17!

524 37 31
                                    


6 yıl kadar sonra:

İnsanoğlu kendisinkiyle bir ömür boyu senkronize halde atacak kalp arayışlarını yıllar boyunca sürdürdüğü için sevilmeyi ve sevmeyi başarı sayardı. Gerçekleşmesi için verilen sonsuz çabanın sonucunda bunu başarı olarak algılardı. Ama asıl başarı karşılıklı olarak aşkı yakalamaktı. Mingyu'nun hissettiği tam olarak buydu. Hayatı boyunca; yıldızlara,madalyalara, kupalara ve bunlar gibi gururlandırıcı sayısız yüksek nota sahip oldu. Fakat o hayatının başarısını Wonwoo ile yaşadığı karşılıklı aşk olarak nitelendiriyordu. Üstelik bu Wonwoo içinde geçerli bir durumdu.

Mingyu oturduğu kanepede daldığı sayısız düşüncelerden bacağında aniden hissettiği ağırlıkla ayrıldı. Bacağına kavuşturduğu başa odaklandı. Wonwoo başının beraberinde mayışmış bedenini de iyiden iyiye Mingyu'nun üzerine bıraktı.

Mingyu ise sessizlik içerisinde televizyonda izlediği BBC Yorkshire Veterineri programını kapattı elindeki kumandayla.

Wonwoo'nun göğsünde tuttuğu kitabı almak için ellerine yöneldiğinde aklına gelen fikirle sırıtmıştı.

× × ×

Wonwoo uyandığında istemsiz olarak gözlerini ovuşturdu. Uzandığı kanepeden doğrularak etrafına bakındı. Gözleri bir an için Mingyu'yu aramış olsa da gözleri sonrasında telefonuna yöneldi elini telefona uzattığında sol elinin yüzük parmağındaki çizgiyle duraksadı.

Parmağının çizilmiş olan kısmını ovalayıp durdu. Bunun bir kalem izi olduğu kanaatindeydi. Fakat çıkmıyor oluşu onun sinirini bozmuştu. Kanepeden kalkıp lavaboya elini yıkamaya yöneldiğinde beklenmedik bir şekilde Mingyu'yu karşısında bulmuştu.

"Nereye böyle?" Mingyu onun dağılan saçlarını düzeltmeye başladı elleriyle. Başını okşamak için bir bahaneydi bu yalnızca. Wonwoo'nun uyku sersemi hali ona fazla sevimli gözükmüştü.

"Elimi yüzümü yıkayacaktım." Wonwoo elini Mingyu'ya göstererek,
"Bu arada sence bu ne kalemi böyle parmağımdan çıkmıyor bir türlü."diye sordu.

Mingyu onun elini tutarak daha yakından baktı.

"Markör kalem galiba çıkmamasına şaşmamak gerek." dedi Mingyu gülümseyerek.

"Bu nasıl çıkar şimdi?"

"Birkaç güne ellerini sıklıkla yıka çıkar herhalde sonunda."

"Birkaç gün mü?Ah Mingyu." diye göz devirdi Wonwoo,Mingyu'nun cevabı üzerine.

"Ya da dur bir dakika." Mingyu arka cebinden çıkarmış olduğu yüzüğü avucu içinde saklayarak Wonwoo'nun parmağına taktı el çabukluğuyla.

"M-Mingyu bu ne?"

"Kalemin izini saklamak için birkaç günlüğüne tak yüzüğü işte."
Wonwoo Mingyu'nun göğsüne yumuşak bir yumruk geçirdi.

"Yah onu demiyorum bunun anlamı ne?"

Mingyu alnını kaşıdı sırıttığı esnada. Aslında kaşır gibi yaparken ona kendinde de aynısı olan alyansı gösteriyordu.

"Yah aynısı sende de var aman tanrım Mingyu." Wonwoo heyecanla iki eliyle ağzını kapamışken Mingyu onun ellerini yüzünden ayırıp kavradı.

"Geçmişimizde birçok tatsız şey yaşadık ve bunlar bizde kalıcı ya da geçici izler bıraktı tıpkı bu kalem izi gibi. Ama aşkımız bu izleri kapamak için hep hazırda bekliyordu. Ve bu yüzük bizim aşkımızın sembolü olarak bunu sağladı tıpkı şimdi olduğu gibi. Seni bu kadar çok beklettiğim özür dilerim. Ailemin bizi onaylamasını bekleyene dek evlenmeyelim diyen bendim ama farkettim ki benim eşim olma hakkını beni reddeden bir aile için sana veremiyordum. Oysaki bu senin hakkındı,tıpkı benim de hakkım olduğu gibi. Benim ailem senmişsin Wonwoo en nihayetinde ben bunu anladım. Benimle evlenir misin?"
Wonwoo'nun giderek parlayan gözleri Mingyu'nun dudaklarına ilişti.

"Evet." Wonwoo Mingyu'nun dudağına ufak bir buse bırakıp ayrıldı. Onun boynuna sarılarak gülümsedi. Parmağındaki yüzüğe bakarken.
"Seni seviyorum Mingyu." dedi.

"Ben de seni seviyorum Wonwoo..."
Mingyu onun kokusunu içine çekerken kolları arasındaki en değerli varlığını dünyadaki tüm kötülüklerden koruyacakmış gibi kollarını onun bedenine dolamıştı.

Wonwoo başını onun boynundan ayırdığında bu kez Mingyu onun dudaklarına yönelmişti.

Aşk onlar için sabır ve saflıktı. Bu yüzden içlerinde barındırdıkları sevgi dingin ve berrak bir okyanus sınırsızlığındaydı.

Birbirlerinin kumdan kalelerini yıkan dalgalar onlara aitti ve bıkmadan onları yeniden inşaa eden yine onlardı.

#

Aylar sonra gelen dandik final :( Ben final hiç yapamıyorum cidden bu konuda bana anlayışla geliniz yalvarırım. Bu zamana kadar benimle bu basit aşka tanık olduğunuz için teşekkür ederim. Çoğunlukla cringe ve kusturacak aşk diyaloglarıyla sizi bezdirdiğim için üzgünüm ama ben hiç aşık olmadım. Sadece eğer olsaydım nasıl biri olurdum sorusu etrafında bu tarz klişe ya da banel fantazileri ve diyalogları yazdım. Bu fic benim yazlıkta sıkıntıdan vakit geçsin diye yazdığım bir şeydi ama bazı nedenlerle geç bitirdim ama sonuçta bitirdim değil mi?Aferim yok mu bana?cjcjjcj Neyse başka ficlerde yazın yine buralarda görüşmek üzere♥

Smile FlowerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin