Gecikme için çok üzgünüm. Sınav haftası ve balo hazırlığı yüzünden böyle oluyo
Bölüm Parçası: Pierce The Veil - Bulls İn The Bronx
İşte bazı bağlantıları kullanmanın zamanı geldi. Babam ve arkadaşları. İkiside ilk kez işime yarayacak. Hiç beklemeden hemen babamı aradım.Tuna'yı uzaklaştırmanın yolunu da buldum.
Annemin ölümünden sonra kendini hep bana karşı suçlu hissetmişti. Bu yüzden her dediğimi yapıyor.
Tam kötü çocuklara göre değil mi ?
İnsanların zayıf noktalarından, acılarından yada herhangi kötü bir olaydan yararlanmak. Değil mi ?
Ama kimse bilmiyor ki beni bu hale getiren de o insanlar. Ama onlar da yeteri kadar bedel ödedi. Elif de. Buna bir son vermek istiyorum. Bunun için beni engelleyecek olan biri varsa onu da ortalardan uzaklaştırırım.
***
Sabah okula gidince Tuna tek başına oturuyordu. Elinde bir çay vardı. Dalgın gözlerle gelenlere bakıyordu. Sadece bakıyordu. Görmüyordu. Ben bahçeye girdiğimde yüzünde tek kas bile kıpırdamadı. Normalde beni görünce öfkeyle bakardı. Demek ki yaptığım uzaklaştırma planı tıkır tıkır işliyor.
Yanından geçerken seslice iç geçirdi. Bende umursamazca güldüm. O zaman farketti beni. Baktı. Hiçbirşey demeden bir daha önüne döndü. Cidden çok şaşırdım. Elif'le olanlardan sonra her fırsatta bana karşı ve tüm okula karşı güç yapmıştı. Ama her ne kadar o bile kendine itiraf edemese benim daha güçlü olduğum aşikardı. Ben hatalıydım. O yüzden ona karşılık vermiyordum. Sadece ilk kavgamizda gafil avlamıştı beni.
Masasının yanına gidip;
"Canın neye sıkkın? Elif'le mi kavga ettiniz?" dedim dalga gecercesine.
Tam karşısına oturdum. Umursamazca gülüyordum.
"Elif'le bir sorunumuz olmaz bizim." diye kestirip attı.
"Ha sonsuza dek bitmeyecek aşk bizim ki diyosun?" dedim.
Ciddileşmiştim. Tuna da öyle.
"Evet." dedi kendinden emin bir şekilde.
"Sen benden bile igrenç bir adamsın." dedim. Yüzümü midem bulanmış gibi buruşturdum.
"Ben mi?" diye şaşırdı.
Nesine şaşırıyorsa! Hemen konuşmaya başladım;
"Ben suçlu olduğum için bana hiçbir saldırına karşılık vermedim. Ama sen sürekli güç gösterisi yaptın. Her seferinde. Benim senden güçlü olduğumu bildiğin halde." dedim.
Yüz ifadeleri şaşırmış gibiydi.
"İzin mi verdin?" dedi sanki anlamamış gibi.
Başımla onayladım. "Bundan sonra öyle bir niyetim yok. Sonuçta Elif geldi. Oradan kurtuldu. Tabi sende tam kendine yakışanı yapıp onu kendine aşık ettin. En savunmasız anında. En çok yardıma ihtiyaç duyduğu anda. Tam bir alçak gibi." dedim.
"Hadi ordan!" dedi ve kalkıp okulun içine yürümeye başladı. Okulda gelen geçen bize bakıyordu. Bende ayağa kalktım ve seslendim;
"Tunaa!"
Dönüp baktı. Gel diye işaret ettim. Sözümü dinleyip geldi. Aslında bende şaşırdım buna. Tam yanıma geldiğinde
"Bundan sonra sana taviz vermeyeceğim. Sakın bulaşma bana." dedim ve bu kez ben okula dogru yürüdüm.
Saçma sapan derslere tahammül edemedim. İlk dersin sonunda eve doğru yola koyuldum. Arabada muzik dinledim. Rahattım. Çünkü Tuna bir hafta içinde ya gidecekti yada gidecekti. Başka tercihi yok. Eve geldim. Bir tane kitap alıp okumaya başladım. Ama bir türlü konsantre olamadım.
Aklıma sürekli Elif geliyor. O buraya gelirdi. Birlikte kitap okurduk. Dizlerime uzanırdı. Bana yemek yapardı. Evi toplardı. Evi toplarken bana söylenirdi. Temizlik yaptığı zamanlar hep didişirdik. Evimin neşesi olmuştu. Bu neşe bu aile sıcaklığını bir annemden bir de Elif'ten gormüştüm. Ben ona nasıl güvenemedim. Ondan nasıl şüphelenip böyle korkunç şeyler yaptım. Hatalarımın bedelini cehennemde ödemeye hazırım ama Rabbim ne olur Elif'e kendimi affettirmem için bana bir şans ver.
Kitabı yanıma bıraktım. Zaten konsantre olamiyorum. Okumanında anlamı yok. Kafamı geriye doğru yasladım. Gözlerimi kapatıp dinlendim birkaç saniye.
Uzanıp sigara paketimden bir sigara aldım. Yaktım. Yine kafamı koltuğa yaslayıp sigaramı içmeye başladım. Her çekişte kafamı uyuşturuyor. Ama sadece kötü olduğum zamanlarda. Kafamdakiler bikac saniye de olsa uzaklaşıyor. Elif'e yaptıklarım yüzünden o kadar çok vicdan azabı çekiyorum ki...
Kapı çalınca sigaramı küllüğe bırakıp kalktım. Sadece bir sigara keyfim var. Onu da yarıda bırakıyolar. Üşengeç adımlarla kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtım. Gerçekten şuanda karşıma ölmüş Kurt Cobain çıksa bu kadar şaşırmazdım. ELİF ELİNDE BİRKAÇ SAYFA KAĞITLA KARŞIMDA DURUYOR YADA BEN ÖLDÜM CENNETTEYİM. CENNETE GİTME İHTİMALİM OLMADIĞINDAN BİRİNCİ SEÇENEK DAHA GERÇEKÇİ GELİYOR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT KADINI
FanfictionBu hayatta ilk babasını kaybetmişti. Ardından annesini. En sonda ise bu hayatta tutunduğu son kişi yüzünden bedenine,ruhuna dair ne kaldıysa kaybetmişti.Şimdi ondan geriye döküntüler kalmıştı sadece. Oysa onu minik de olsa bir ışık sanmıştı. Onun sa...