Röportaj 17

498 5 6
                                    

Merhaba! Uzun bir aradan sonra yine buradayım! İlk röportajım; sohbeti kadar kendisi de mükemmel olan Nurselin Bülbül ile. Düşmüş Melek, Kış Gecesi Rüyası, Gelinim Olur Musun ve Seçmece Gelin kitaplarının yazarı. 

Kendisine buradan bir kez daha teşekkür ederim, zaman ayırıp benimle bu mükemmel sohbeti yaptığı için...


Yazmak senin için ne ifade ediyor?

Yazmak benim için aslında nefes almak gibi bir şey oldu. İlk başlarda sadece kafamı boşaltmak biraz eğlenmek için yazıyordum. Sonralarında ise yazdıkça kendimi bulduğumu fark ettim. Oluşturduğum her karakter sanki benim bir parçamdı. Bütün eksik parçalar birleşince ortaya ben çıkıyorum. Sanırım bu yüzden yazmak benim için yemek yemek, nefes almak kadar önemli ve çok şey ifade ediyor.

 Bir diğer sorumuza geçelim: En çok ilham veren şeyler var mı? Yoksa sadece hayal dünyan mı?

Rahat ve iyi yazabilmem de ki asıl etken hiç durmak bilmeyen bir hayal dünyam var. İyi bir müzik, laptopum, kulaklığım ve hayal dünyam olduktan sonra önümde yazamamak gibi bir engel kalmıyor.

• Peki, ilk nasıl yazmaya başladın?

Aslında benim için ilk yazma diye bir şey yok kendimi bildim bileli yazıyorum. Deneme, anı, günlük... Aklınıza daha hangi tür geliyorsa denedim fakat roman yazmaya ilk Facebook sayesinde atıldım aslında oradaki Kore hikayeleri sayfaları sayesinde desek daha doğru olur. Orada çok güzel hikayeler okudum ve bir gün dedim ki onlar yazıyor da ben nasıl yazamıyorum? Ardından sıvadım kolları kitap yazmaya ve ilk mini kitabım olan Evlilik Anlaşması olan vampir hikayemi yazdım.

Bu kadar başarılı olmanın bir sırrı var mı?

Sanırım yaptığım işi çok severek yapmamdan kaynaklı. İşini severek yapınca hiçbir engelin kalmayacağını başarısızlığın ise başrol olmayacağını düşünüyorum.

En büyük hayalin nedir?

En büyük hayalim... Aslında iki hayalim var. Birincisi; Okul öncesi öğretmenliği bölümünü kazanıp iyi bir öğretmen olmak. İkincisi ve en çok gerçekleşmesini istediğim şey; Kitaplarımın gerçek kitap kokusuna bulanması.

• Hikayelerinin çıkışı hakkında bir hikaye var mı?

Aslında Kış Gecesi Rüyası, Gelinim Olur Musun ve Düşmüş Melek isimli kitaplarımın bir hikayesi yok. Bir anda aklıma geldiler ve yazdım ama Seçmece Gelin... Seçmece Gelin'in farklı bir öyküsü var. Belki röportajı okuyanlar arasından inanmayan olacak ama ben Seçmece Gelin'i rüyamda gördüm. (Tabi ki başrol bendim :D ) Kurgunun başını rüyamdan esinlenerek yazdım sonrası ise çorap söküğü gibi geldi. Yağız ve Eslem'e çok bağlandım tabi bu süreçte silinince de yıkıldım. Ama şu anda yeniden onlarla birlikte toparlanıyorum. Çünkü onlar benim en özel karakterlerim ve hep öyle kalacaklar :)

• Bir önceki soruda cevabını verdin ama yinede sorayım; Sana benzeyen karakterin var mı, hangisi? Neden?

Aslına bakacak olursak bütün karakterlerim benden bir parça taşır örneğin; Atlas'ın utangaçlığı, Yağız'ın ani sinirlenmeleri, Eslem'in küçük bir çocuk gibi olması ama içlerinden en benimsediğin karakter ne diye sorarsan Eslem derim. Çünkü benimle o kadar özdeşiyor ki... Sanki yazarken kendimi buluyorum.

• Geleceğin yazarlarına nasıl bir tavsiye vermek istersin? Keşfedilmeyen, yazmaya çekinen o kadar kişi var ki...

Öncelikle daha yazmaya başlamamışlar için şunu söyleyeyim. Utanıp çekinmeyin. Yazdıklarınız sizi siz yapan şeyler. İnsanların sizi tanımasına izin verin. İlk başlarda bende çok kararsız kalmıştım. Hatta kitabımı üç kere yayımlayıp kaldırmıştım ama sonra dedim ki kendi kendime; Yazmak benim bir parçam ve bu parçamı insanlarla paylaşmak istiyorum. En özel parçam, en özel insanlarla paylaşılmalı... Bunları düşündükten sonra çekincem gitti ve yazıp yayımladım. Keşfedilmeyen yazarlar için önerimse (Bende keşfedilmiş bir yazar değilim oradan biliyorum :D ) çok fazla keşfedilme işini kafaya takmayın sadece yazdıklarınıza odaklanın zaten bir süre sonra sizi seven bir kitle ortaya çıkıyor tek yapmanız gereken yazdıklarınızı kalpten gelerek yazmanız...

• Bu kadar başarı günlük hayatını etkiliyor mu? Mesela devamlı yazmak, güncel olmak... Etkiliyorsa nasıl bir etki yaratıyor?

Sanki yazmak en büyük alışkanlığımmış gibi geliyor artık. Yazmayınca bir yanım eksik gibi hissediyorum... Onun dışında güncel olduğumda gelen mesajlar ve yorumlara cevap vermek çok keyifli oluyor. Onlarla konuşmak yanımda ve destek olduklarını bilmek çok güzel bir şey... Olumsuz yanlarını soracak olursan kötü (küfür içerikli) mesajlar ve tanışma istekleri oluyor (Erkek okurlardan kastım.)

Hangi tarz kitaplar okuyorsun?

Tek bir tarz okumayı sevmem... Neredeyse her tarzdan okumaya çalışırım.

• En büyük destekçin kim?

En büyük destekçim annem.• Bize biraz kendinden bahseder misin?Adım Nurselin. Soyadım Bülbül.18 yaşındayım. İstanbul'da yaşıyorum ama memleketim Samsun. İki tane kız kardeşim var ve en büyükleri benim. Çocuk Gelişimi mezunuyum. Bu sene üniversite sınavına hazırlanıyorum. Müzik dinlemeyi, arkadaşlarımla dışarı çıkmayı, gezmeyi ve kitap okumayı seviyorum. Kitap yazmak ve yemek yemek hayattaki en büyük zevklerim arasında. Yemek yemek demişken yediğim kadar yapmayı da çok severim hatta bir ara üniversitede gastronomi okumayı bile düşündüm fakat sonra vazgeçtim çünkü öğretmen olma isteğim daha çok bastı. Imm... Sıradan bir hayatı olmayan sıradan bir kızım diyebilirim :)

• Hayattaki en büyük başarın nedir?

Başarı olarak görülür mü bilmem ama ilk yazmaya başladığım sırada bir yarışmaya katılmak için bir hikaye yazmıştım. Okuttuğum herkesin gözyaşları sel olmuştu. Hatta çok gerçekçi yazdığımı söyleyen bile olmuştu. Yarışmadan dönüt alamamıştım ama o insanlara yaşattığım duygular benim için büyük bir başarıydı.

• Birazda başka sorulara gidelim; eleştiri mesajları hakkında ne düşünüyorsun? Eleştiriden uzak hakaretler de oluyor ne yazık ki...

Eğer eleştiri haklıysa ve saygı sınırları içindeyse kesinlikle sonsuz bir saygı duyarım ama hakaret içeriyorsa (şahsıma, aileme, okurlarıma, hiç fark etmez.) Kesinlikle tepkim benden beklenmeyecek büyüklükte olur. Çünkü bence bir eleştiri küfür ve hakaretle olmaz! Eleştiriyi yapıcı yönde, saygı çerçevesi içinde tutmalısın ki kendine ve karşındakine yararı dokunsun.

• Başka soruya geçiyorum; Wattpad de kitap okuyor musun?

Elbette okuyorum.

• Peki, wattpad kitapları hakkında neler düşünüyorsun? Gerçek eleştiri nasıl olur bilmeyenlere gösterelim bence...

Tabi ki... Öncelikle çok severek takip ettiğim yazarlar var. Ayşe Ferda Eryılmaz, Nehir Erdem, Zeliha Eren bunların başında. Okuduğum kitaplarda bazı noktalara bakıyorum. Öncelikle betimleme benim için önemli olan etkenlerden ne çok olmalı nede az olmalı. Tam ortasının bulunması gerektiğini düşünüyorum. Daha sonrasında ise okuyuculara nefes alması için boşluk verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hiç boşluksuz bir kitap nasıl olur bilmem... Wattpad kitaplarına gelecek olursak çoğunluğunu 13-18 yaş arası okurların ve yazarların oluşturduğu bir platform wattpad. Her yaştan yazarın kitabını okuyorum ve kitabın konusu ile yukarıda ki hususlara göre eleştirimi yapıyorum ama genel olarak çoğu kitaba yapıcı eleştiride bulunurum ki; Yorum yaptığım kitaplar nadirdir. Çünkü okuyacak çok fazla kitap bulamıyorum wattpad'de.• Başka yeteneklerin var mı? Boş zamanlarını nasıl geçirirsin?Arada kara kalem çalışması yaparım. Yaptığım kara kalem çalışmalarını da görenler beğeniyor.

• Son olarak; bir şeyi değiştirme şansın olsaydı neyi değiştirirdin?

Hımm... Seçmece Gelin'in silinmesini değiştirirdim. Çünkü en üzüldüğüm olayların başında geliyor.

• Peki okurlarına demek istediğin bir şey var mı?

Beni destekledikleri ve yanımda oldukları için çok teşekkür etmek istiyorum. Kitabım silindiğinde o kadar güzel mesajlar aldım ki. En kararsız anımda yanımda oldular. En üzgün anımda onların bir mesajı ile gülümsedim. En mutlu olduğum anımda ise mutluluğuma mutluluk kattılar. Kısacası birbirimizi tanımasak da bir aile gibi olduk. Yoklukları benden uzak olsun... Hepsini çok ama çok seviyorum ve bu söylediklerimde sonuna kadar samimiyim :) <3

Yazarlarla RöportajHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin