Now (Jelena)

14

Medya; Selena'nın annesi Justin Bieber ile Selena Gomez'in birlikte olmasını istemediğini söylediğinde ki ben temsili...

•Justin Drew Bieber•

  Sürdüğüm arabanın hızını arttırdım. Ben hız yaparken aklımdan yüzlerce soru geçiyordu.

Neden dönmüştü ki buraya?

Ne zannediyordu ki, bıraktığıyla bulduğunun aynı kalacağını mı?

  Ona sinirliydim. 2 sene önce beni sevdiğini söyleyip terk etmiş, ve kayıplara karışmıştı. Her gün rüyalarıma giriyordu.

  Rüyamda bana, "her şeyin geçeceğini, yakında döneceğini, beni sevdiğini ve ona inanmam gerektiğini" söyleyip, saçlarımı okşayıp, bana uzun uzun öpücükler bahşediyordu.

Onu gördüğümde bir şey daha anladım. Ben her ne kadar bunu görmezden gelmeye çalışsam da onu özlemiştim.

Ama gitmesi herkes için en iyisiydi. O gitmeliydi.

Bir nişanlım vardı. Hailey.

Yakında evlenecektik.

  Evliliğimizle birlikte Baldwin-Bieber Şirketleri birleşecekti. Hemde sevdiğim kadınla evlenecektim.

Hailey ile ilişkimiz ciddileşmişti.

Beni her gün daha çok etkiliyor ve ona daha çok hayran bırakıyordu.

  Hailey bir kadında olması gereken tüm özelliklere sahipti; güzeldi, zekiydi, çalışkandı, seksiydi, başarılıydı, zengindi... onu seviyordum.

  Ama Selena aklımı karıştıyordu. Verdiğim kararlarda tereddüt etmeme sebep oluyordu. Çekiciydi, güzeldi ... ve bunların hepsi ona çekilmeme neden oluyordu.

Olması gerektiği gibi olmalıydı.

Hailey ile evlenmeliydim.

Selena her zaman bana iyi gelirdi.

Selena'nın gidişi ilk defa yersiz olmuştu.

Ve ilk defa da gelişi yersiz olmuştu.

Gitmeliydi. Sürekli aklımı karıştırmaya hakkı yoktu.

Arabayı hızla evin önünde durdurdum.

Arabanın tekerleği tiz bir ses çıkardı. Hızla arabadan indim. Kravatımı gevşettim.

Arabadan indim. Kapıya doğru yürümeye başladım. Kapıya vardığımda, zili çaldım.

Kapıyı Hailey açmıştı.

"Önemli bir konu hakkında konuşmalıyız Justin."

Kafamla onu onaylayıp içeri geçtim.

Oturduğu koltuğun karşısına oturdum.

"Seni dinliyorum Hailey."

Elimi çeneme götürdüm. Gözlerimi gözlerine diktim.

Kahverengi gözleri büyümüştü. Gergindi.

  Boğazını temizledi ve konuşmaya başladı. "Ba- bak Justin, be-ben her şeyi biliyorum." Ona anlamadım der gibi baktım.

"Yani Selena ile aranda olan şeyleri."

Gözlerimi kaçırdım.

Nasıl bilebilirdi ki? Selena ona söylemezdi değil mi?

"Senden bir söz istiyorum Justin." Duraksadı parmağının üzerinde ki nişan yüzüğüyle oynadı.

"Selena'nın gelmesi aramızda olan şeyleri engellemeyecek değil mi?"

Kafamla onu onayladım.

   "Merak etme Hailey. Onun gelmesi bizi ilgilendirmeyecek. Sana söz veriyorum. O umrumda değil. Önemli olan biziz." Duraksadım. "O sadece... gidecek olan bir yolcu." Yutkundum. "Fazlası değil." Yeniden yutkundum. "Ve onun hayatımda olabilecek yeri sadece bu."

"Sana yemin ederim Hailey. Onunla yaşadıklarım sadece... bir yanlıştı. Bir kafa karışıklığıydı."

"Onu öpmem bir şey hissettirmedi."

  Yalandı... büyük bir yalan. Onu öperken, şimdiye kadar hissetmediğim her şeyi hissetmiştim. Sadece bir öpücük bile olsa.

"Tıpkı senin Shawn ile yatman gibi. Yanlıştı. Tanımı sadece bu."

Elimi uzatıp onun elini tuttum.

"Söz veriyorum bir daha tekrarlanmayacak."

  Gülümsedi. "Bunun ilişkimize zarar vermesine izin vermeyelim." Başımla onu onayladım.

Duraksadı ve tekrardan konuştu.

"Selena aslında iyi birisi değil Justin. Hiç kimse göründüğü gibi değildir."