°5°

2.5K 60 33
                                    

Bölüm şarkısı: yasin aydın : yare el değdi

kalp söze başlaynca ,akıl sağır olur 

Kalbim aldı.

**** ***** **** ***** **** *****





Dilan






Evet işte ölüm günüm bugün dü kızlar gelinliğin arka tarafını düzeltip duvağımı  da saçlarımın arasına yerleştirip gelin çiçeğini de elime tutuşturup odadan hızla ayrıldılar.

Beni odada tek başıma bırakıp gittiklerinden beri boy aynasından kendimi izliyorum nasıl da yakışmıştı bana bu gelinlik, bu lanetli gelinlik ne kadar da yakışmıştı bana,

Düğün günü esmaya özeniyordum şimdi o gelinliğin içindeyim her gelen ; 'nasıl da yakışmış Dilan kızımıza maşallah Allah tamamına erdirsin...' gibi şeyler zırvalayıp sonra da defolup gidiyordu.

Şu an bu evliliğin bir an önce olmasını sadece bu evden ve bu şehirden gitmek için istiyorum o kadar sıkıldım ki bu şehirden, bu insanlardan en önemlisi de bu konaktan ağa kızı olmak neden bu kadar zor olmak zorunda ki.

Boy aynasının önünden ayrılıp aşağıya baktım.

neden herkes bu kadar mutluyken ben ağlıyordum? cevabı çok basit zorunluluktan sevmediğim bir insanla evleniyordum ağlamam için en büyük sebeptir iste bu.

süslenmiş olan araba çarptı asıl önemli olan ise ezhel di aşırı derecede bir nefret duygusu besliyordu bana karşı.

Bende onunla evlenmek için can atmıyorum zaten kendini ne sanıyor bilmiyorum ama ben de ona meraklı değilim.

Abim odaya gelip kuşağımı bağladıktan sonra vedalaşıp odamın kapısından bir adım attım içimde bu konakta ayrılıyor olmanın mutluluğu vardı ama bir yandan da annemi burda tek bırakacağım için kendime kızıyordum.

Annem babamla benim evlenmemem için çok konuşmuş amcamlarla birlikte benim burdan biriyle evlenmem için babama çok dil dökmüşlerdi ama hepsi başarısız olmuştu.

Bu evden çıkarken ağlamayacağım için kendime söz verdim ve sözümde de durdum bu evden gülerek çıkmadım ama ağlayarak ta çıkmadım.

Babam ben evden çıkarken aşağıda ezhel in yanında bekliyordu ben de hızlı ama dikkatli bir şekilde merdivenleri iniyor ara sıra da babama bakıp ona 'ben senin kızınım baba!!' Bakışlarımı gönderiyorum.

Arabaya bindikten sonra arabanın içinde bile olsam babamın derin bir nefes verdiğini duyamayacak kadar sağır değilim.

İşte şimdi herkesin istediği oldu babam da rahat bir nefes aldı diğer insanlar da.

Nasıl da mutlular ya, insanlardan nefret ediyorum çünkü başkasının mutsuzluğuyla mutlu olabiliyorlar.

Gerçek anlamda insanlardan nefret ediyorum hele ki Mardin insanlarından daha çok nefret ediyorum.

Araba çalışıp düğün salonunun önünde durunca ezhel ve ben inip içeriye geçtik gelin ve damadın kalması için ayrılan odaya geçip oturduktan sonra ezhelin bana attığı bakışlara odaklandım gözlerinde nefret vardı, benden nefret ediyor olma ihtimali çok yüksek ki bunu daha öncesinde yüzüme de söylemişti zaten.

Ama gözlerine dikkatli bakınca derinlerde gizlediği o masumluğu görmemek elde değildi onun için ve kendim için yapacak hiçbirşeyim olmadığı için kendimden bir kez daha nefret ettim.

Ama asıl bir şeyler yapması gereken oydu bu hallere düşmemizin sebebi ezheldi, tama  kabul yakışıklı ama yakışıklı olması bizi bu durumdan kurtarmıyor.

Ben babama bizi  evlendirmemesi için günlerce dil dökerken o sadece izlemişti belki o da Bir şeyler yapsaydı bu halde olmazdık belki de ikimiz bir olup babama karşı çıksaydık babam bizi evlendirmekten vazgeçerdi.

Ama olmadı çünkü ezhel durumu kabullenip şu an burda oturmaya razı olmuştu.




Ezhel





Dilan'ın  evden çıkarken ağlamaması çok dikkatimi çekmişti oysaki iki gün önce bu konakta gitmemek için babasının ayaklarına kapanıp göz yaşı döküyordu şimdi ne olduysa evden ağlamadan çıkmıştı.

Ne ağlaması umrumda ne de ağlamaması benim umrumda olan tek şey şu anda burdan çekip gitmek hem de bir an önce

Kayınpederim olan o moruk yanıma gelip bana binlerce şey söyleyip sonunda da bana kızına iyi bakmamı söyleyip yanımdan ayrılmıştı.

İçimden merak etme iki gün sonra biricik kızın kürkçü dükkanına geri dönecek diye geçirdim

Kızı demişken odada oturken onu biraz inceleme fırsatı bulmuştum tek ortak noktamız ortak noktamızın olmamasıydı herhalde ya da ortak noktamız olduğunu ben göremiyorum çünkü yok.

Ona nefretle bakıp kafamı önüme çevirip yeri izlemeye başladım biraz düşünmeye ihtiyacım olduğunu biliyorum ama şu anda değil.

Bir tane zibidi gelip hazırlanmamız gerektiğini birazdan çıkacağımız söyleyip kapıyı hafifçe kapatıp gitti biz de ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledik.

Kapının kulpunun soğuk yeri bedenime temas ettiği sırada şu an rüyada değil de gerçek hayatta olduğumu hatırladım.

Kapıyı açıp dilanla birlikte dışarı çıktık dilana baktığımda ağlıyor du daha az önce evden çıkarken hiçbirşeyi olmayan kız burda neden ağlıyor ki?

Kolumu koluma girmesi inin uzatıp koluma girmesini beklerken o çoktan kapının önündeki yerini almıştı bile kapının önünde durup ceketimin arka tarafını tuttu ve kapılar açılır açılmaz Dilan'ın ağlaması daha da şiddetlendi o böyle ağlamayı hak etmiyor olsa da elimden gelen hiçbirşey yok

Özür dilerim seni bu durumun içine sokmamalıydım Dilan senden gerçekten çok özür dilerim.

Dilan'ın kulağına eğilip çıkmayan sesimle

"Özür dilerim "

biraz kısa oldu kusura bakmayın bu kadar yazabildim diğer bölümde telefi edicem söz veriyorum size.

pek bi heycanlı olmadı ama yapacak bir şey yok

vakit buldukça yazabiliyorum maalesef telefonum kırıldığı için yazım yanlışları ve noktalama işaretlerinde eksiklikler varsa affedin 

iyi okumalar 

Zoraki Koca  #WATTYS 2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin