Herkese öfkeliyim. Herkese, ama herkese.
Bazen öfkemi kontrol edemiyorum, hırçınlaşıyorum. Gözüm dönüyor ve dengesizce karşımdakine saldırıyorum. Sonra zaman geçiyor, duruluyorum. Hissizleşiyorum ve makul davranmaya başlıyorum. İşte o zaman da saldırgan halimi mumla arıyorum. Bu kısaca kestirip atılabilecek bir süreç değil. Bu hayatımın özeti.Aslında belki de bu Taehyung'un bana yaptığı. Usulca girdi hayatıma. Bir anda kendine bir kale inşa etti ve şimdi beni içten fethederek aslında ölüm fermanımı hazırlıyordu. İnsanlara olan güvenimi kırarak beni yok etmeye mi çalışıyor yoksa bana onların gerçek yüzlerini mi gösteriyor anlamıyorum. Her iki türlü de sürekli ölümle burun buruna geleceğimi biliyordum. Çok fazla şey bilmek işte bu yüzden berbat bir durum. Bunları hiç yaşamamış olmayı ve çevremdekilere güvenebilmeyi isterdim. Ama ben, herkesin hayatında, her zaman Doktor Oh Sehun olarak kalacaktım. Daha ötesi değil. İhtiyaçları olduğunda korunan, el üstünde tutulan, ancak söz konusu gerçekten değer verdikleri bir başkası olduğunda gözlerini bile kırpmadan namlunun ucunu çevirebilecekleri hedef tahtası. Evet işte, o tahta benim.
Baekhyun sevdiği adam için beni hiçe saymıştı. O an onun için Chanyeol'den değerli hiçbir şey yoktu. Eh, panzehir olmadan Doktor Oh Sehun'a da gerek yoktu. Madem işe yaramayacak o halde panzehir karşılığında doktorun canı gayet makul bir antlaşmaydı. Baekhyun'a göre. Bu yüzden namluyu bana çevirdiğinde ve tetiğe gözünü kırpmadan bastığında onu engelleyecek bir şey de yoktu. Mesela vicdan? Ah tabii ya onun zaten bu hikayede hiç yeri olmadı.
Taehyung panzehiri camın kenarına bırakıp sessizce pencere trabzanına oturduğunda onu benden başka kimse fark etmemişti. Kaçmaya hazırlandığını biliyordum. Evet şimdi Baekhyun'a beni vurmasına gerek kalmadığını söyleyebilirdim. Panzehiri Chanyeol'e verip onu kurtarır ve buradan birlikte çıkabilirdik.
Ama yapamadım. Daha doğrusu yapmak istemedim. Artık bir şeylerden kaçmak yerine, kendime onlarla yüzleşeceğime dair bir söz vermiştim. Bu yüzden hiçbir şey söylemedim. Zaten bu benim değil, Baekhyun'un sınavıydı.
Öylece durdum. Baekhyun'un tetiğe basmasını; aniden önünüze çıkan ve next tuşu olmayan bir reklam sayfası gibi izledim. İfadesiz, beklentisiz, umutsuz... Sadece bitmesini bekledim. İçten içe beni vurmamasını diliyordum. Ona gerçekten güvenebilmeyi istiyordum ama gözlerindeki karanlık beni ürkütüyordu. Gözlerimi gözlerine kenetleyip bekledim.
Kaçınılmaz son geldiğinde ve Baekhyun tetiğe bastığında tam kalbimi hedef aldığını görmüştüm. Her şey çok hızlı gerçekleşmişti ama yine de gözlerini sol göğsüme kilitleyip odaklandığını kaçırmamıştım. Evet gerçekten beni öldürmek onun için hiç sorun değildi. Buradaki tek şansım ise Taehyung'un henüz ölmemi istemiyor oluşuydu. Ani bir hareketle Baekhyun'un kolunu sağ çapraza doğru çekmişti ama kurşunun belimin sağ kenarında duran, henüz dikişi tutmamış yaramın tam üzerine denk gelmesine engel olamamıştı.
Olayın şokuyla acı bir inleme bıraktığımda vücudumdaki tüm kanı dökermiş gibi kanayan yaramdan çok kalbimdeki sızı yakmıştı canımı. Bir kişiyi daha kaybetmiştim. Belki de hiç kazanmamıştım? Yine de gözümün içine baka baka beni öldürmeye çalışması içimdeki son güven kırıntılarını da yerle bir etmişti. Belki beni sırtımdan vursaydı canım daha az yanardı. Bilmiyorum. Yine de vücudumdaki acıya rağmen hissizleştirmişti beni. Gözlerimi kanayan vücudumdan ayırıp dizlerimde hareketsizce yatan ve gözlerini korkuyla bana dikmiş olan Chanyeol'e çevirmiştim. Bilinci yerinde gibi gözüküyordu. Şaşırmış mıydı? Belki de mutlu olmuştur? Kendisini, onun için birilerini öldürebilecek kadar seven birine sahip olduğu için şanslı hissetmiştir?
Bakışlarımı Baekhyun'a diktiğimde onun da yerde kanlar içinde yattığını gördüm. Nasıl olduğunu bilmiyordum ama silah hala onun elindeydi. Gözlerim sonunda Taehyung'u bulduğunda kahkaha attığını gördüm ama kulaklarımın uğultusundan ve içeriden gelen yoğun müzik sesinden doğru dürüst duyamamıştım. Daha fazla dik duramayıp dizlerimdeki Chanyeol'un üstüne düştüğümde bu trajikomik sahneye bir de Tanrı gözünden bakmayı istemiştim. Eminim onun izlediği yerden çok daha sanatsal duruyordur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DeadLock ~ Sekai
FanfictionOh Sehun'un iki eli de kanlıydı. Biri doktor olduğu için, öteki katil olduğu için. Peki ya Kim Jongin, iki elini birden tutacak mıydı?