14. BÖLÜM-2 Tane Olsun...

34.7K 1.3K 31
                                    


Kolumu babamın beline sarıp tekrar ve tekrar gözlerimi kapayım uyumaya çalıştım. Okula gitmeyip Sabahtan beri babamla oradan oraya gezmekten bacaklarım ağrımıştı .Gerçekten çok eğlenmiştim. Aslında babama buraya neden geldiğini sorduğumda beni özlediğini söyledi ama ben inanmıyorum. Bunun altında birşeyler var. Ama üstüne gitmek istemiyorum zamanı gelince bana söyleyeceğine eminim.

Beni asıl üzen annem. Annem babama ne hoş geldin dedi nede başka birşey. Yüzüne bile bakmadı. Babama olan nefreti 1kilometre öteden bile anlaşılıyordu. Anneme o kadar sorduğum halde geçiştirip durdu. Biz gece saat 11.25 geçe filmin sonunu izlerken gelmişti eve , birşey demeden de odasına çıkmıştı. Babam gidip otelde kalıcaktı ama ben izin vermeyip babamın kolunda uyumak istedim. Çünkü onu çok özlemiştim.

Uyuyamayacagımı anlayıp yavaşca babamın kolunun altından çıktım. Babamı uyandırmamaya dikkat ederek yataktan kakıp komidinin üzerindek telefonu aldım.Telefonun ışığıyla merdvenleri yavaş yavaş inip mutfağa girdim. Rahat bi nefes verip ışıgı yaktım. Telefonu masanın üzerine bırakıp su almak için arkama döneceğim sırada aklıma Akın'ın gelmesiyle kızarmam bir oldu.

Teyzem bizi o halde görmüştü ve dalga geçmişti. Anlamıyorum niye sen bizim eve geliyosun ki, bi dakika ya Akın bizim evi nerden biliyor?.. Yoksa beni takipmi eddi. Yok canım Akın beni niye takip etsin ki. Düşüncelerimden sıyrılıp tezgahtaki sürahiyi sağlam olan elime aldım. Tek elimle zorlukla doldurduktan sonra kafama dikleyip tek dikleyişte içtim. Bugün hastaneye gidip alçımıda çıkarmıştım..Alçıyı çıkardığım halde kendimi tuhaf hssetiğim için o elimi çok kullanmıyordum..

1 bardak daha içtikten sonra masaya yönelip telefonumu elime alacağım sırada telefonun ekranı yanıp söndü. Mesaj gelmişti hemde bu saatte.Saat 01.15 geçiyo ve bu saatte bana mesaj geliyo . hızla mesajı açtım.

''Bugün niye gelmedin, bi sorunmu var? '' .

-   Doruk

Allah aşkına bu çocuğun aklından zoru ne bu saatte mesaj atıyor. Gözlerimi aşırı derecede devirdikten sonra sıkıntıyla nefesimi dışarı üfledim.

''Babam gelmişti onunla vakit geçirdim, o yüzden gelmedim...  hem sen uyumadınmı? ''

Yazıp gönderdim.aslında tesrslicektim ama Doruk bana karşı çok kibar, hem bu saattede olsa benim iyiliğim için attı mesajı. Beni merak ettigi için attı. Doğa ilede kaç gündür görüşemedik. Çıkışta birşeyler yapmayı aklımın bir yerine not ettim.. Devamsızlığım gittikçe artıyor bu gidişle sınıfta kalacağım. Bundan sonra bir daha devamsızlık yapmicama dair kendi kendime söz verdikte sonra telefonun yanıp sönen ekranına baktım.

''Uyku tutmadı. Bakılırsa senide tutmamış J))) - Doruk''

''Aslında su içmeye kakmıştım ve şu anda uyumak üzereyim okulda konuşsak olurmu? ''

Yazıp gönderdim. Tamam yalan söylememeliydim, ama napim gerçekten uyku bastı ve daha fazla mesaj hakkımın gitmesini istemiyorum.Biliyorum çok cimriyim ama napim, babam zengin olduğu halde ben onun gibi servet içinde büyümedim.Gerçi bu kendi isteğim.

''Tamam iyi geceler rüyanda beni gör :D        –Doruk.''

Mesajı üzerine gözlerimi devirip odama yavaşca çıktım.Telefonu masanın üzerine koyup kendimi babamın kollarına ve uykuya bıraktım.

&&&&&&&&

Gözlerimi yarım saatten beri çalan telefonun sesiyle açtım. Yada açmaya çalıştım gözüme koca bir fil oturmuş gibiydi Ve gözlerim ağrıyodu. Kendimi zorlamayı bırakıp gözlerimi açmaya çalışmaktan vaz geçtim. Yanımda hissettiğim harekerlilikle azçıkta olsa gözlerimi açabilmiştim. Babam yataktan kakıp hızla telefonunu eline aldı. Ekrana baktıktan sonra kafasını bana çevirdi. Gözlerim yarı açık olduğu için benim uyuduğuma kanaat getirdi ve telefonu açıp bana sırtını döndü.

