23.Bölüm

757 16 53
                                    

Gözlerimi hafifçe araladıktan sonra kolumu Sarp'ın üstüne attım, tabii orada bir Sarp olsaydı. Her zaman ki gibi boşluğu fark edip kalktım, yastığın üzerinde bir not vardı.

'Uyandıysan eğer, uyumaya devam et. Geri geleceğim.'

Uyandıysan uyumaya devam et mi? Gülümseyip ayaklarımı yataktan çıkardım. Uykum zaten dağılmıştı, geri nasıl uyuyacaktım ki?

Yüzümü kuruladıktan sonra aşağıya indim ve kahvaltıda ne hazırlasam diye düşündüm. Sonuçta geri geleceğini yazmıştı ve ne zaman geleceğini bilmiyordum ve iyi bir kahvaltı hazırlamak istiyordum. Kısacası; kendimi yeni gelin gibi hissediyordum.

Hazırlayabileceğim ne varsa 1 saat içerisinde hazırlamış ve sofraya koymuştum, ellerimle portakal suyu bile sıkmıştım!
Sofranın başına oturup onu beklemeye başladım. Yarım saat oldu yok, bir saat oldu yok. Pişirdiklerim buz gibi olmuştu, yok. Saatlerce gelmesini bekledim ama hâlâ yoktu.

Telefonumu elime alıp aramaya başladım. Ama başta, 'aradığınız kişi şuanda bir başkasıyla görüşüyor, lütfen hattan ayrılmayınız.' Lafını duydum, daha sonra tekrar denediğimde ise 'aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor lütfen sinyal sesinden sonra mesaj bırakınız.' Lafını duydum. Yani resmen benim aradığımı görmüş sonra da telefonu kapatmıştı, ya da şarjı bitmişti, ya da kötü bir şey olmuştu.

Hemen kötü düşünmek istemiyordum, belki de kötü bir şey olmamış sadece şarjı bitmişti.

Kahvaltıyı tek lokma almadan topladım ve yukarıya çıktım. Onu beklerken telefonla oyalanmaya çalıştım.

8 saat sonra...

Telefon ve kitap derken Uyuya kalmıştım ve neredeyse karanlık çökmüştü, yanımdaki not hâlâ aynı şekilde duruyordu.

Belki gelmiştir diye hızla kalkıp patır patır merdivenlerden indim.

"Sarp!" Cevap yok.

"SARP!" Yine cevap yok.

Daha gelmemiş miydi? Kesin bir şey gelmişti başına. Hızla montumu ve ayakkabılarımı giyip çantamı kaptığım gibi kapıyı açtım.

Kafası öne eğik ayakta durmakta zorlanan bir Sarp ve onun koluna girmiş bir kız görmeyi ummuyordum. Gerçi umsam ne olacaktı ki? Böylesine sinirlenip, üzülmeyecek miydim?

"Sarp?" Az önceki bağırmamın ardından bu yakışmamıştı.

Kapıyı suratına kapatasım gelmişti ama neydi? İlk önce dinleyecek ve sonra karar verecektiniz.

Onlara doğru bir adım atıp duraksadım. Elimle yüzünü tutup kaldırdım, yüzünü elimden kurtardı ve daha çok kırıldım. Bu adamın derdi neydi? Bunları yapsa kırılmazdım ama bu kızın önünde yapınca sinirlerim bozuluyordu.

Tekrar tutmaya çalıştım ama bu sefer nazikçe değil, bildiğin iki elimle de avuçlayıp öyle. Direnmeye devam ediyordu, kız da değişik değişik bize bakıyordu.

"Bana bak! Sarp! Bana bak dedim!"

Sonunda pes edip bir adım geri çıktım.

"Tamam, ne biliyorsan öyle yap. İstersen haber vermeden çık git ve gecelere kadar gelme, istersen de bana tavır al. Şurdaki koltuğa bıraksan olur."

Sanki nakliyatçıya eşya için yer tarif ediyordum!

"Durun!" Kızın çaresiz sesini duyunca neredeyse gülecektim.

"Yardım edin, bu adamı tanımıyorum ama bir suçu yok, onu bulduğumda yerde kanlar içinde uzanıyordu. Ben de ona yardım ettim ve bana burayı tarif etti. Lütfen şimdi yardım edin, eziliyorum."

KÖLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin