Taladro: Sır
Aşk içe vuruyor, gerek yok dile
"Seni seviyorum dilan ve seni istiyorum"
******* ******** ******** ******* *****Rüya gibi bir gecenin sonunda ne olduğunu bile hatırlamadan uyanmıştım yine bugün. Dün gece benim için şu son zamanlarda gördüğüm en güzel rüyaydı.
Yatakta sağa döndüğümde yanımda yatan bir ezhel görmeyi beklemiştim fakat hiç te öyle beklediğim gibi bir manzara ile karşılaşmamıştım. Yanımda yatan hazeri dürtüp uyandırmaya çalıştım.
"Anne dur ya Bi uyutmadın" Anne mi? Hazer bunları da mı duyacaktım.
"Kalk kız eşşek gibi yatıyorsun sabah akşam" hazerin uykulu hali ile dalga geçmeyi bırakıp aon bir kere daha dürtüp yataktan kalktım.
Hazer de benden sonra yatakta doğrulup ağzı ile dışı arasında kısık sesle günaydın deyip banyoya doğru yol aldı.
Hazer kalktıktan sonra ben de yatağı toplayıp koridorda ki lavaboya gitmek için odadan çıktım.
Lavaboya girince eli mi yüzünü güzel ce yıkayıp temizledim. Daha sonra ise lavabodan çıkıp mutfağa girdim. Kahvaltılıkları masaya koyup kettle koyduğum suyun kaynamasını bekledim bir kaç dakika sonra kaynama sesi geldiğinde yavaşça arkamı dönüp paket çay dan 5 6 tane koyup üstüne sıcak suyu ekledim. Ben de diyorum bize neden çay hiç yetmiyor böyle 5 6 tane koyarsak her seferinde yetmez tabi.
Çayı da yapıp demlenmesi için masanın üstüne koydum. Mutfaktan çıkıp salona girdiğimde ise karşılaştığım manzara beni şaşkına çevirmekle kalmamış bi de üstüne sınır krizi geçirtmişti. Taman dün ezhel ile ufak bir yakınlaşmamız olmuştu evet ama ben onlara demedim ki bende kalın. Bi de yemiş içmişler ve çöplerini yere atmışlardı.
Salonun ortasına gidip ikili koltuklarda yatan öküzleri kaldırmak için aynı anda üstlerinde ki battaniyeyi kaldırdım. Ediz uykusuna düşkün biri olduğu için sadece ufak bir küfür savurup uyumaya devam etmişti. Ezhel ise battaniyeyi üstünden çeker çekmez uyanmıştı. Ufak bir küfür ile güne gözlerini açan ezhel karşısında beni görünce ise ayrı bir küfür savurmuştu.
Ayağa kalkıp önümde durduğunda ise hiç bir şey demeden mutfağa doğru ilerledim. Dün gece her ne oldu ise oldu bizim bugüne bakmamız gerekiyor du yani asıl durumumuza. Boşanmış olmamıza.
Ezhel de peşimden gelip masaya koyduğum kahvaltılıkları yemeye başaldı. İnsan bekleme gibi bir adeti yoktu çünkü tek başına yaşayan bir insanım böyle bir davranışta bulunması saçma olurdu.
Önünden kaçıran varmış gibi olmasa da hızla yemek yiyen ezhele bakarak kahvemi yudumladım.
Daha biz mutfağa gireli 5 dakika bile olmadan hazer ve ediz de girdiklerinde artık oturup toplu birlik kahvaltı yapabilirdik ezhel fırsat verirse tabi.
Gece o kadar yemek yedikleri yetmezmiş gibi bir de oturmuş masayı silip süpürmüştü. Aç it
Ediz hazere bakmaktan yemek yiyemezken, Hazer de elinde tuttuğu çay bardağını ağzı yerine burnuna götürmüştü. Aptal aşıklar gibi sabah akşam bakışmaları sinirimi gayet bozmuştu.
Masanın altından edize tekme atınca acıyla inleyip bana döndü kaş göz işaretiyle önüne bak derken hazere dönüp bugün yapacaklarımızı sıraladım.
"Hazer canım bugün ilk başta şunları gönderiyoruz evlerine artık nerde kalıyorlarsa sonra ise ben senin arabanı alıp önce hastaneye ordan da sanayi ye gidiyorum sen de dükkanına gidiyorsun ve ben gelene kadar bekliyorsun. Ben de önce ayfer ablaya uğrarım sonra gelir seni alırım." Masanın altına uzattığım bacaklarımdan birini kaldırıp kendime çektim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Koca #WATTYS 2019
Teen FictionBoy aynasının önünden ayrılıp aşağıya baktım. neden herkes bu kadar mutluyken ben ağlıyordum? cevabı çok basit zorunluluktan sevmediğim bir insanla evleniyordum ağlamam için en büyük sebeptir iste bu. süslenmiş olan araba çarptı asıl önemli olan ise...