°33°

263 18 13
                                    

Sibel pamuk: dağlar dağlar

Canımı yakışına bile aşık olduğum biri var.

"Geçmiş olsun öpücüğü ister misin?"

......... ........ ....... ....... ....... ...... ........ ...... ........ ......... ........

" Benden uzak durmanı o kadar çok isterim ki" diye karşılık verdiğimde omuzlarından geriye doğru ittirdim. Hazerin geldiğini gördüğümde ise merdivenlerden yukarı çıkmak için bir adın attım arkamda bıraktığım ezhelin varlığını unutmak istiyordum fakat beni yine öyle bir çıkmaza sokmuştu ki yolumu kaybetmiştim.

Hazer de arkamdan gelirken ezhele ters ters bakmıştı tanıyordu tabiki ezheli fakat ilk defa bu kadar yakından görüyordu bazen ya magazinden görürdük ya da bir iş haberinden.

Hazer koluma girip asansöre bindiğimizde hiçbir şey demeden dairemin olduğu katın düğmesine bastı. Sessiz ce yukarı çıkarken ben kafamı hazerin omuzuna yaslamıştım. Uykum vardı, birazcık olsun uyuyup bütün bu saçmalıklardan bir kaç saat te olsa kurtulmam lazımdı. Aman ne güzel bir de bunun evi vardı tabi hazerin beni karşısına alıp bir güzel silkeleyeceği güzel bir gece beni bekliyordu.

Kata geldiğimizi belirten asansör sesini duyduğumuzda kapının açılmasını bekleyip dışarı çıktık.  Dairenin önüne geldiğimizde kartı okutup içeri girdik. Hazer kolumdan çekerek salona götürüp beni koltuğa oturtup kendisi mutfağa gitmişti.

Çok geçmeden elinde iki fincan kahve ile yanıma geldi bana uzattığı fincanı alıp bir yudum içtim. Bundan daha fazla kaçamazdım hazer de önümde ki tekli koltuğa oturup kahvesinden bir yudum alıp bana meraklı gözlerle bakmaya başladı.

"Dökül bakalım dinliyorum "  işte tam olarak bu anda ne dersem hazerfen kaçamazdım. Gözlerinin içine baka baka konuşmaya başladım.

"Dün mezuniyete geldi " diye konuya girip yaptığımda hazer şaşırmıştı dur dur bu daha başlangıç.

"Niye ki o da mı mezun oluyormuş " yahu hazer allah aşkına bu nasıl soru ben de aldım seni karşıma konuşmaya çalışıyorum.

"Aynen hazer iyice saçmalamaya başladın sen uykun geldi senin herhalde uyuyalım yarın sabah sakin kafayla konuşuruz" bahane olabilirdi tabi ama yine de her söylediğime böyle saçma tepkiler verecekse ziyade olsun biz kalkalım.

"Hayır hayır otur şuraya anlat herşeyi en ince ayrıntısına kadar dinlemek ve öğrenmek istiyorum " zaten oturuyorum gibi soğuk bir espiri yapmak yerine hazere gözlerimi devirip kahvemden bir yudum daha aldım fincanı avuç içlerime koyup tekrar hazere baktım.

"Öyle ummadığım bir zamanda çıkıyor ki karşıma dengem bozuluyor. "

"Ya bahsettiğim şey tam olarak bu değil nasıl kaza yaptın" kulak memesini çekip masaya iki kere vurdu " allah korudu bir şey olmadan atlattın " eliyle yüzümü okşayıp tekrar konuşmaya başladı " Ben bu kazaya kimin sebep olduğunu öğrenmek istiyorum ezhel mi yoksa sen mi? Bunu " dediği her şey kelimesi kelimesine doğruydu ben mi bu kazaya sebep olmuştum yoksa ezhel mi?

" Ben bilmiyorum hazer ona sinirlendim uzak bir yere gitmek istedim sadece sonra gözlerimi hastane de açtım hiçbir şey bilmiyorum " elimde ki fincanı önümde ki sehpaya koyup kafamı kollarımın arasına aldım çıldıracak gibi hissediyordum.

"Ona neden sinirlendin dilan? Sadece yanına geldi diye sinirlenmezsin sen ben biliyorum seni " işte bu da doğru o yanıma geldi diye sinirlenmedim ki ben belki de hiç sinirlenmedim bilmiyorum

Zoraki Koca  #WATTYS 2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin