Afraz- gider gibi
Biz birbirimiz için yaratılmışız
"Vedat"
....... ....... ...... ...... ....... ...... ....... ...... ...... ...... ........
Dilan'dan
Gözlerimi açtığımda vücudumda derin bir ağrı ve yorgunluk hissettim. Daha yeni uyanmış olmama rağmen kendimi sanki saatler dir uyumamışım gibi hissediyordum. Yattığım yerden doğrulamaya çalıştım başarısız olmamla birlikte yatağa geri yatınca pes edip gözlerimi kapattım.
Yanıma iki tane hemşirenin geldiğini görünce başta başımı onlara çevirdim sonra ise kolumda takılı olan seruma çevirdim. Hemşirelerden biri asılı olan serumu kontrol ederken bir diğer hemşire yanımda durmuş bana soru sormak için bekliyor du.
"Dilan hanım kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Ağrınız var mı?" Diye sorunca soruya soruyla karşılık verdim.
"Beni buraya kim getirdi biliyor musunuz? " kadın afallamış bir şekilde bana Bakarken soğuduğum soruyu anlamamış olduğunu düşündüm tekrar sormak için ağzımı açtığım sıra da odanın kapısı açıldı ve içeriye Esma girdi koşa koşa yanıma gelip.
"Kızım ölüyormuşsun niye bize haber vermedin" diye sitem eder gibi konuştu ee beni hastaneye esmalar getirmediler se kim getirdi. Esmaya bakıp
"Beni siz hastaneye getirmediniz mi?" Diye sordum Esma ilk başta bana salakmısın kızım sen bakışı atıp daha sonra da beni hastaneye edizin getirdiğini söyledi o sırada hemşireler odadan çıkmışlar dı.
"Dilan kuzum nasıl hasta olmayı başardın şu havaya baksana bi bu havada nasıl hasta oldun sen" ah ah keşke dün yaşadıklarımı bir bilseydin şuracıkta kalp krizi geçirirdin her halde esmacım.
"Yağmur da yürüyerek eve gittim her halde ondan oldu " diye aslında gerçek olan bir şeyi yalan söyler gibi anlatmıştım. Esma benim yağmuru ne kadar çok sevdiğime şahit olan tek insandı küçükken yağmur yağarken dışarıya çıkar konağın ortasına oturur yağmurun altında ıslanırdık. Tabi sonrasında ikimiz de bir güzel hasta olurduk ama annem sağolsun bize bir güzel nane limon yapar içirir sonra da kalın kalın giydirir yataklarımıza yatırırdı.
"Ah be Dilan şu alışkanlığından ne zaman vazgeçeceksin kuzum be " diye sitem eder gibi konuşup yatağın yanında ki koltuğa oturdu.
Ona ezhelin uyanıp uyanmadığını sormak istesem de sonra dan vazgeçtim neden onunla ilgileniyorum ki bana ne ister se ölsün umrumda değil artık
Kapı sertçe açılıp içeriye Ediz girince sevinçli ama bir o kadar da korktuğu gözlerinden anlaşılıyor du esmayla birbirimize bakıp sonra tekrar aynı anda edile döndük hızlı hızlı yanımıza gelip.
"Oh sen de uyanmışsın sonunda" diye derin bir nefes verip arkasında duran tahtaya yaslandı elini kalbine koyup nefesini düzene sokmaya çalışırken ben edizin kurduğu cümle de ki sen de kısmı çekip almıştım.
Ezhel de mi uyanmıştı amaan banane ya diyip edize döndüm bir şeyler dememi bekliyor gibiydi ben ona cevap vermeyi reddedip yastığa kafamı iyice gömdüm.
Edizin ve esmanın olduğu tarafa bakmayıp gözlerimi kapattım. Kendimi yorgun hissediyordum ve uyumak istiyordum.
Gözlerimi kapattığım gibi kendimi uykunun kollarına bırakmayı beklerken aklımı kurcalayan binler ce soru olduğu için uyku tutmuyor du fakat bir saat dahi olsa uyumayı umarak kendimi zorladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Koca #WATTYS 2019
Novela JuvenilBoy aynasının önünden ayrılıp aşağıya baktım. neden herkes bu kadar mutluyken ben ağlıyordum? cevabı çok basit zorunluluktan sevmediğim bir insanla evleniyordum ağlamam için en büyük sebeptir iste bu. süslenmiş olan araba çarptı asıl önemli olan ise...