Bölüm Şarkısı:Scorpions- Still Loving You
Uyandığımda saat öğlen 11 civarıydı. Kafamın altında bir yastık vardı. Koray nereye gitmişti? Uykulu uykulu etrafıma bakınırken sehpanın üzerindeki notu farkettim. Kağıdı aldım;
''Sınavım vardı. Mecburen erken çıktım. Uyandırmaya da kıyamadım. Uyanınca kahvaltı yaparsın diye bişeyler aldım. Mutfaktalar. Ha bu arada en sevdiğin börekçiden su böreği aldım oda mikrrodalgada.''
Mutfağa geçtim. Kahvaltıyı hazırlarken Koray'ı aradım. Okulda ki işi bittmiş. Yoldaymış. Yanıma geliyomuş. Kahvaltıyı hazırlayıncaoturup gelmesini bekledim.
Acaba hata mı yapıyorum ?
Bana ne yapmış olursa olsun Koray'la mutluyum. Huzurluyum. İlk başlarda korkuyordum ondan. Korkmalıydım. Yaptıklaı gerçekten çok korkunçtu. Belki hala da korkmalıyım. Hatta nefret etmeliyim ama olmuyor. Göözlerine bakınca dayanamıyorum. Çektiğim acı, içimdeki derin öfke biraz da olsa azalınca ona karşı içimdeki derin sevgi yeniden filizlenmeye başladı. Koray benimiçin bambaşka. Ben neredeyse bütün ilklerimi onunla yaşadım. Bazıları kötü ilkler olsada... Ama onurumu düşününce de onunla olmak ağır geliyor. Bana yaşattıkları affedilir şeyler değil.
Tuna'ya gelince, Tuna sadece kötü zamanlarımda yanımda olarak beni kendine bağlamıştı. Ona karşı hissettiklerimin aşk olmadığını Koray'la geçirdiğim zamanlarda anladım. Ona karşı hissettiğim şey ne aşk ne sevgi ne de öyle birşey.
Tuna'ya karşı hissetiğim tek şey;
Borçluluk duygusu;
Benim yanımda olmuştu. Her kötü zamanımda. Bu iyi bişey aslında ama sonucunda benden faydalndı o da hher seferinde. Üniversiteyi ilk kazandığımda annem beni terketmişti. Babam zaten yoktu. Tamamen yalnızdım. Bana arrkadaşlarıyla kaldığı evi açmıştı. Ama karşılığında herkese sevgilim diye tanıtmıştı. Geceleri hep birlikte uyumuştuk. Bana hep 'Ben senin için kızlarla ilişkimi kesiyorsam sende onların yerini tutacaksın.' derdi. Tamam yardımı çok oldu ama hep bir çıkarı vardı.
Ben şimdi anlıyorumki ona karşı içimdeki aşk sevgi değil tamamen borçluluk hissi , biraz bağlanmışlık ve alışmışlık.
Hepsi bu işte.
Ben bunları düşünürken Koray birden karşıma oturdu. Korkup sıçrayınca Koray gülmeye başladı. Önce ters ters baktım. Kızdığımı anlayınca daha çok güldü. Bir yandan da konuşmaya çalışıyordu;
''Hala....eski....si...gibis....in....Dalıp...gidiyo...sun...sonra...da..korkuyosun...'' dedi güçlükle. En sona doğru gülmesi kesilmeye başlamıştı. Bende daha fazla dayanamadım.Gülümseye başladım. Kahvaltımız neşeyle başlamıştı. Neşeyle devam etti.
Masayı birlikte toparladık. Bulaşıkları ben makinaya dizerken o da içeri geçip oturdu. İşim bitince yanına gittim. Televizyonda komik bir yarışma prrogramı izliyordu. Kolunu kaldırdım ve altına girip oturdum. Kafamı boynuna yasladım. Uzak durmam mümkün değil ondan. Bunu çok iyi anladım. Gülerken bir ara elimi bacağına koydum. o da gülüyordu aslında. Ama elime bakınca durgunlaştı.
Rahatsız mı olmuştu ?
Sanki niye eline sahip çıkmazsın ki Elif!
Hemen elimi çktim. Kolunun altından da çıkarken tuttu beni. Demin ki elimi tuttu ve biraz havaya kaldırdı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT KADINI
FanfictionBu hayatta ilk babasını kaybetmişti. Ardından annesini. En sonda ise bu hayatta tutunduğu son kişi yüzünden bedenine,ruhuna dair ne kaldıysa kaybetmişti.Şimdi ondan geriye döküntüler kalmıştı sadece. Oysa onu minik de olsa bir ışık sanmıştı. Onun sa...