Olmayışını da sevmiştim hâlbuki. Bir anlamı olmayan hareketlerinden anlamlar çıkarmayı da sevmiştim. “Bak şöyle şöyle davrandı. Bence oda bir şeyler hissediyor.” demeyi sevmiştim. Karşılaşmalardan anlamlar çıkarmayı sevmiştim. Kaderin olabilme ihtimalini. Seni anlatmayı, seni konuşmayı, konumun sen olmasını sevmiştim. Senin gözünde bir anlamım olabilme ihtimalini sevmiştim belkide. Ah be. Simdi yazarken fark ediyorum da, ne çok sevmişim seni, ne çok sevmemişsin beni…
-N.K