Magnus arabasından inip kendine ait olan bara baktı. Tam da kendi zevkine göre düzenlemişti. (Shadowhunter'sın 1. Bölümündeki giydikleri ve makjajı olarak hayal edebilirsiniz cümle biraz kötü oldu. Neyse sizi sıkmıyım♥)
İçeri girdiğinde barın her zamanki gibi dolu olduğunu gördü. Bar tarafına geçip kendi için bir içki doldurdu. Burada kendine ait bir odası vardı ama o odayı özel işlerini yapmakta kullanıyordu. İçkisinden bir yudum aldı. İlerde Alexander'ı görmesiyle o kadar şaşırdı ki içtiği içki boğazına tıkandı ve öksürmeye başladı ama sonra kendini hemen topladı. Alexander'ın buraya gelmesi normaldi. Başını geriye doğru yasladı.Alec masadan kalkıp içecek bir şeyler almaya gittiğinde Jace de ilerde ateşli bir kız gördüğünü söyleyerek masadan kalkmıştı. İsabelle gözlerini devirdi.
-Bir gün Jace'i de adam edebilecek bir kız çıkıcak ama neyse.
Diye kendi kendine söylendi bar sandalyesine oturmuş içki içip etrafa bakan yakışıklı ilgisini çekmişti. Jace'e baktığında gülerek kızla konuştuğunu gördü. Abisi ise görünürde yoktu. Masadan kalkıp yakışıklı bulduğu kişinin yanına doğru ilerledi. Yanındaki bar sandalyesine oturup en güzel gülümsemelerinden birini yüzüne yerleştirdi.
-Merhaba ben İsabelle.
-Ben Magnus
Magnus yanına oturan kıza baktı ve gülümsedi.
-Modadan anlıyorsun galiba. Modadan anlayan erkek bulmak çok zor ve ben birine denk geldiğim için mutluyum.
-Evet modadan anlarım.
Dedi gülümseyerek. Magnus'un bakışları tekrar Alec'in bulunduğu yere gidince orada olmadığını gördü.
İsabelle, Magnus'un ne tarafa baktığını görmüştü. İçinden şansına sövmek geçsede şuan biraz da şaşkındı.
-Jace mi?
-Ne?
-Jace'ten mi hoşlanıyorsun?
-Ne? Hayır.
Magnus hiç düşünmeden verdiği cevaptan sonra kendine sövdü. Hiç tanımadığı ve Alec'in yanında gelen kıza karşı açık vermişti. Şimdi eve gidip yatağa girip yorganı kafasına kadar çekmek istiyordu. Belki bütün haftasonunu evde geçirebilirdi.
-O zaman Alec'ten hoşlanıyorsun?
İsabelle'in sesi istemeden yükselince Magnus hızlı bir şekilde başını isabelle'e çevirdi.
-İnanmıyorum ya.
İsabelle devam ettiğinde Magnus kollarını birbirine bağladı.
-Çok mu belli oluyor?
Diye sordu umutsuzca. İsabelle'in gülümsemesi daha da arttı. Tamam aynı zamanda şaşkındı ama nedense mutlu olmuştu. Tabiki bu yakışıklıyı abisine kaptırdığı için üzgündü orası ayrı bir durumdu.
-Belki biraz ama merak etme abim bu konularda kör gibidir gözüne de soksan pek anlamaz yani ona gidip direk söylemediğin sürece.
-Alexander abin mi?
Diye şaşkınlıkla İsabelle'e baktı. Bugün şaşırma kotası daha dolmamıştı anlaşılan.
-Evet. Aslında kulağa tuhaf gelsede senin gibi yakışıklıyı abime kaptırdığım için üzgün sayılabilirim. Ah dalga mı geçiyorum? Mutluyum. Nedeni hakkında hiç bir fikrim yok.
İsabelle neşeyle konuştu. Magnus yanında oturan neşeli kıza bakıp gülümsedi.
-İzzy sen burda mıydın?
Alec'in sesini duymasıyla Magnus istemeden hızlı bir şekilde başını sesin geldiği yere çevirmişti. Magnus lanet ederek başını tekrar başka tarafa çevirdi. Kalbi yine çok hızlı atıyordu.
-Merhaba kaçak
Dediğinde Magnus'un bakışları tekrar Alec'e dönmüştü.
-Merhaba adam yemeyen.
İsabelle ise onların konuşmasını sırıtarak izliyordu.
-Bayağı dikkat çekicisin. Okulda daha sade giyiniyorsun.
Alec'in gülümseyerek dediği şeyle Magnus'un nefesi boğazına tıkanmıştı. Heyecandan kalbi daha da hızlanmıştı.
-Okulda sence böyle giyinebilir misin?
-Haklısın, o zaman fark ettik ki okuldaki çalışkan kişi, bu sen oluyorsun, akşamları kızların sevgilisi oluyor.
Alec hâlâ gülümsüyordu. Magnus'ta gülümseyerek içkisini bitirene kadar içip bar tarafına geçti. İyilerinden bir şarap çıkarıp bar masasına koydu.
-İster misiniz?
-Burda barmen misin?
Diye soran İsabelle'e baktı ve gülümsedi.
-Hayır barın sahibiyim.
Alec şaşkınlıkla bir süre baktıktan sonra sırıtmaya başladı. Magnus'un karşısındaki bar sandalyesine geçip ellerini masaya koymuş Magnus'a yaklaştı.
-Öyle mi?
Diye etkileyici sesiyle sordu Alec.
Magnus ve Alec'in arasında çok az uzaklık vardı ve Magnus nefes almayı untmuştu. Alec gülümseyerek geri çekildi.İsabelle ise hem şaşkınlık duyuyor hemde sırıtmaya devam ediyordu. Aslında abisinin heteroseksüel olduğunu biliyordu ama içinde nedense abisinin Magnus'la olmasını isteyen bir taraf vardı.
-İstiyor musunuz?
Alec'in bakışları Magnus'da geziniyordu. Neden onu bu kadar dikkatli inceliyordu? Neden Magnus'un gömleğin açık düğmelerinden açıkça sergilenen kaslarına bakmamak için kendini kasıyordu? Neden karşısındaki bu etkileyici adamın dudaklarını ilgi çekici buluyordu? İçinden kendine sövdü. Sadece gözü takılmış olmalıydı.
-Olur
Dedi gülümseyerek kimseye bir şey çaktırmamasını hissetmişti. Hiç olmasa şimdilik.
♥♥♥♥♥♥
Aslında bu bölümü İsabelle ve Magnus'un nasıl tanıştığını anlatmak için yazacaktım ama sonrası kendiliğinden geldi. Alec'te artık Magnus'a ilgi duyuyor. Ee... ne diyorsunuz? Her gün bölüm yayınlamaya çalışıyorum. Bölüm yayınladığım gün başka bir bölüm yazmam gerekiyor. Nasılsınız? Mutlu günler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Malec
FanfictionMerhabalar bir çok Malec hikayesi okudum sonra dedim neden ben de bir tane yazmayayım. Gün geçtikçe aklımda kurgusu detayları belirginleşti. Tabi Türklerde benden başka Malec hayranı olması beni çok mutlu etti doğrusu çünkü bu konuda biraz katı olan...