Malec

~8~

Alec kahvaltı hazırlıyorken İsabelle de dün çektiği videoyu izleyip izleyip gülüyordu. Alec arada bir ona kötü bakışlar atıp tekrar işine dönüyordu. Jace odadan çıkıp mutfağa doğru ilerledi. Bir eli başını tutuyordu. Mutfağa girdiğinde İsabelle'in yanına oturdu.

-Başım felaket ağrıyor.

İsabelle izlediği şeye kahkaha attığında Jace, İsabelle'e doğru kayıp ne izlediğine bakmaya çalıştı.

-Ne izliyorsun?

İsabelle kocaman bir kahkaha atıp cevap verdi.

-Dün sahroşken abime yaptıklarını çok komikti.

-Ne yapmışım?

Diye şaşkınla soran Jace'e Alec hemen cevap verdi.

-Bu konudan bahsetmek istemiyorum.

Jace daha da meraklanınca İsabelle'in elinden telefonu kapıp izlemeye başladı. İstemeden o da gülmeye başladığında Alec'in sert bakışları ikisine döndü.

-Bir de gülüyor musun? Oğlum biraz daha uyumasaydın yatağa atıyordun lan beni. Kendimi zor kurtardım. Ayrıca Clary kim? Onun sayesinde düştüğüm hallere bak.

Jace gülmeyi bırakıp telefonu İsabelle'e verdi. Clary'le konuşmaları aklına geldi yavaş yavaş.

-Dün barda tanıştık. Bana yüz göstermedi aslına bendeki bu yakışıklılıkla üstüme düşmesini filan beklerdim ama öyle olmadı.
-Beni Clary zannedecek kadar ne yaşadın çok merak ediyordum doğrusu.

-Dostum sana hiç o gözle bakmamıştım. Bayağı yakışıklıymışsın. Boy var kas da var. Giderin var yani.

Alec Jace'in sırıtan suratına yumruğu geçirmek istese de bir şey yapmadı.

-Şakana başlarım Jace. Bir daha içersen o zaman görürüm seni.

-İyi tamam

İsabelle hâlâ kahkaha atıyordu. Alec son olarak hazırladıklarını masaya koyup kendisi de oturdu.

Kapı çaldığında Jace ayağa kalktı.
-Ben bakarım.

Dedi neşeyle. Kapıya ilerleyip kapıyı açtı. Karşısında tanımadığı ama etkileyici şekilde giyinen bir yakışıklı görmeyi beklemiyordu.

-Ah kesinlikle eşcinsel olmalıyım

Dedi kahkaha atarak Jace. Magnus'sa Jace'e tuhaf tuhaf bakıyordu.

-İsabelle içeriçeride mi?

-Ah niye şans bana gülmüyor?

Jace kahkaha atarken Magnus kesinlikle emin olmuştu. Jace ya sarhoştu yada kafayı yemişti.

-Jace sen iyi misin?

-Adımı biliyorsun o zaman ben de seninkini öğrenebilirim.

Alec jace'in hâlâ geri dönmediğini fark etti ve kapıya doğru yürüdü. Gördüğü şeyle kaşlarını havaya kaldırdı.

-Jace dün ben şimdi de Magnus mu?

-Adın Magnus mu? Aynı senin gibi etkileyiciymiş.

Dedi gülerek. Alec kaşlarını çattı.
-Jace sen git içeri sonra görüşeceğiz seninle.

Jace gülerek içeri girerken yapladığında duvara tutunup içeriye doğru ilerledi.

-Jace adına özür dilerim. Galiba hâlâ sarhoş.

Magnus'un gömleğinin üst düğmeleri yine açıktı ve kasları açıkça sergileniyordu. Alec'se o tarafa bakmamak için kendini kasıyordu aynı dünki gibi.  Magnus ona inadına mı yapıyordu.

-Sorun değil anlamıştım zaten.

-İçeri gelmek ister misin?

Diye sordu Alec etkileyici sesiyle. Magnus güldü.

-Şu ses tonunu kullanmasan.

-Niye?

-Sanki beni yatağa çağrıyormuşsun gibi hissediyorum.

Dedi Magnus ama bunu söylerken kalbi öyle hızlı atıyordu ki her an kalp krizi geçirebilirdi.

-Öyle mi?

Dedi yine etkileyici ses tonuyla.

-Buyur

Diye devam etti kapının önünden çekilirken. Magnus içeri girdiğinde İsabelle hâlâ videoya gülüyordu. Magnus salonun yanından geçtiğinde Jace'i yerde baygın yada uyuya kalmış halde buldu. Hızla yanına gitti. Bir süre sonra Alec de yanına gelmişti. Alec'in yardımıyla Jace'i koltuğa yatırdılar. İsabelle salona girdiğinde şaşkınlıkla Jace'e baktı.

-Senin içeceğini içmiş.

-Ne? Ne olacak? Hem nereden anladın?

-Iııı... şey... canım abim... ben senin içeceğini tekilayla değiştirdim.

-Ne yaptın? Niye? Ayrıca onu anlayamayacağımı mı düşünüyorsun?

-Konuyu kapatsak olur mu?

-Bunu sonra konuşacağız İsabelle. 

Magnus koltuğa oturup hepsinde bakışlarını gezdirdi.

♥♥♥♥

İlk olarak yanlışlarım varsa özür dilerim telefondan yazdığım için harflerde kaymalar olabiliyor. Olabildiğince düzeltmeye çalışıyorum. Bu kitap hakkında bir şeyler yazmak istiyorum.  Farklı bir konusu olsun istedim yani Alec'in heteroseksüel olması ama buna rağmen Magnus'a karşı ilgi duyması bunun üzerine Alec'teki  kafa karışıklılığı tabi sonunda birlikte olacaklar ama bunun için biraz sabırlı olmanız gerek. Mutlu günler hepinize bir dahaki bölümde görüşmek üzere.