekrar kapadım.''Aslında düşünüyorum, ''dedim kendimden emin bi şekilde.
''Burası uyuma yeri degil git evinde uyu.''dedi, sesi sert çıkmıştı ne olmuştuda birden sinirlenmişti.Kafamı kaldırıp sinirle gözlerinin içine baktım.
''Sanamı soracağım nerde uyuyacağımı?''dedim. Sesim sandığımdan daha sert çıkmıştı. Babama olan sinirimi Akın'da çıkarmak istemiyorum. Ama üzerime geldiği sürece bu pek mümkün olmayacak galiba.
''Evet, bana soracaksın..''dedi. Sinirlerimi zıplatmada bir numara bu çocuk ya . Hızla çantama uzanıp ayağa kalktım.O aradada tenefüs zili duyulmuştu. Nefesimi rahatlıkla dışarı verip Akın'la daha fazla uğraşamayacagımı anlayıp sınıfa doğru yürümeye başladım. Arkamdan homurtularını duyuyordum.
Sınıfa girdiğimde çoğu kişi dışarıdaydı.Sırama ilerleyip çantamı koydum. Yan tarafıma baktığımda Doruk'un da çantasının burada olduğunu görünce okula geldiğini anladım. Nar çiceği rengi kapanımı çıkarıp askılığa astıktan sonra Akın yüzünden tuzla buz olan uykum kaçtığı için içimden küfür savurarak lavaboya doğru ilerledim.
Yüzüme son kez su çarptıktan sonra yan taraftan peçete alıp yüzümü kuruladım.Berbat gözüküyodum, aslında size normal gelebilir ama ben istemiyorum babamın başkasıyla evlenmesini. Derin bi nefes aldıktan sonra çıkışa yöneldiğim sırada kapı açıldı.Ve benim canım arkadaşım içeri girdi.Gözleri beni bulunca endişeyle yanıma geldi.
''Ne oldu? berbat gözüküyosun''dedi. Kollarımı Doğa'nın boynuna sarıp bir süre sessiz göz yaşı döktükten sonra boş bir tualete girip olanları Doğa'ya anlatmaya başaldım.
Baştan sona her şeyi anlattıktan sonra Doğa'nın bir sürü sakinleştirici sözlerinden sonra kendimi toplayabilmiştim.Gerçekten Doğa bana iyi geliyordu.Onun yanında kendimi çok rahat hissediyodum.
Kendimi toplayıp kabinden çıktıktan sonra lavaboya ilerleyip yüzüme su çarptım. Doğa yüzümü kurulamam için peçete uzattı ben yüzümü kurularken lavaboya 2 tane kız girdi. Kızlar Akın'ların sınıfındaydı. Etekleri yok denilecek kadar kısaydı ve bacakları tüm kızları kıskandıracak kadar düz ve pürüssüzdü. Kızları süzmeyi bırakıp Doğa ile çıkışa yöneldiğim sırada sarışın sürtüğün sözleriyle durup onları dinlemeye başladım.