Her zamanki gibi nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Ama bir yerden başlamak gerek. Bu belkide sana duygularımı anlattığım son yazı.
Ben aslında sana çok kızgınım. Bu sevgimi görmezden geldiğin için çok kızgınım.
"Ne yaptımki ben? Ne alaka?" dediğini duyar gibiyim. Bu mesajı hızlı hızlı okuyup geçtiğini de görebiliyorum. Ama bu satırları okuduktan sonra yavaşlamanı ve sindire sindire okumanı tavsiye ederim.
Derin bir nefes al. Şimdi tut.
Ne kadar tutabildin? Uzun süre dayanamadın değil mi? Ben o şekilde aylarca kaldım. Ciğerimi söküp atmak, bu durumdan kurtulmak istedim. Ama yapamadım. Çünkü sen benim içimde tuttuğum nefes gibiydin. Bırakırsam kaybolacaktın, başkasının ciğerlerine dolacak, ona nefes olacaktın... Bu yüzden yapamadım.
Zamanla o tuttuğum nefes zehire dönüştü. Ciğerimi, içimi yakmaya başladı fakat tahmin et bakalım ben ne yaptım? Bırakamadım seni. Bırakmak istemedim.
Her acıklı şarkıyı geç, her duygusuz şarkıda bile seni bulmaya başadım.
Senin benim sevgimi takmadığın gibi bende kendi acımı takmadım. Hep "belki bir gün" diye bekledim. Ama o gün, bana bir asır gibi gelen aylar içerisinde hiç gelmedi.
Kötü hissettiğim zamanlarda sana iyi geceler yazıyordum. Ve gelen o basit "sanada" cevabı beni o kadar mutlu ediyordu ki bu mutluluğu sana tarif edemem. Zaten daha önce de söylemiştim. Sana o basit mesajı atmak bile beni çok mutlu ediyordu.
2 gün boyunca seni hiç görmedim. Ne zaman "tamam ya artık sevmiyorum" desem yine rüyarıma misafir oldun. "Yok ya ben seviyorum bu gerizekalıyı" dedim. Her seferinde böyle oldu, her seferinde o acı gerçeği farkettim; ben senden bir türlü kopamıyordum. Sana söylemek istediğim o kadar çok şey var ki... Seninle gerçekleştirmek istediğim çok hayalim var benim.
Ben ne kadar dil dökersem dökeyim benim sana nasıl bağlı olduğumu asla ama asla farkedemeyeceksin. Beni anladığını söylüyorsun ama anlamıyorsun. Anladığını SANIYORSUN. Halbuki uzaktan yakından alakan yok.
Seni her şey için affedebilirim. Ağzını açıp iki kelime söylemen için yüzüne baktığım anlarda boş boş bakıp kafanı başka yöne çevirdiğin günler için, 'onu sevdiğimi biliyor, belki iyi geceler diye mesaj atıp sevgisine adam akıllı karşılık veremediğim kızı mutlu edeyim diye düşünüp mesaj atar'diye sabahın üçüne kadar beklediğim geceler için, babam 'ne oldu kızım canın neye sıkkın' diye sorduğunda 'yok bir şey arkadaşımla kavga ettim'diye söylettirdiğin yalanlar için... Her şey için affedebilirim ama senin yüzünden yüzümü yastığıma gömüp nefesim kesilinceye kadar ağladığım geceler için... Annemle babamın beni mutsuz görüp uyumalarına engel olduğun için... Beni üzdüğün için... Bunlar için asla affetmeyeceğim. Asla.
Sana şunu söylemek için konuyu buralara getirdim.
Seni benim gibi seven bir insan bulamayacaksın. Bu, hayatımda bu kadar emin olduğum tek şey. Bir erkek bir kızı annesi gibi, ablası gibi sevemez ama bir kız bir adamı abisi, babası, en yakın arkadaşı gibi sever. Ben seni öyle sevdim. Biri gitse bile biri kalacaktı yanımda. Ama sen hepsini öldürdün. Bu yüzden senden nefret ediyorum. Kimse birinin sırf onu sevdiği için hatalarını, kusurlarını görmezden gelmez. "Şu şu kusuruda var ama yinede seviyorum." der ama ben senin o kusurlarını cidden hiç görmedim.
Seni gerçekten seven bir insanı kaybedip hayatındaki en büyük aptallığı yaptın.
Şimdi gözümde kocaman bir boşluksun. Senden nefret bile edemiyorum artık. Sadece seni tekrar sevmekten korkuyorum .
Seni kimsenin benim kadar sevemeyeceği gibi ben de seni sevmiyorum artık.
Kendine iyi bak, daha elimi tutmadan kalbimi tutuşturan çocuk...