HK Bölüm 14

1.3K 37 2
                                    

Koray şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu. Hatta şaşkınlıktan dehşete düşmüş gibiydi. Bende ne kafayla buraya geldiğimi bilmiyorum. Bana o kadar zarar vermiş birinin evine. Geçmem için yolu açtı.

"Gelmek ister misin?" dedi. Sesi garipti. Biraz temkinli bile sayılabilir. Sanki içeri davet ederek yanlış bişey yapıyormuş gibi, ama kapı önünde konusmak istemediğide belli.

Bişey demeden içeri geçtim. Evi aynıydı. Herzaman ki gibi dağınıktı. Hala kırmızı koltuğu duruyordu. Birlikte seçmiştik. Koltuğun üstünde bir sürü kıyafet vardı. Kimisi düz kimisi ters. Sehpasi da hala ayni. Herşey son gördüğümdeki gibi ve sigarasi küllüğün içinde bir sürü izmaritin içinde hala yanıyordu. Hiç sönmeyen sigarası. Beni alıştırdığı sigarasi. İlk içime çektiğimde öksürmekten boğulakcaktım. Gülmüstü. Kafasını geriye yaslayıp gözlerini kapatmıştı. Sigaradan uzun bir nefes çekip yavaşça dumanı bırakmıştı. Bir kez daha gözlerini kapatıp uzun bir nefes daha çekmişti. O anda o kadar tatlı gözükmüştü ki gözüme. Uzanıp öpmüştüm. Sigara dumanını dışarı çıkarmamıştı. Onu öperken bi yandan da boğazıma doğru sigara dumanı gitmişti. Çok garip ama bir o kadar da güzel bir andı.

Peki ya şimdi ?

Ondan nefret ediyorum. Her ne kadar nefret etsem de bu evde güzel günlerimiz olmuştu. O korkunç olayların hiç biri burada geçmemişti. Koltuğun üzerinde yığılmış kıyafetleri elimle itip koltuğun ucuna oturdum. Aramıza mesafe koyarak oda diğer uca oturdu.

Ben hala sessizdim. Etrafa bakıyordum. Ne kadar çok anı biriktirmişiz bu evde. 

Keşke hep o güzel haliyle kalsaydı.

Keşke o korkunç anılar eklenmeseydi.

Keşke o acılar eklenmeseydi.

Keşke...

Koray'ın sesi düşüncelerimi böldü. Gözlerinde çaresizlik,acı,pişmanlık var. Başkalarının yanında taktığı o umursamaz maskesi... Benleyken hiçbir zaman olmamıştı. Şimdi de yok;

"Ne kadar da çok anımız var değil mi ? Her köşede ayrı bişeyler. Özür dilerim. Bizi kendimden koruyamadım. Tehlikeyi dışarda ararken ben tehlikeye dönüştüm. Ne bizi ne de seni kendimden koruyamadım." dedi.

Derin bir iç çekti. Yanan sigarasını aldı. Yarısından çoğu bitmişti. Bir nefes daha çekip söndürdü sigarasını. Bir tane daha çıkarıp yaktı ve paketi bana doğru bıraktı. Çakmağıda yanına. Uzun zamandır sigara içmiyorum. Hiç de canım istemiyodu. Ama şuan istiyor. Uzanıp aldım bir sigara. Çakmağı elime aldığım anda ona hediye ettiğim çakmaklardan biri olduğunu hatırladım. Sigara paketinin üstüne elimdeki kağıtları bıraktım.

"Tuna..." diyip sigaramdan bir nefes aldım. "...bana bir çeşit terapi yaptı. Herkesin bildiği bişey. Ama çok etkili. Yaz ve kurtul. İçinde ne varsa yaz kurtul..." yüzüme dikkatle bakıyordu."...İşte bunlar seninle ilgili kısımlar. Tuna'ya okutmadım. Seni nasıl masum nasıl tüm kalbimle sevdiğimi..." gülümsedim. Her harfe vurgu yaparak "...Bir zamanlar..." dedim ve normal ses tonumla devam ettim. "...Onun bunları okuyup üzülmesini istemedim. Aslında bunları yakacaktım ama önce senin okumanı istedim." dedim ve sustum.

Birbirimizin gözlerinin içine bakıp susuyorduk. Bir kaç saniye geçmeden gözlerini kaçırdı. Kağıtlara uzanıp eline aldı;

"Bende kalabilirler mi?" dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmıştı.

"Kimseye okutmaman şartıyla." dedim.

"Asla kimseye okutmam. Bana güven." dedi.

Alaycı bir şekilde güldüm;

HAYAT KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin