4. Bölüm

16.7K 245 35
                                    

   Güney karşısındaki Demir'in rahat tavrına, kollarında belirginleşen kasları saran dövmelere baktı bir süre. Ardından aptal kafası yeni dank etti durumu.

-'' Olmadı.. Olmadı yani.. Biz seks yapmadık mı?.. Peki bu durum'' dedi. Kendi içinde çelişip duran düşünceleriyle. Çıplak vücutlarını gösterip hesap sordu tekrar Demir'den. 

-'' Sızdın.'' dedi Demir basitçe. Bu cevap Güney'in göz bebeklerini daha da büyütürken kendi kendine küfürler yığdırdı içinden. Bu adamı nasıl tavladığını bilmiyordu ama onu tavlayıp yarı yolda bırakıcak kadar geri zekalı olduğunu kabul etti içinden.. Kapılarını çalan görevli de olmasa kendi kendine saydırmaya devam edebilirdi. Ayrıca hala Demir'in kucağına oturduğu gerçeği ve izlediği çıplak vücudun etkisi ve sabah sertliği yüzünden 'merhaba' diyen penisinin ortada olması onu daha da rezil bir konuma sokuyordu. Rezil olmuştu.. Gerçekten rezilliğin dibindeydi.. Ama hoşuna gitti. Hatırlayamayacağı bir seks macerasındansa fırsatı değerlendirip yapacakları bir seks daha iyiydi. 

 Kapıyı tekrar çalan servis elemanını Güney'in düşüncelerini böldü. Hala çok normal bir şeymiş gibi Demir'in kuçağında oturuyordu. Sakin görünen Demir'in onun kucağından inmesini beklediğini fark edip yana uzandı. Bir elini başının altına koyup yan yattı kapıyı görüş açısına almıştı şimdi. Tabi aynı zaman da sıkı beyaz kalçalarını Demir'in görüş açısına bırakmıştı. Kapıda biri onları bekliyor olmasa bu daveti asla geri çevirmezdi Demir ama oldukça açtı o yüzden bir kaç saatliğine es geçti.

 Demir uzandığı yataktan doğrulup üzerine birşeyler geçirmek için dolaba yöneldi. Dolaptan bir baksır ve bol bir tshirt alıp giydi.Demir'in her hareketini dikkatle izleyen Güney yataktan kalkmadan önce bir atak bekliyordu aslında. Kalçalarını boşuna sergilememişti sonuçta. Demir kıyafet dolabını açtığında Güney şok geçirdi.

-'' Sen yoksa burda mı yaşıyorsun?'' dedi. Aslında düşüncesi istemeden dile gelmişti. Bunu arada sırada yapardı yani beyninden önce çenesi çalışırdı işte. 

-''Evet fark etmemiş miydin?'' dedi Demir sanki dünyanın en normal şeyi otel de yaşamakmışta Güney aşırı tepki veriyormuş gibi bir edayla omuz silkti. Bakışlarını kapıda sabırsız bekleyen görevliyi düşününce Güney den çekip kapıya yöneldi. Görevli beklenenin aksine sahin bir tavırla tekerlekli arabayı içeri itmeye başladığında Demir içten içe gülüyordu. Görevli arabayı masanın yanına yaklaştırdığında Demir'e dönüp sordu.

-'' Benim hazırlamamı ister misiniz?'' Demir gerek yok der gibi başını sallayıp geçiştirmek istesede cevap duymak isteyen görevliye yanıt verdi.

-'' Hayır gerek yok teşekkürler.'' Görevli Başıyla selam verip masadan uzaklaşırken gözü yatakta çırılçıplak yatan adama kayınca şok geçirdi. Olduğu yere donup kalan ve bakışlarını kaçıramayan görevlinin hali komediydi. Demir beklediği senaryonun gerçekleşmesi üzerine kaşlarını çattı. İçten içe attığı kahkahalardan nerdeyse gözleri yaşaracaktı. Güney görevlinin ani bakışlarıyla ne olduğunu anlamadı. Donup kalan görevlinin neden kendisine baktığını idrak ettiğinde eliyle hemen çarşafı tuttu ama üzerine çekemedi. Bu zaten rezil olan durumunu daha beter yapardı. Resmen kusura bakmayın ben buraya sıçtım eee şimdide mum dikiyorum demekle aynı şeydi. Toparlanma mücadelesi anca kendini daha da küçük düşürmesiyle sonuçlanırdı bunu göze alamadı. Yarı sert konuma gelen üyesini dona kalan görevliye sergileyip gülümsedi. Bakışlarını hala çekemeyen görevliye en sonunda başka bir şok daha yaşatıp kendine getirmeyi denedi. 

 Demir dikkatle Güney'i izlerken yukarı doğru kıvrılan dudaklarına engel olamadı. Üzerini örtmeye yeltensede yapmayan bu adam hoşuna gitmeye başlamıştı. Tavırları ilginçti insanı şaşırtıyordu değişken bir ruh hali ve kişiliği vardı sanki. Bazen masum, cesur, histerik, deli ve tam şuan da da ebepsiz bir serseri. Güney yavaşça elini üyesine götürdü. Birden kavrayıp başından toplarına kadar okşayıp çekmeye başladı. Görevli gördüğü manzarayla kitlenmişti sanki. Burda neler oluyor.. diye düşünüyordu. Beyni yeniden çalışmaya başladığında kafasını eğip Demir'den belli belirsiz özür diledi. Adımlarını hızlı hızlı kapıya yöneltip bulunduğu lanet ortamdan kaçtı. Odadan çıkar çıkmaz sırtını kapıya verip derin nefesler aldı. Tabi içerde kendini çeken Güney duymasa da Demir görevlinin kapının önündeki can çekişlerini duyuyordu. Eskiden izlediği bir çizgi filmdeki köpek gibi kıs kıs güldü.

Bir kaç şarkı önceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin