Mingyu,Wonwoo'nun odasına girdiğinde onu uyuklarken bulmuştu. Onun göğsünde duran kapağı açık kitabı onu uyandırmamaya çalışarak ondan çekip aldı.
Kitabı yatağın yanıbaşında duran komidinin üstüne koydu. Yataktaki boşluğa oturdu. Artık onun daha da yakınındaydı.
Mingyu ses çıkarmadan onu seyredaldı. Onun resim çekmekten nefret ediyor oluşunu anlamıyordu. Wonwoo'nun suratına her baktığında onun yakışıklı olduğunu daha iyi anlıyordu.
"Uyurken bir melek gibi duruyor." Mingyu'nun eli onun saçları arasına gitmişti kendiliğinden. Ona kaygısızca dokunmak iyi hissettiriyordu. Fakat onu uykusundan edecek kadar bencil davranmaması gerektiğini düşünüyordu Mingyu.
Son kez ona dokunmak istedi. Sonrasında kendi odasına gideceğine dair kendine söz vermişti.
Suratına yaklaştırdı kendi suratını. Mingyu'nun suratını okşayan sıcak nefes cezbediciydi.
Dudaklarına ufak bir buse koyup geriye çekildi. Bununla yetinmekte her ne kadar güçlük çekse de kendine söz geçirmesi gerektiğini biliyordu bu şartlar halinde ona daha fazla yaklaşamazdı.
Mingyu yataktan yavaşca kalkıp kapıya yönelmişken orada,kolunun altında ayıcığını tutan,pembe pijamalarıyla gözlerinden uyku akan küçük kızı farketmişti."Mingyu oppa?" Somi fısıldadı hayretle karşısında dikilen gence doğru.
"Sen neden büyük oppayı öp-" Mingyu'nun işaret parmağını kendi dudağı üzerine yapıştırmasıyla susması gerektiğini belirtmişti Somi'ye. Somi ise onun jesti karşısında lafını yarım bırakmıştı.
"Bu bir rüya Somi biliyorsun değil mi?" Mingyu onunla etkili bir iletişim kurmak için boylarını eşitlemişti eğilerek.
Küçük bir çocuğu kandırmakla doğru yapmadığının farkındaydı. Fakat yeni neslin ağzında bakla ıslanmazken,Somi'ye büyük yeminler ettirse dahi o bunu ailesine yetiştirebilirdi çocuk aklıyla. Bu yüzden Mingyu ona gerçeği söylemekte tereddüt etmiş ve sonunda söylememekte karar kılmıştı.Doğrularak küçük kızın elini tuttu. Ona gülümseyerek doğruca onu odasına götürüp yatağına koydu.
"Daha güzel rüyalar gör Somi." dedi Mingyu, onun yatağı başında dururken.
"Bundan daha iyi bir rüya olamaz. Wonwoo oppamın sevildiği bir rüya benim için en iyi rüyadır." Mingyu'nun anlam veremediği sözleri sarfettikten sonra Somi gözlerini kapayıp yastığına iyice yayıldı.
Mingyu üzerindeki korkuyu atlatmış bir şekilde onun odasından çıkıp kendi odasına ilerledi.
Zorlu bir gece olmuştu Mingyu için. Bir yanda Wonwoo'yu bir yanda da Somi'ye yakalanıp-yakalanmamış olmayı düşünüp durdu.
Yatağında dört dönüyordu düşünceleri arasında boğulurken. Öyle ki gözüne hiç uyku girmemişken acımasız günün aydınladığını dahi farketmemişti."Gün-" Wonwoo neşeyle odaya girdiğinde onun hala uyuduğunu görmüş ve susmuştu.
Mingyu onu elinden tutup bir anda yanına çektiğinde Wonwoo hayret etmişti.
"Uyumuyor muydun?" Onun kolları arasında kıpırtısız dururken sormuştu Wonwoo.
"İnan bana bugün hiç uyumadım." Mingyu gözlerini açmadan konuşmuştu sakince.
"Bir sorun mu var?"
"Sadece biraz fazla düşündüm seni ondan."
Wonwoo'nun güldüğünü duyunca gözlerini aralayıp ona baktı Mingyu.
"Buna niye güldün şimdi?" Mingyu Wonwoo'nun neşeli sesine kaptırmış onun gibi neşeyle konuşmuştu."Bazen çok abartılı konuşuyorsun farkında değil misin komik oluyor?"dedi Wonwoo.
"Ciddiyim bak sen,ben ve biz hakkında düşündüm bütün gece." Mingyu olayın asıl yüzünü yansıtacak biçimde ciddileşti bir anda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smile Flower
RomanceŞimdi gülüyorum ileride çok güleceğimiz günler olacağını bilerek. # Okumaya devam etmenin imkansız olduğu fic. Bir dizi cringe ve aptallık.Okumayın sakın ola.