Multimedya:Suho😍💙
"Ağzından bal damlayan arının bile kıçında iğne var. Ne güveni?"
~Charles Bukowski~
"Ölüm nedenim sen olduğun için... Şeref duyuyorum Nam Mi Yeon."
Gözüm sadece bombanın dijital saatinde takılı kaldı.
3...
2...
1...
Gözlerimi sıkıca yumup kendimi sıktım.
Bombadaki ses bir anda değişti ve hızlı hızlı,değişik bir şekilde ötmeye başladı.
Patlaması gerekmiyor muydu?
Ya da çoktan patladı mı?
Bu kadar mıydı? Neden hiçbir şey hissetmiyorum?
Sıkıca yumduğum gözlerimi yavaş yavaş açtım. Kendimi de bayağı bir sıkmıştım. Bundan dolayı nefesimi tutuyordum.
Tuttuğum nefesimi de aynı esnada dışarı verdim. Üzerimdeki bombaya baktım. Sıfırlanmış lâkin patlamamıştı.
Kyungsoo da sessizlik üzerine yeniden kapıyı yumruklayarak bağırmaya devam etti.
"Mi Yeon! Neler oluyor?! İyi misin?! Yah! Mi Yeon ses ver!"
"İyiyim Kyungsoo. İyiyim merak etme! Neler olduğunu ben de bilmiyorum! Ama bomba patlamadı!"
Odanın içindeki metal kapıdan biri gürültülü bir şekilde açıldı.
O psikopat çocuk çıktığı kapıdan yeniden içeri girdi. Yüzünde oldukça büyük bir gülümseme hâkimdi.
"Bu korkuyu yaşadığını gözlerimle gördüm ya. Artık ölsem de gam yemem."
Oldukça sinirleniyordum.
Gözlerimi devirdim ve derin derin nefesler alıp vermeye başladım. Psikopatlığın hakkını veriyordu.
"Sıkıldın değil mi oyunlarımdan? Artık eğlenceli olmuyorlar. Ben de sıkıldım. Merak etme, bu sondu. 1-2 dakika sonra sen de, sana oyun oynayan ben de bu dünyadan ayrılmış olacağız. İkimiz de ölürken, onu çok iyi anlayabileceğiz."
"Kimi?! Lanet olsun kimi?! Ne istiyorsun benden bu kadar?! Yeter artık,yeter! Bir cevap ver bana!"
Sadece sırıttı. Cebindeki çakmağı çıkardı. Çakmağı ateşledi. Yanan ateşe dolu gözleriyle bakarak titrek sesiyle tek bir kelime ile cevap verdi.
"Ablamı."
Elindeki çakmağı kelimesinin hemen ardından küçük odada bir köşeye koyduğu bezlerin üzerine attı. Bezler ağır ağır alev almaya başladı.
Yine içimde bir türlü tükenmeyen o korku hüküm sürmeye devam ediyordu. Lâkin şu an 'ablamı' kelimesine odaklanmış ve sadece onu düşünüyordum. Bu düşüncem ağır basıyordu.
Birinin kardeşi yani. Üstelik benimle alakalı olan birinin.
Şu an burayı yakıyordu. Beni son olarak,ciddi bir şekilde; bu şekilde öldürmek istiyordu. Yanarak...
Düşünmeye devam ettim. Aklıma bir müddet önce konuştuğumuz diyalog geldi.
"Ben sana ne yaptım?! Kimsin sen onu bile bilmiyorum!"
"Sana bunu hatırlatacağım,merak etme! Canlı canlı yaşayacaksın o anları. Sen de o anı yaşayacak ve bir zamanlar ne hissettirdiysen onu hissedeceksin! Bu anı yaşarken de mutlaka aklına gelecek ne halt ettiğin?! Son nefesini bu şekilde,o anıyı tazeleyerek vereceksin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Danger // EXO(✓)
FanfictionBu esnada bir anda hastanenin hopörlerinde başlayan cızırtı hepimizi korkutmuş, oldukça rahatsız etmeye başlamıştı. Bu da neyin nesiydi böyle? Sadece benim odamda değil,tüm hastanede yankılanıyordu bu kulak çınlatan iğrenç cızırtı. "Bu ne ya? Ödüm...