17

711 33 33
                                    

•Justin Drew Bieber•

"Ne?" Hailey bir an duraksadı. Gözlerimi ondan kaçırdım, ve karşımda ki saate diktim. Hailey bana dolu, ve şaşkın gözlerle bakarken, cümlemi tekrarladım.

"Doğru duydun, Hailey." Duraksadım, gözlerimi kapattım, ve nefesimin havaya karışmasını izledim. "Seni terk ediyorum."

Hailey soğuk bir kahkaha attı. "Beni o para avcısı sürtük kadın için mi terk ediyorsun?"

Konuşmak için dudaklarımı araladım. O ise parmağını dudaklarıma götürerek beni susturdu.

"Sakın itiraz etme Justin!" Duraksadı, ve kahverengi, etrafına buz saçan gözlerini gözlerime dikti. "Onunla aranızda olanları..." duraksadı. Dolu gözlerini kapatıp açtı. Gözlerini açtığında daha çok kızarmıştı.

Gözleri etrafa buz saçsa da, kalbinin içinde alevler olduğunu biliyordum.

Gözlerine baktığımda neler hissettiğini görebiliyordum artık.

Acı, üzüntü, sevgi, kırgınlık, nefret, aşk... bütün duygularını gözlerinden hissedebiliyordum.

"Onunla aranızda geçen o geceyi biliyorum."

"Hatta diğer geceleride..."

Yumuşak ellerini yanaklarıma koydu. Yavaş yavaş okşadı. Parmaklarıyla daireler çizdi.

"İnan bana Justin bunu atlatabilirim." Üzgün gözlerini tekrar gözlerime dikti. "Bunu unutabilirim." Göz taşları gözlerinden aşağı yanağına doğru süzülmeye başladı.

"Sanki hiç yaşanmamış gibi..."

Gözlerimi yumdum. Ellerini yüzümden çektim. "Hayır, Hailey. Bunu yapamayacağını biliyoruz." Kafasını iki yana salladı. "Yapabilirim." Başımı iki yana salladım. "Yapamazsın."

"Sen yapsan bile ben yapamam." Duraksadım ve doğru kelimeleri aradım. "Yaşananları unutamam."

Bu sefer gözlerinde en ağır, nefret duygusunu gördüm.

"Farkında mısın Justin?" Ellerini göğsüme koyup beni itti. Zayıf gücüne karşı bir adım kımıldamadım bile. "Biz yakında evleniyoruz!"

Beni itişine karşı koymadım. Bunu hak ediyordum.

"Ve sen şimdi karşıma geçmiş, bana beni terk edeceğini söylüyorsun!"

Ani gelen düşünceyle, ona," ne yani seni düğünde terk etmem daha mı iyiydi?" dediğimde gözlerine baktığımda ne kadar yanlış bir şey söylediğini fark ettim.

Gözlerinde ki yaşlar çoğalmaya, hıçkırıkları odayı doldurmaya başladı. Omuzları sarsılmaya başladı. Elleriyle yüzünü kapatarak ağlamaya başladı.

Shawn... onu nikah masasında terk etmişti.

Ona bunu söylememeliydim.

Ona sarıldım. İnce narin kollarını bedenime doladı. Saçlarını bir öpücük kondurdum. "Özür dilerim." diyebildim sadece.

O gece Selena'nın yanından "her şeyin güzel olacağını" söyleyip gitmiştim.

2 hafta olmuştu ve onunla başka bir konuşmamız olmamıştı.

Zamana ihtiyacım vardı. Bir karar vermeliydim.

2 haftalık düşüncelerin sonunda karar verebilmiştim.

Hailey'e karşı duyduğum ilgi -ya da her ne dersen de- azalmıştı.

Selena'ya duyduğum ilgi - ne dersen de- ise artmıştı.

Hiçbirine aşık değildim. Ama bir tercih yapmak zorunda kalsam Selena'yı seçerdim.

Hailey ile evlenemezdim. Sırf şirket için evlenemezdim.

Bunun için fazla... duygusuz olmak gerekirdi.

Piçin teki olabilirim. Ama asla bu kadar duygusuz olmamıştım.

Bir kadının duygularını para için kullanamazdım.

Eğer Selena gelmeseydi, belki de yaptığım bu hatayı asla fark edemeyecektim.

O bir melek gibi, bir kez daha beni büyük bir hatadan kurtarmıştı.

Selena'yı seçerek doğru karar verdiğimi fark ettim.

Hailey, kollarını bedenimden çekip benden uzaklaştı.

"Pekala Justin sen kazandın." Elini hızla geri çekti. "Dediğin gibi olsun. Bitsin."

"Ama önce hikayeyi bir de benim ağzımdan dinlemen gerek."

Başımla onu onayladım.

"Gerçekleri duyduktan sonra onunla olmak istemeyeceksin zaten."

"Beni isteyeceksin Justin..."

"Şimdi..." elini göğsüme koydu. "Beni dinleyeceksin Justin..."

Üzgünüm ... bir süredir, kitaplara yb atamıyordum. Ancak, artık diğer kitaplara da yb atacağım. Ama ağırlıklı olarak en çok istenenlere yb atacağım. Bazı kitapları da sileceğim. Yarın okullar açılıyor. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bu bölümü biraz daha uzun yapmaya çalıştım. (506 kelime) Sizleri seviyorum :)

-"Zeynep"

Now (Jelena)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin