Multimedya:Kyungsoo💙
"İnsan geçmişin hasretçisi,
geleceğin özlemcisi, yaşadığı
anın şikayetçisidir."~Charles Bukowski~
"Hyung,parmakları hareket etti."
"Uyanıyor mu?"
"Doktora haber verin,uyanıyor galiba."
"Sehun,koş çabuk ol!"Boğuk boğuk,uğultulu bir şekilde işittiğim bu seslere karşılık yavaş yavaş kendime gelmeye çalıştım.
Gözlerime öyle bir ağırlık çökmüştü ki, bir türlü açamıyordum.
Her şeyi işitebilmeye başlasam da, bilincim yavaş yavaş yerine gelse de ne gözlerimi açabiliyor ne de vücudumu hareket ettirebiliyordum.
Bir anda gözümde parıldayan ışıkla neye uğradığımı şaşırdım. Aynı ışık diğer gözüme de tutulduğunda başarabilirim ümidiyle kendimi biraz daha zorladım ve sonunda çok kısık da olsa açabilmeyi başardım.
O esnada çevremde âdeta çil yavruları gibi toplaşan ve bana doğru eğilerek merakla bakan EXO üyelerini gördüm.
Gözlerimi tam olarak açabilmeyi başardığımda kısık bakışlarım her bir üyenin üzerinde teker teker dolaştı.
Gözlerim şu an hedefine odaklanan bir kameranın kadrajı gibiydi. İlk önce bulanık gördüğüm ve tam olarak netleştiremediğim bulanık görüntü; bakmak istediğim yere,hedefine odaklanınca netleşti.
Boğazım... Boğazım çok kurumuştu. Hatta öyle ki yutkunamıyordum bile. Bu hâlimi fark eden kişi sanırım grubun üyelerinden Suho olduğunu tahmin ettiğim kişi oldu.
Hemen yanı başımda duran su dolu sürahiyi eline aldı ve bardağa suyu boşaltarak yanıma geldi. Suyu içirebilmek için beni doğrultması gerekiyordu galiba. Ama canımı yakmaktan deli gibi korkuyor gibiydi. Endişeli bakışları bir süre öylece bende takılı kaldı.
Ne yapacağını şaşırmış,elinde bardak kalakalırken onun bu hâllerinin sebebini anladığım için yavaşça doğrulmaya çalıştım.
Göğsüme aniden öyle bir acı saplanmıştı ki, bu acıyla yüzümü buruşturarak elimi sızlayan yerin üzerine koydum.
Bu esnada Chanyeol az önce başımı koyduğum arkamdaki yastığı doğrultarak;
"Yaslan şöyle, canını yakma."dedi ve her zaman yaptığı gibi gülümsedi.
Onun buzu dahi eritebilecek sıcacık gülüşüne karşılık her ne kadar canım yansa da ben de tebessümle;
"Teşekkür ederim."diyerek karşılık verdim.
"İyi misiniz? Ağrınız var mı? Her şeyi hatırlayabiliyor musunuz?"
Doktorun sorduğu sorulara karşılık cevap vermeden önce Suho'nun bana çekinerek uzattığı bardağı elime aldım ve bir iki yudum alarak boğazımdaki kuruluğu gidermeye çalıştım.
Ardından beyaz önlüklü doktora bakarak sorusunu cevapladım.
"Evet,çok ağrım var ama sanırım iyiyim.O..."dedim ve bir süre aklıma gelen kişiyle endişeye bürünerek bu sefer ben sordum.
"Benimle birlikte vurulan kişi,ona ne oldu? O iyi mi?!"
"Endişelenmeyin. O da gayet iyi. Asıl yarayı alan sizsiniz. Sizin sırtınızdan girip göğüs tahtanızdan çıkan kurşun ona da hafifçe dokunmuş. Olayların şoku ve hissettiği acı ile yorgun düşüp bayılmış. Size gelecek olursak; ağrılarınız için size vereceğimiz ağrı kesicileri kullanacaksınız. Yaranız... Buraya geldiğinizde kurşun sırtınızdan girip göğüs tahtanızın içinden geçerek dışarı çıkmıştı. Şanslıymışsınız ki kurşun hiçbir kemiğinize,hiçbir doku ve organınıza zarar vermeden dışarı çıkmış. Vücudunuzda açılan deliği estetik cerrahi ile beraber çalışarak doku yapıştırması yoluyla kapattık. Yakın zamanda hiçbir iz kalmayacaktır. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Danger // EXO(✓)
FanfictionBu esnada bir anda hastanenin hopörlerinde başlayan cızırtı hepimizi korkutmuş, oldukça rahatsız etmeye başlamıştı. Bu da neyin nesiydi böyle? Sadece benim odamda değil,tüm hastanede yankılanıyordu bu kulak çınlatan iğrenç cızırtı. "Bu ne ya? Ödüm...