''Efendim hayatım bir sorunmu var?''dedi.

 Babam! hayatım dedi. Kime dedi babam hayatım diye? Bir erkeğe demiş olamaz,Annemede demiş olamaz. O zaman babam kime dedi? Karşıdaki kişi bir süre konuştuktan sonra babam devam etti.

''Yok hayatım, daha söylemedim ama bugün söyleyeceğim. ''dedi.

Babam ne söyleyecekti? Kime söyleyecekti?  Ben meraktan kudururken babam tekrar konuştu.

''Hayatım, ne olur birazda beni anla. Kızıma incitmeden söylemem lazım. Onun bana olan güvenini kırmamam lazım.  Şıp diye ben evleniyorum diyemem.''demesiyle az önce açmakta zorlandığım gözlerim şimdi yerlerinden fırlayacak gibi  olmuştu.

Babam evleniyodu...

 Bunu hiç düşünmemiştim babamın hayatına başka bir kadın girecek belkide  başka bi çocuk .Bir kardeşim olacaktı. Gözlerim dolmaya başlarken Sinirle yataktan kaktım.Babamda beni fark edip telefonu hızla kapadı. Ben babama dolu  dolu gözler ile bakarken babam ne diyeceğini bilemez şekilde bakıyodu.

Aslında benimde babamdan farkım yoktu ağzımda  o kadar laf varken hiç birini söylemeye güvcüm yoktu. Bu zamana kadar hiç babamla arama duvar örmemiştim ama bundan sonra babamla aramızda bir duvar olucaktı. Kırgınlıkla babama baktım.

''Mutluluklar babacım.''dedim. Gözlerimden süzülen yaşla birlikte bende yataktan kalkıp hızla odadan çıktım.Kapıyı arkamdan o kadar sert vurmuştum ki ev inlemişti adeta.Teyzem ve annem odalarının kapısını açıp hızla dışarı çıktılar ikiside şaşkınlıkla bana bakarken ben odama girip hızla kapımı kilitledim.Babamın peşimden gelmeyeceğine eminim. Bencilliğinden yada boşvermişliğinden değil insan halinden iyi anladığı için. Şu anda yalnız kalmaya ve ağlamaya ihtiyacım var.Ve babamda bunun farkında.

Ağlamayı keseli yarım saat olmuştu,öylece gözlerimi dikmiş karşıdaki duvara bakıyodum. Babamın beni , annemi yoka sayıp fikrimizi bile almadan başka bi kadınla evlenmesi bana çok koymuştu. Bide çocuk işi var tabi . Benim başka kardeşim olsun istemiyorum, babam tek beni sevsin istiyorum..Bu düşüncelerin beni daha çok üzdüğünün farkına vardım. Tek elimden destek alarak ayağa kaktım. Hem biraz hava almak iyi olurdu hemde okula devamsızlığım çok fazlaydı.

Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra gözümün altındaki morlukları kapatıcıyla kapattım.Okul formalarımı üzerime geçirdim. Saçımı dağınık bırakıp güzelce taradım.

Sırt çantama sadece 1 defter koyup fermarunu kapadım. Telefonumu ve kulaklığımı alıp taktım. Son ses çarkı açtıktan sonra odanın kapısını açıp merdivenlere yöneldim, hiç kimseye bakmadan askılıktan nar çiceği rengi kapanımı alıp,evden hızla çıktım. Evden biraz uzaklaştıkan sonra kapanımı üzerime geçirdim. Hava gerçekten çok soğuktu.

Kapanımı giydikten sonra elimi cebime götürdüm elimi cebimde dolaştırdıktan sonra çantama soktum, bütün gözlere baktıktan  sonra yanıma para almadığımı anlayıp tuttuğum nefesimi sesli bi şekilde dışarı verdim. Ve mecburen soğuk havada okula doğru yürümeye başladım.

Okula geldiğimde zil çoktan çalmıştı ve herkes sınıflarındaydı. Okulun içine girip hızlı adımlarla kantine indim, kantinde kimse yoktu,çantamı masalardan bir tanesine bırakıp kantinciye doğru yürüdüm,umarım veresiye defteri vardır.. Ellerim buz tutmuştu.kantinin oraya gelince kantinciye seslendim.

''1 kahve alabilirmiyim?''dedim.

Adam kafasını olumlu anlamda sallayıp kahve makinesından plastik bardağa kahve doldurmaya başladı. Ben sabırsız gözlerle kantinciye bakarken arkadan birisi elini uzatıp masaya 50 tl attı.''2 tane olsun''dedi tanıdık ses.

Burnuma okyanus kokusu dolarken şaşkınlıkla hızla arkama döndüğümde 2 çift kahverengi gözle karşılaştım..Kantinci 2. bardağıda doldurup  bize doğru uzatmasına ragmen ben şaşkınlıkla Akın'ın etkileyici kahverengi  gözlerine bakıyodum..


LİSE KAVGALARI✔️ #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin