°24°

525 24 10
                                    

Ahmet Şafak - unut onu
  
                           ver elini korkma ne olur.

"Yanımda uyu "

******* ******* ****** ****** ******** ******* ***** ****

Bi ezhelin yüzüne bir de tuttuğu koluma bakıp ani bir hareketle yanından kalktım.

"Ben odama gitsem iyi olacak sana iyi uykular " diyip yanından ayrıldım kahve fincanını tezgahın üzerine koyup odama geçtim.

Kalbimin nesi var böyle ne zaman ezhel'le yakınlaşsak deli gibi atmaya başlıyor umarım bunun bir çaresi vardır.

Yorganı kafamda kadar çekip uyumak çalıştım ama nafile bir gram uykum yoktu ve canım televizyon izlemek istiyordu ama ezhel de içeride uyuyor olmaz gidip televizyon izleyemem of ya kendi evimde bir odadan diğer odaya gidemiyorum bu ney böyle.

Telefonumu elime alıp biraz video izlemeye başladım daha sonra ondan da sıkıldığımı fark edip biraz kitap okumaya başladım daha kitabın ilk satırını okumadan daraldığımı hissedip kitabı rafa geri koydum .

Yavaş yavaş yataktan kalkıp sesiz bir şekilde kapıyı açtım tam bir adım atmışken bir el beni geri odama götürdü elin sahibine bakınca tabiki de ezhel olduğunu anladım.

"Ne yapıyorsun bırak elimi !!" Diye sinirli bir şekilde elimi kurtarmaya çalıştım ama hayvan gibi sıktığı için elimi tabiki de kurtaramadım.

Çabalamanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini anladığım da elimi serbest bıraktım elimi tutup yatağıma doğru ilerledi ilk başta kendisi yatıp daha sonra da beni yatırdı yanına.

"Sana yanımda uyumanı söylemiştim küçüğüm" diyip beni biraz daha kendine çekti ve sarıldı.

Şu an bu durumdan kurtulmam gerekiyor du ama benim hiç niyetim yok tu. Ezhel biraz uykuya daldıktan sonra yanından kalkıp salonda yatardım şu an kalkmam inanılmaz derecede zor çünkü.

Ezhelin nefes alış verişleri biraz düzene girdikten sonra kafamı kaldırıp yüzüne baktım. O kadar pürüzsüz yüzü vardı ki insan dokunmaya kıyamıyor du sanki dokunsam incinecek gibiydi.

Parmaklarım elmacık kemiğinin üzerinde durdu o kadar güzeldi ki elmacık kemikleri bıraksalar elmacık kemiklerine bile aşık olabilirdim.

Parmaklarım elmacık kemiğinin üzerinde üzerindeyken birazcık gözlerimi kapattım parmaklarım yüzünü keşfederken bir yandan da her bir ayrıntısını aklıma kazıyordum olur da bir gün bir daha görüşemezsek diye.

Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde parmaklarım Ezhelin yüzündeyken uyuyakalmışım. Uyandığımda gece 3'tü biraz kendime gelmeyi bekleyip yatakta oturur pozisyona geçtim. Daha sonra Ezhelin kollarından kurtulup yataktan çıktım dolaptan bir yastık alıp salonun yolunu tuttum. Koltuğa yastığı koyduktan sonra battaniye yi de üstüme örttüm ve ısrarla uyumak isteyen gözlerimi kapattım.

Uyandığımda sabah ezanı yeni okunuyor du ne yani sadece bir saat mi uyumuştum bu gerçek olmaz oysaki kendimi 2 gün boyunca kesintisiz uyumuş gibi hissediyordum. Ney di bu şimdi anlam vermemiştim bir an ama çok sorgulamayıp koltuktan kalktım mutfağa gittiğimde gitiğime gideceğime pişman olup geri salona döndüm.

Ezhel mutfakta oturmuş kendime yaptığım yemeklerden yiyor du gece acıkma huyunun sadece bende olduğunu düşündüğüm için kendimi biraz garip hissetmiştim.

Salonda ki armut şekilde olan salıncağa oturup sehpa da duran kuru yemişten bir kaç tane ağzıma attım ve uykumun gelmesi için salıncakta biraz sallanmaya başladım ama nafile uykum hanımın gelmeye hiç niyeti yok.

Salıncaktan kalkıp odama gittim dolabın karşısına geçip acaba bugün ne giysem diye düşünürken gözüme daha yeni aldığım bir elbisemi kestirdim elbiseyi elime alıp bugün seni giymeliyim diye elbiseyle konuşup daha sonra elbiseyi yatağın üstüne koydum.

İlk başta tişörtümü çıkartacaktım tişörtümü eteklerinden tutup kafamdan geçirdikten sonra büyük bir gürültüyle kapı açıldı çıkarttığım tişörtle üstümü kapatırken hayvan gibi odaya dalan ezhele baktım.

"Sen kapıyı çalmadan girmeyi huy mu edindin kendine!!" Diye cırladıktan sonra ezhelin kapıya vurmasıyla yerdeki minderlerden birini alıp ezhele attım.

"Çık dışarı ezhel!!" Diye bağırdım bir değil iki değil sürekli aynı şeyi yapıyor ya.

"Ceketimi alıp çıkıcam tamam bağırma sakin ol "diyip sandalyenin üstüne koyduğu ceketini aldı. 

"Burda kalmama izin verdiğin için çok teşekkür ederim bir daha olmaz" diyip kapıyı kapatıp çıktı odadan.

Yatağın üstüne oturup ezhelin dediği şeyin şokunu üstümden atmaya çalışıyordum ne demişti o bir daha olmaz mı demişti ne demek bir daha olmaz.

Aslında tam olarak olmasını istediğim şey bu değil miydi zaten ezhelin hayatımdan sonsuza kadar çıkması değil miydi peki neden şimdi kalbim parçalanıyor.

Sessizce gidişi içimi parçalıyor. Kocamın, zoraki kocamın sessiz sedasız gidişi beni ilk kez birinin gidişi bu kadar üzmüştü.

Dışarı çıkmaktan vazgeçip biraz uyumaya karar verdim hem zaten daha çok erken di saat bu saatte dışarı çıksam bile gidecek hiçbir yer bulamazdım en iyisi biraz daha sonra dışarı çıkmak.

Yatağa kendimi attıktan sonra yastık ta ki koku burnumu doldurdu ezhelin kokusuydu bu nerde olsa tanırım bu kokuyu. Kokusunu biraz daha ime çektikten sonra yastığa sarılıp uyumaya başladım.

Her sarılışımda kokusu biraz daha burnuma doluyor du kokusunu sevdiğim adam işte şimdi tam da istediğim gibi beni bırakıp kendi hayatını yaşamaya gitmişti.

Olması gereken de bu değil miydi zaten ya da eninde sonunda olacak olan şey bu değil miydi. Ne bekliyordum ki bana deli gibi aşık olup  bırakmamasını falan mı.

Pişman mıyım çok pişmanım her zerreme kadar pişmanım.

Yastığa sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladım deli gibi sabaha kadar ağlamak istedim göz yaşlarım ezhelin kokusuyla karışırken daha çok ağladım.

Şimdi ondan geriye bana sadece kokusu kaldı...

Bu bölümü böyle bitirmek istedim uzun zamandır yazmayı istediğim bir bölümdü çok şükür yazabildim.

Umarım hissederek okursunuz her bir satıra ayrı ayrı duygular gizledim onları bularak okuyun olur mu?

İyi okumalar🌹

22.08 🌺

Zoraki Koca  #WATTYS 2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin