Multimedya: Kyungsoo💙
"Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı."
~Cahit Zarifoğlu~
"Bundan üyelerin haberi olmasın lütfen. Biliyorum, benim başlarına açtığım beladan ya da olumsuzluklardan oldukça rahatsızlar ama buna rağmen yine de beni bırakmak istemeyeceklerdir."
Başıyla beni onayladı. Biraz düşünür gibi olduktan sonra bana hak verdi.
"Doğru,haklısın. Tamam... Öyle yapalım o zaman. Sen hazırlan Mi Yeon. Ben de gideyim. Sana haber veririm."
"Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim."
Tebessüm etti ve arkasını dönerek ilerledi. Yaşlı gözlerle onun evden çıkışını seyrettim.
Evet, gitmeliyim. Gitmeliydim ve gideceğim. Bunun başka bir yolu yok.
Hemen kendime çeki düzen vermeye çalıştım. Mutfağa girdim ve birisi beni böyle görmeden önce suyu açarak yüzüme defalarca kez su serptim.
🍃
Kyungsoo'nun sudan geçirdiği bulaşıkları makineye yerleştiriyordum.
Mutfakta sadece ikimiz kalmıştık. Sessizdik. Sadece suyun sesi doluyordu kulaklarımıza.
Arada Kyungsoo'nun bana karşı olan bakışlarını hissetsem de sesimi çıkarmadım. Ona bakmadan bulaşıkları dizmeye devam ettim.
Üyeler için eğlenceli bir akşam yemeği olmuştu. Yaptığım yemeklerden bol bol yediler. Hepsi de çok eğlendi. Sofra başında bir tek Chen mutlu olmaya kendisini zorluyormuş gibi görünüyordu.
Dizecek bulaşık kalmadı. Kyungsoo ellerini yıkayarak suyu kapatırken ben de bulaşık makinesini kapattım. Ellerimi yıkamak için tezgaha yaklaşıp Kyungsoo'nun yanına geçtim.
Yanındaydım. Gözlerinin benim üzerimde olduğunu da hissedebiliyordum.
Yine de ona bakmadan sadece ellerimi yıkamaya başladım.
Derin bir nefes alıp verdi ve kollarını birbirine bağladı. Ben de elimi yıkayınca durulamak için bir havlu aradım. Çevreme bakındım. Peçete dahi göremeyince ellerimi kot pantolonuma dokundurarak kurutmaya çalıştım.
Şimdi konuşsam ya da Kyungsoo'nun gözlerine baksam bir şeyi belli ederim diye korkuyorum. Onu bırakamam diye korkuyorum.
En iyisi yine sesimi çıkarmadan buradan uzaklaşmak.
Bu yüzden arkamı döndüm ve mutfaktan çıkmak üzere adım attım. Hareketlendiğimi gören Kyungsoo anında eliyle bileğimi tuttu.
Eliyle tutmuş olduğum bileğim cayır cayır yanıp beni heyecanlandırırken bu duyguyu bastırabilirim ümidiyle kısa bir süre gözlerimi yumdum.
Beceremedim.
Daha sadece bileğimi tutmasıyla bu heyecanlandıran duygu ortaya çıkıyor. Onu... Onu nasıl? Ah!
Kyungsoo tuttuğu bileğimi kendisine doğru çevirdi. Ben de ona dönmek zorunda kaldım.
Gözlerim yerdeydi.
Bunun için de diğer elini kullandı ve elini çeneme yerleştirerek başımı kaldırdı. Gözlerimin gözleriyle buluşmasını sağladı.
Sabit bir ifadeyle yüzümü inceliyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bir hâli vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Danger // EXO(✓)
FanfictionBu esnada bir anda hastanenin hopörlerinde başlayan cızırtı hepimizi korkutmuş, oldukça rahatsız etmeye başlamıştı. Bu da neyin nesiydi böyle? Sadece benim odamda değil,tüm hastanede yankılanıyordu bu kulak çınlatan iğrenç cızırtı. "Bu ne ya? Ödüm...