( Keyifli okumalar.. Hatırlatma --- bu şekilden sonra bölüm yazarın bakış açısıyla anlatıma geçicek.)
2 yıl önce.... ( Demir'in anlatımı)
Sözde vitamin bara cevrilmiş bir mekanın personel odasına doluşmuş bir grup genç bedenle kala kalmıştım. Cidden benim burda tam olarak ne lanet olası işim vardı. Terasa çıkıp biraz hava almam gerekli diye düşündüm. Böyle ortamları sevmediğim yada umursadığımdan değildi tepkim. Sıkıcıydı.. Ortam sıkıcı ve bunaltıcı olmaya başlamıştı. Ortada dönen muhabbete kolay kolay dahil olmasamda dinlerdim sonuçta ve bu cidden sikik bir muhabbetti.
Keles'e kaçmak geçti içimden.. Sadece biraz hazırlık gerekliydi bunun için ve yarın ilk iş kamp çadırımla kaybolabilirdim. Biraz kafa dinler belki biraz yanlızlığımdan kaçmayıp yüzleşirdim. Kim bilir..
Yerimden huzursuz kıpırtılarla kalmaya yeltendiğimde içeri giren ikiliyle kalkma eylemimi erteledim. Belli ki beklenen kişi gelmişti. Yanına taktığı kuyruk ortama ait değilim diye bağırıyordu sanki.. İzledi bir süre etrafını. Küçük sayılabilecek bir odaya doluşmuş beş sap gördü ve tek tek hepimizi süzdü. Beni incelemeye başlayacağını anladığımda yan tarafındaki ekranı izliyormuş gibi yaptım. Neden bizi süzdüğü beni şüphelendirmişti. Oldukça takıntılıydım bu konuda korkmazdım bana olacaklardan ama temkinliydim çaktırmasamda. Bende uzun süre takılı kaldı bakışları izlendiğimi yan gözle görmesem de anlayabilirdim öyle yoğun bakıyordu gözleri. Loş ışık altında açık mı koyu mu algılayamadığım kahve gözleri meraklıydı. Ortamda ki hava bile ilgisini çekmişti. Tepkileri acemi ve telaşlı izler barındırıyordu. Bana bakan gözleri birşeyler bulmuş gibiydi. Benim burda sözü geçen kişi olduğumu mu anlamıştı yoksa başka haltlar mı dönüyordu anlayamadım. Sadece göründüğü kadar masum acemi olmadığı kanaatine vardım sonuçta tek bakışla sözü geçeni bulmak kolay iş değildi. Arkadaşı bile beni fark etmemişti henüz. Başı yanımdaki Zafer piçi sanıp selam verme derdindeydi. İlginç geldi bu ikili.
Teras biraz bekleyebilirdi. Kalkmadım yerimden ve yeni gelenlerinden hırpananmış deri koltuklara yayılmalarını bekledim. Ortam ilginçleşe bilirdi. İyi malzeme geçmişti elime. Çevremi gözlemlemeyi severdim kimse tahmin etmese de ben iyi bir gözlemciydim. Boş baktığımı görmediğimi idda ederlerdi hep.. Benim kadar görseler delire bilirlerdi oysa.. Ben herşeyi görüyordum. Görmek istemediklerimi bile. Bakışlarımda ki donuklaşmak o yüzdendi belkide beni şaşırtan birşey yoktu. Yada çok nadir çıkardı karşıma. Her şeyi yaşamış tatmış yada görmüşseniz birşey kalmıyor şaşıracak. Ben acı dolu bir hayat yaşamadım evet yalnızdım ama benim tercihimdi yalnız olmak. 14 yaşımda ailemden ayrıldım. O zamanlar gerçekten aptal cesaretim vardı gerçi hala var. Kazanamayacağını bildiğin halde neden girersin bir savaşa çünkü aptallık derecesinde cesursundur. Çünkü sende yapmazsan yapacak kimse yoktur.. Belki de bu düşünce benim hüsnü kuruntum.. Bilemiyorum. Sadece boş bakmıyorum yorgun bakıyorum. İlgimi çekmiyor olanlar çünkü sıradanlar..
Ortadaki sehpaya kadın eli değmediği için yırtılmış paketleriyle saçtığımız çerezlere uzandım. Biraz içmeliydim belki de. Dünden kalma kafam yüzündendi bu düşüncelerimin sıklığı çokluğu. Hafif baş ağrısı vardı içtiğim için değil, gece çıkan tartışmada bıçaklanan arkadaşa güldüğüm ve kafamı direğe vurduğum içindi ağrım. Kahkahalarım yüzünden ağrıyan karnım isyan ediyordu ve kabul etmiyordu saat ikiye denk gelen kahvaltımı. Bir de 2 saat oturup üst üste içilen sigaralar vardı tabi. Bir kaç bardak çay ve kahve..
Lanet duman kokusu altında geçen dakikalar hale sıkıcıydı. Acemi olup olmadığına karar veremediğim açık kumral çocukta sessizdi. Sıkıcıydı yani.. Adı neydi.. Ne demişti yön tarifi falan demişti Zafer espiri yapmıştı minik beyni el verdiğince. 'Güney' ahh evet. Neden iki de bir bakışlarıyla beni yediğini anlayamasamda bakışını hissedip kafamı kaldırdığımda pembeleşen yüzü cidden iyiydi. Komik.. Neşemi yerine getirebilecek biri..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir kaç şarkı önce
Любовные романыBu çalışma şiddet, cinsel içerik barındırır. +18 bir çalışma olup yaoi'dir..