17.Bölüm

1.5K 29 12
                                    

Karşımızda duran şehir eşkiyalarına bakıyorduk. Para falan isteyeceklerdi herhalde, büyük ihtimalle de silahları vardı ve vermezsek bizi öldüreceklerdi. Bu kadar basit anlatmam bunlarla çok sık karşılaşıyor olmamdandı, yoksa insan hayatı bu kadar basit değildi.

Biri benim camıma diğeri Sarp'ın camına gitti ve benim tarafımda ki camı çaldı.

"Sakın açma," diye uyardı Sarp. Ama onlardan korkacak değildim. Doğal olarak uyarısını dinlemeyip camı açtım. Madem açmamı istemiyor, neden kitlemiyor? O kadar da paran var yani, biraz mantık satın al.

"Hayırdır?" Çocuğa bakıp elimi sözüm gibi 'hayırdır' der derecesine salladım. Çocuk beklemiyordu herhalde, yani 'sorun nedir?' Dememi bekliyor gibiydi. Ama bunlara yumşak başlı yaklaşacak değildim, her ne kadar karizmayı çiziyor olsam da...

Çocuk kollarını cama koyudu, çocuk diyordum çünkü bildiğiniz lise 3 falandı en fazla.

"Para var mı para?"

"Bir bok yok."

Bir elini kaldırıp arabaya vurdu.

"Bu bebek hiç 'bana binenlerin parası yok' demiyor ama."

"Sen arabaca biliyor muydun ya? Şunu da söylemedi mi sana; beni organ satarak aldılar."

Böyle deyince kollarını geri çekti.

"Aslında, sizin organlarınız da iyidir, sağlıklı gözüküyorsunuz, ne dersiniz? Bizimle gelmek ister misiniz?"

"He, yok teşekkürler, bizim daha soyacak- yani dolaşacak arabalarımız var."

"Eğer seni araba sahiplerini veya her hangi birini soyarken yakalarsam o sağlıklı organlarını alı alıveririm, ona göre. Her yerde adamlarımız var, dikkatli ol derim."

"Tövbe! Bir daha soymam."

"İyi edersin. Şimdi uza, ters tarafıma gelirsen fena olur."

"Tabii. Saygılar abi, saygılar abla."

Eğlip saygı gösterisi yaptıktan sonra arkadaşlarını toplayıp gitti. Böylelerine böyle davranacaktın işte. (Siz yapmayın, hikayede herkes paçayı sıyırır ama gerçekte öyle olmayabilir sjjsjdj)

Sarp ağızı açık bakıyordu, kapat sinek girmesin. (Sjsjjs berbattı geri zekalı.)

"Ne oldu az önce?"

"İki serserinin tek- boşver." Anlatmaya üşenip kısa kestim.
O da gördü sonuçta ne olduğunu. Anlatmama gerek yok.

"Hayatım da bu kadar büyük yalan görmedim. Ya polise şikayet ederlerse ne olacak?"

"Edemezler. Onlar da suçlu ve korkuttum zaten, 'her yerde adamlarımız var' tehditi geniş kapsamlı bir tehditti."

"Vay be. Harcanıyorsun sen."

"Biliyorum, aç da bırakılıyorum."

"Aç mısın?"

"O somurtuk kadın bana hiç doğru düzgün yemek getirmedi. O yüzden evet, evet açım."

"Hazır yemekler zararlıymış, en azından yaran toparlayana kadar çorba gibi besinler almalıymışsın." Bir anda ona dönüp gözlerimi büyüttüm.

"Şaka yapıyorsun!"

"İsterdim. Ama korkarım ki gerçek."

"Nedeğğğn," diyerek böğürdüm. (Eğlenceli olsun diye yazım kurallarını çiğnedim. Kendimi kötü hissediyorum sjsjjs hep sizin için bunlar, iyi bilin kıymetimi.)

KÖLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin